Arakan’daki Müslümanların çoğu toplumdan tecrit edilmiş bir şekilde yaşamlarını devam ettiriyorlar. Kimlikleri olmayan Müslümanlar sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlerden yararlanamıyor. Köylerde, elliden fazla kamplarda ve tecrit edilmiş alanlarda yaşayanlar ise yaşadıkları bölgenin dışına sadece özel izinle çıkabiliyorlar.
Binlerce aileye gıda yardımı
Çok zor şartlar altında hayatlarını sürdüren Arakan Müslümanları’na hayırseverlerin ve donör kurumların yardımıyla İHH ilk dağıtımlarını gerçekleştirdi. Arakan’ın başkenti Sittwe’ye bağlı Katinpide Ywar Cyi Köyü’nde 415 aileye, Katinpide Ywar Chay Köyü’nde 290 aileye ve Thinganet Köyü’nde ise 380 aileye gıda dağıtımı gerçekleştirildi. Pirinç, sıvı yağ, mercimek, tuz ve kuru biberden oluşan paketler 5 kişilik bir ailenin bir aydan fazla gıda ihtiyacını karşılıyor. Ayrıca Mav La Wi Chan Köyü’nde ise 100 aileye hijyen paketi dağıtımı yapıldı.
İki ayda 10 bin aileye yardım ulaşacak
Mart ve Nisan ayı içerisinde bölgede kamplarda ve bazı köylerde toplamda 4 bin 611 aileye gıda paketi dağıtımı yapılacak. 2 bin 500 aileye hijyen paketi, bin 275 aileye giysi yardımı ve 700 aileye de battaniye ve kışlık yardımları yapılacak. Bu kapsamda toplamda yaklaşık 10 bin aileye yardım ulaştırılacak. İlgili yardımlardan 50 bin kişi istifade edecek.
Kamplardan köylerine dönen ailelere ev inşaatı
Aynı zamanda kamplardan köyüne gelebilen aileler için köylerde 140 adet evler inşa ediliyor. İlgili evler bir ailenin rahat bir şekilde bölgede barınma ihtiyacını karşılayarak yaşamlarını sürdürmesini sağlıyor. Kone Sone 2 Köyü’nde kamplardan dönenlerle birlikte 74 aile yaşıyor. İlgili köyde 22 adet olarak planlanan evlerin 19 tanesi inşa edilerek dağıtımları yapıldı. Kalan evlerde bölgedeki diğer köylerde inşa edilmeye devam ediyor.
Sıddık ailesi yakında evlerine kavuşuyor
Ebubekir ve Somida çifti 5 çocuğuyla birlikte bir metre yükseklikte on metre genişlikte bir evde yaşam mücadelesi veriyorlar. Onlar da kamplardan köyüne dönebilen ailelerden. Ev inşaatlarının temeli atıldı ve kısa süre içerisinde evlerine kavuşacaklar. Yılın 4 ayı ancak bir tuğla fabrikasında çalışabilen baba günde sadece iki dolar karşılığında ailesinin geçimini sağlamaya çalışıyor. Kısa süre sonra evine kavuşacağını söyleyen baba hayırseverlere ve Türkiye’ye yardımlarından dolayı teşekkür etti.
Çocuklarımız dilenci olarak büyümesin
Thet Ke Pyin Old Kampı’nda idarecilik yapan 43 yaşındaki Abdurrahim Abdulhakim bu kampta bin ailenin yaşadığını belirterek çocuklarının geleceğinden endişe duyduğunu söyledi.
Yaşadığı kampta özgürlüklerinin olmadığını belirten Abdulhakim sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada bizler tutsak bir şekilde yaşamımızı sürdürüyoruz. Yaşadığımız kamptan dışarı çıkamıyoruz. Çocuklarımızın ve ailelerimizin geçimlerini sağlamak için kampın dışına çıkıp çalışamıyoruz. Ne yazık ki bizler ve çocuklarımız bizlere uzanacak yardım eline muhtaç olduk. Çocuklarımız kampta dışarıdan gelen insanların peşine düşmeye başladı. Onların bir dilenci gibi yetişmesini asla istemiyorum. Kampta yaşayan 18 yaşın altında çocuk ve gençlerinin oranını kampın yarsından fazla. Şu anda güvendeyiz ama gelecekte ne olacağını bilmiyoruz. Korku içinde yaşıyoruz. Radikal Budistlerin gelip bir gün bizleri öldürme korkusuyla yaşıyoruz. Bölgede 150 etnik grup olmasına rağmen sadece Müslümanlara karşı saldırıların yapılması İslam’ın bu topraklardan yok edilmeye çalışıldığını gösteriyor.”
Kimliksiz yaşayan Arakanlı Müslümanlar
Arakan’da yaşayan Müslümanlar devlet tarafından tam vatandaş kabul edilmediği için kendilerine kimlik verilmiyor. Bundan dolayı eğitim ve sağlık hizmetleri gibi kamu hizmetlerinden yararlanamıyorlar ve yaşadıkları bölgenin dışına çıkamıyorlar. Özel durumlar için bölge dışına çıkmak isteyenler devlet kurumlarından özel izin alarak farklı bölgelere gidebiliyorlar. Ya da çok yüksek ücretler ödemek zorunda kalıyorlar. Geçimlerini sağlamak için bir hayvan almak isteyen Müslüman bir aile devlete vergi ödemek zorunda. Kendi köyünden pazara gidip ihtiyaçlarının göremeyen halkın en temel ihtiyaçları saldırı ihtimaline karşılık askeri kamyonlarla köyün önde gideni tarafından pazardan karşılanmaya çalışılıyor. Bölgede saldırıların biraz durulması insanları mutlu etse de içlerindeki tedirginlik asla son bulmuyor.
Kamplarda tutsak bir yaşam ve barınak inşaatları
Bölgede ellinin üzerinde Arakanlılar’ın yaşadığı kamplar yer alıyor. Farklı kamplarda kalan aileler için de toplamda 40 adet barınak inşa ediliyor. İlgili barınakların yarıya yakını şu ana kadar inşa edilerek ilgili ailelere teslim edildi. Thet Ke Pyin Old Kampı’nda kalanlar için kampta 22 adet barınak inşa ediliyor. Barınakların 19 tanesi bitmiş durumda. Her bir barınakta 8 aile kalıyor. Kamplarda inşa edilebilen barınakların büyüklüğü ve sayısına da bölgedeki devlet yetkilileri karar veriyor.
Çocuklar okulsuz ve toprak üzerinde eğitim alıyorlar
Arakan’ın başkenti Sittwe’ye bağlı Kone Sone 2 Köyü’nde çok zor şartlar toprak üzerine serilmiş ince brandalar üzerinde eğitim görmeye çalışan onlarca çocuk var. Kitapları, okulları, defterleri olmadığı için tahtaya yazarak ezberleyerek öğrenmeye çalışan ümmetin garip kalmış çocukları kendilerine uzanacak yardım elini çaresizce bekliyorlar. Bölgede eğitim amaçla kitapları bile olmayan çocuklar öğretmenleri eşliğinde buldukları tahtaya yazarak ve ezberleyerek eğitim almaya çalışıyorlar. Çocukların tek öğretmeni olan Yasemin öğretmen başka bir köyden gelerek burada onların eğitim vermeye çalışıyor. Bir bahçe içerisinde bir tahta ile onlarca öğrenciye moral vermeye ve matematik öğretmeye çalışıyor.
Elektriksiz yaşamlarını sürdüren Müslümanlar
Gittiğimiz kamplarda ve köylerde Müslümanlar çok zor şartlar altında yaşamlarını devam ettiriyor. Bölgede elektrikler yok sadece birkaç evde bulunan solar güneş sistemiyle geceleri aydınlanmaya çalışan aileler yer alıyor.
Yakılan ve ayakta kalan camiler
Arakan’da Müslümanlar’ın ibadet ettiği camilerin çoğu geçmiş dönemde yakılmış ya da zarar görmüş. Bölgede yer alan özellikle şehir merkezine yakın olan camilerin çoğu Müslümanlar bölgede saldırıya uğradıkları zamanda radikal Budistler tarafından yakılmış durumda. 300 yıllık bazı camilerin de yakılmış durumda. Bölgede ayakta kalan cami sayısı çok az. Onlardan birisi de köylerin birinde 1833 yılında inşa edilen ve ayakta kalmayı başaran mescitlerden birisi.
Aung Mingalar bölgesi
Arakan’ın başkenti Sittwe’de etrafı barikatlarla çevrili Aung Mingalar bölgesinde 900’ün üzerinde aile toplumdan izole edilmiş bir halde yaşamlarını sürdürüyorlar. Bu bölgede toplamda 4 bin 280 Roginyalı Müslüman yaşıyor. Bölgede yer alan camide bir araya gelip namazlarını cemaatle kılmaya çalışan Müslümanlar zor şartlar altında etrafı polis ve askerlerce çevrili ufak bir alanda yaşamlarını sürdürüyorlar. Şehrin merkezinde bu bölgede yaşayan Müslümanlarda hiçbir şekilde özel izin alamadan bu bölgenin dışına çıkamıyorlar.
Arakan’daki olaylar
Modern dönemde Rohingyaların kaderi de bütün Hint alt kıtasının kaderini değiştiren 1947/1948 tarihleri ile başladı. İngiliz sömürgesinin bölgeyi birçok problemle baş başa bırakarak terk etmesi sonrasında, Arakan, bağımsızlığını o yıllarda ilan eden Burma Birliği’nin bir eyaleti olarak bu yapıya dâhil oldu. O tarihten itibaren bölgede Rohingyaların etnik kimlikleri ve Müslüman olmaları bölgede radikaller tarafından baskı ve şiddet görmelerine neden oldu.
Hiçbir topluluğun ve milletin tahammül edemeyeceği koşullarda yaşayıp, akla gelebilecek her türlü insanlık dışı muamelelerle yaşama hakkına engel olunan bu halk, uluslararası örgütler tarafından şiddete en çok maruz kalan azınlık olarak ilan edildi. Fakat ne uluslararası kamuoyu ne de Myanmar, bu insanların acılarına çözüm bulmak niyetinde değil.
Bölgede özellikle 1990 yılarında başlayan, 2007 ve 2012 yıllarında radikal Budistlerin baskısıyla Arakan Müslümanları’nın durumu dünyada duyulmaya başlandı. Dünya kamuoyunun bölgede iyileştirmelere dair olumlu bir bekleyişine sebep olan Myanmar’ın 2012’de göreve gelen lideri Aung San Suu Kyi’nin de farklı bir siyaset izlemeyeceğinin anlaşılmasıyla Rohingyalar daha da çaresiz bir sürecin içine itildi.
Arakan Müslümanları ya da bölgede Rohingyalar olarak bilinen halk son dönemlerde yine acı olaylarla gündeme geldi. 9 Ekim 2016’da Rohingyaların yoğun olarak yaşadığı Myanmar’ın Rakhine bölgesinde farklı güvenlik merkezlerine yönelik saldırılarda 9 güvenlik memuru öldü. Bu saldırıları kimin düzenlediği halen netleşmemişken ülkede Müslümanların yaşadığı bölgelere yönelik ağır operasyonlar başladı. Bu operasyonlarda on binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
BM Eski Genel Sekreteri’nden Myanmar hükümetine tavsiye
Yüzbinlerce Rohingyalı günümüzde oluşturulan kamplarda kimliksiz bir şekilde yaşamalarını sürdürmek zorunda kalıyor. 16 Mart 2017 tarihinde Eski BM Genel sekreteri Kofi Annan ülkenin en büyük şehri olan Yangon’da yapılan toplantıya bir bağlantı yaparak Myanmar hükümetine bölgedeki Müslümanların sorunlarının çözülmesi çağrısında bulunarak kamplarda ailelerin evlerine dönmelerinin sağlanmasını gerektiğini Myanmar hükümete tavsiye etti. Bu toplantıdan üç gün sonra Bölgede yaşayan radikal Budistler Müslümanlara kimlik verilmemesi konusunda eylem yaptılar.