Çin’in yüzyıllardır Doğu Türkistan tarihine eklediği katliam ve zulüm siciline her geçen gün yenileri ekliyor. Bunlardan en sonuncusu olarak ifade edebileceğimiz 5 Temmuz Urumçi olayları 26 Haziran 2009 tarihinde Urumçi’deki bir oyuncak fabrikasında iki Uygur’un Han Çinliler tarafından öldürülmesi ve sayısı yüzlerle ifade edilen Uygur işçinin fabrikadan uzaklaştırılması ile başladı. Uygur işçilerden haber alamayan yakınlarının 5 Temmuz’da Urumçi’de yaptıkları protesto ise yeni bir Çin katliamının başlangıcı oldu.
Fabrika’da gerçekleşen olaydan birkaç gün sonra üniversite öğrencilerinin başını çektiği protesto gösterileri ile hükümetin yaşanan olaya duyarsız kalmaması ve olayın bağımsız bir heyet tarafından araştırılmasına yönelik talepler dile getirildi. Ancak beklenenin aksine olaylara karşı duyarlı olmak yerine polis tarafından göstericilere gelişi güzel ateş açılarak karşılık verildi. Dahası Çin hükümeti bölgeye gönderdiği askerleri yeterli bulmamış ve komşu bölgelerden Doğu Türkistan’ın önemli şehirlerine 130,000 asker sevk edilerek sıkı güvenlik önlemleri aldı. 5 Temmuz’dan sonra, Çin’in katliamı sonucunda gayri resmi kaynaklara göre 3000’in üzerinde Uygur öldürüldü. Olayların her geçen gün büyümesi üzerine Çinli yetkililer gerçekleştirdikleri vahşeti gizlemek adına bölgedeki internet erişimini, uluslararası ve yerel telefon servislerini ve sansür edilmeyen herhangi bir bilginin bölgeden dünyaya yayılmasını engelledi. Bölgeyi dünyaya kapatan ve keyfi olarak idam kararları alan Çin, 5 Temmuz’dan sonra olaylardan sorumlu gördüğü Uygurları idam edeceğini açıkladı ve 196 Uygur’u kurşuna dizdi.
Siyasi gücü ve ekonomik nüfuzu ile dünya kamuoyunu yönlendiren Çin, Doğu Türkistan’da yaşananları kendi iç meselesi olarak lanse etmektedir. Oysa Doğu Türkistan işgal altındadır; Doğu Türkistan halkı etnik ve dini asimilasyon politikasına maruz bırakılmaktadır. Doğu Türkistan halkına karşı uygulanan bu kıyıma sessiz kalındığı sürece Çin keyfi uygulamalarına devam edecek; bir ülke göz göre göre talan edilecek, Doğu Türkistan halkı kitlesel olarak kıyımlara maruz bırakılacaktır.
Bugün, Temmuz 2009 tarihinde gözaltına alınarak daha sonra haksız yere öldürülen yüzlerce Uygur’un hakkını savunmak adına, olayların ikinci yıldönümünde tüm dünyayı bu konuda gerekli hassasiyeti göstermeye davet ediyoruz.
Doğu Türkistan Sempozyumu Sonuç Bildirgesi için Tıklayınız.