İHH İnsani Yardım Vakfı
0
Bağış Yap
Takip Et
TR
TRY
Kapat
  • Biz kimiz
  • Ne yapıyoruz
  • Ne yapabilirsiniz
  • Oturum aç
Diriliş Buluşmaları Malatya’da devam etti
‘Diriliş Buluşmaları’ konferanslar serisinin 2’ncisi Malatya’da yapıldı.
Filistin-Gazze, Türkiye 21.11.2015

‘Diriliş Buluşmaları’ konferanslar serisinin 2’ncisi Malatya’da yapıldı. www.dirilisbulusmaları.com

İHH İnsani Yardım Vakfı, Sahn-ı Seman İslamî İlimler eğitim ve Araştırma Merkezi, Sosyal Doku Vakfı, Siyer Vakfı, İlmi ve Fikri Araştırmalar Merkezi’nin (İFAM) işbirliğiyle organize edilen ‘Diriliş Buluşmaları’ serisi ‘Vahdet’ konulu konferansı ile Malatya’da devam etti.

İlginin yoğun olduğu program Kur’an-ı Kerim’in okunmasıyla başladı. Ardından kürsüye çıkan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım konuşmasına kendilerini yalnız bırakmayan Malatya halkına; özellikle de hanımlara ve gençlere teşekkür ederek başladı.

Gençken konuştukları şeyleri şimdi yaşadıklarını ifade eden Yıldırım, “Şam’da, Bağdat’ta ölüyoruz. Bugün buraya yeni bir diriliş, yeni bir nefes ile gerekirse canımızı malimizi Kudüs’e adamaya geldik. Rabbim inşallah bizi, bizden yardım bekleyen kadın ve çocukları kurtaracak kadar yiğit ve kardeş eyler, dost eyler!” dedi.

İlme karşı aç ve susuz kaldıklarını dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

Alimleri aramızda görmek istedik. Alimlerin topluma karşı bizim önümüzde yürümelerini istedik. İnşallah hep beraber Kudüs’e akarız da özgürce Mescid-i Aksa’da namaz kılarız inşallah.”

Ardından söz alan Malatya’nın önde gelen hocaları Mehmet Alptekin ve Ramazan Keskin bir hoş geldin konuşması yaptı.

Açılış konuşmalarının ardından İhsan Şenocak, Abdülmetin Balkanlıoğlu, Faruk Beşer, Muhammed Emin Yıldırım ve Nureddin Yıldız’ın konuşmacı olarak katıldığı “Vahdet” konferansı verildi.

 

Programa Kudüs’ten bağlanan Abdulmetin Balkanlıoğlu; tevhidimizi, vahdetimizi sağlayacak en büyük harç unsurunun muhabbetin olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:

“Ama muhabbetin oluşacağı ayette Rabb’imiz buyuruyor ki; ‘Ben iman ve ameli salih olan kullarımın arasına şiddetli bir muhabbet koyarım.’ Değerli kardeşlerim Rabbimiz, muhabbetimizi güçlendirecek, birbirimizi Allah için sevdirecek. Şu yeşil kuşak dedikleri Doğu bloku dağıldıktan sonra Batılı zihniyetler hele de şimdi Müslümanların yeni düşman edildiği son dönemlerde düşmanlar ittifakla hedefteki Müslüman olduğu halde birbirimiz sevmezsek tarih bizi hainler listesinde yazar. Yarın biz de tarih olacağız herkes bizden de bahsedecek. Rabbim rahmetle andırsın. Buradaki tavrımız çok önemlidir. Rabbimiz birbirimizi Allah için sevmeyi nasip etsin.”

 

İhsan Şenocak: Peygamberimiz gibi “Allah” dersek bütün düşmanlar düşecek

Ardından kürsüye çıkan İhsan Şenocak konuşmasına bu dünyaya Allah demeye geldiğimizi belirterek başladı. İmam-ı Rabbani (R.A) zamanında Afganistan’dan Bangladeş’e kadar camilerin puthaneye, camileri de budisthanelere çevirdiklerini kaydeden Şenocak, şunları söyledi:

“Müslüman kadınları zorla Hindularla evlendiriyorlar, Müslümanlara inek kesmeyi yasaklıyorlar. Alimlerin sesi çıkmıyor. Öyle bir zmanda İmam-ı Rabbani’nin ellerine kelepçe taktılar. Saraya getirdiler, buraya secde ederek gireceksin dediler. İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki; ‘açın zindanların kapısını, kurun darağaçlarınızı. Şimdiye kadar bu baş Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmedi başlarımız. Kudüs ve Şam sokaklarında yalnız başına direnen o kadınlar da “Allah var” diyor. Kardeşlerim eğer biz Allah resulü gibi Allah dersek kâfirin elinden kılıç yere düşer. Biz de peygamberimiz gibi Allah dersek bütün düşmanlar düşecek.”

 

Faruk Beşer: Müslümanlar ikinci dirilişini yaşıyor

Faruk Beşer de Peygamber Efendimizin bir hadisi şerifinde Kuran-ı Kerim’i kastederek, “Bu öyle bir kitaptır ki; Allah bununla bir takım kavimleri yükseltir bir takım kavimleri de yerle bir eder” dediğini hatırlatarak şöyle devam etti:

“Bunu tarihe baktığımız zaman görüyoruz. Hakikaten Müslümanlar Kuran’la dünyanın belki hiç çıkmayı başaramayacak kadar yükseğe çıktılar. Sonra dünyaya daldılar ve yavaş yavaş düştüler ve şu anda bütün dünyanın karşısında perişan hale geldik. Fakat son yıllarda bu yeniden ölü aslan canlanma emareleri görününce bütün dünya tekrar üstüne üşüştü. Şu anda dünyanın tek düşmanı haline geldi Müslümanlar. Burada aslında bir kötü taraf var, çok kötü durumdayız iyi olan taraf ise diriliyoruz tekrar. Bu, dünyada müslümanların ikinci dirilişidir.”

Beşer, bir milletin ayağa kalkabilmesi için şu dört temel kurala vurgu yaptı:

“Birincisi ilim, ikincisi amel, üçüncüsü tefekkür, dördüncüsü heyecandır. Bunların bir araya gelmesiyele bir millet ayağa kalkabilir.”

 

Muhammed Emin Yıldırım: Bu ümmetin çok büyük bir potansiyeli var.

Muhammed Emin Yıldırım ise 28 Şubat soğunu iyi bildiğini dile getirerek, “Yarın tarih bizim arkamızdan konuşacaksa ne büyük şereftir ki şöyle bir cümle söylensin; ‘evet yaşadığı zamanda imanın bedelini ödedi, evet yaşadığı zamanda imtihanların altından kalkabildi, evet yaşadığı zamanda zalime boyun eğmedi, mazlumun yanında oldu. Allah size de bize de bunu nasip eylesin” diye konuştu.

Bu ümmetin çok büyük bir potansiyeli olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:

“Ama böyle dünyayı arkasına almış, böyle dünyanın evladı değil; ahiretin evladı olmuş bir avuç insana ihtiyacı var. Eğer bunu biz içimizden çıkarabilirsek, bu ümmet 14 asırdır ne zorlu dönemlerden çıktı neler yaptı, bir daha yapacak, bir daha Selahaddinler yetiştirecek, bir daha iman adına o özlenen günlere bizi kavuştucak. İnşallah bu diriliş buluşmaları bu işin küçük bir kıvılcımı olsun.”

 

Nurettin Yıldız: Çilekeş bir babanın çocuklarıyız

Kürsüye son olarak Nureddin Yıldız çıktı. 3 saattir ümmetin silkilinişini konuştuklarını belirterek, şöyle devam etti:

“Ancak biz bu topraklara bugün gelmedik. Babamız Adem’in dünyaya geldiğinden beri çile çeken mümin insanlarız. Çilekeş bir babanın çocuklarıyız. Bu çilekeş babanın çocukları için Allah’ın çıkardığı son en hayırlı cihad ümmetiyiz. Biz bir mağarada Cebrail (A.S.) ile buluşup İslam’ı ve Allah’ın emanetini devralan bir peygamberin ümmetiyiz. Şehir çocuğu, saltanat düşkünü değiliz. Çile yorgunluk bizim bahtımızın alnımıza yazılmış şerefleri yazının özetidir.”

Bir parti ya da sosyal kuruluşun insanlara maaş zammı vaat ettiğine dikkat çeken Yıldız, “Başka türlü de iktidar olamaz. Allah ve peygamberi ise cennet vaadetmiştir. Asırlardır sürecek Allaha davet meşakkatlerine hazır aday ve bütün insanlığın ipe çekmeye çalıştığı her türlü çileye ve meşakkate ilk sıradan aday Allaha iman etmenin bedelini ödemeye hazır müminleriz” şeklinde konuştu.
Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü:

“Değerli kardeşlerim biz ümmeti Muhammediz. Hıristiyanların asırlardır süren savaşlarına bakıp Suriye’de, Irak’ta öyle oluyor, Müslümanlar da 4 mezhebe bölünecek böyle dağılacak zannetmesin kimse. Suriye’nin başına örülen çorap İsa’dan (A.S.) sonra Hıristiyanların başına örülseydi tek bir tane bile Hıristiyan kalmazdı. Roma İmparatorluğu 3-5 tane muvahhidi astığı için Hıristiyanlık paramparça oldu. Üç kişi Yahudileri Ortadoğu’dan sürdü de kaçacak delik aradılar. Biz ümmeti Muhammediz, biriz, beraberiz. Rabbimizin huzuruna bu dirilişle çıkacağız, mezarlardan dirilişimiz böyle olacak inşallah.”

Konuşmaların ardından salonu dolduran binlerce kişi sessizce dağıldı.
 

İlgili haberler
Tümünü Gör
Suriye’ye 2 bin 460 hisse kurbanlık
Suriye’ye 2 bin 460 hisse kurbanlık
İHH İnsani Yardım Vakfı, Suriye'nin çeşitli bölgelerinde 2 bin 460 hisse kurbanlık kesimi yaparak, etlerini savaş mağduru ve ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırdı.
16.06.2024
Tarladan çadır kentlere ilk mahsul heyecanı
Tarladan çadır kentlere ilk mahsul heyecanı
Şam Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yerli tohum üzerinde yapılan çalışmalar sonrası seralarda yetiştirilen tarım ürünleri ilk mahsulünü verdi.
11.06.2024
İdlib’teki kamplara dayanıklı ekmek yardımı
İdlib’teki kamplara dayanıklı ekmek yardımı
İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından Suriye’nin İdlib ili kırsalındaki kamplarda yaşayan ailelere, Bingöl İHH tarafından gönderilen 185 bin paket dayanıklı ekmek dağıtıldı.
31.05.2024