“Filistinli Esirlerle Dayanışma Haftası" kapsamında Filistin Dayanışma Derneği (FİDDER) ve İHH işbirliğiyle bir program düzenlendi.
Terör devleti İsrail işgaline direnmek suçundan ötürü binlerce Filistinli, İsrail zindanlarında tutsak, zor koşullarda on yıllardır işgale karşı direnen Filistin halkı İsrail zindanlarda da mücadeleyi sürdürüyor. Duyarlı kamuoyunu İsrail zindanlarında yaşanmakta olan sistematik işkence ve haksızlıklara karşı harekete geçmesi çağrısıyla 17-24 Nisan tarihleri dünyada “Filistinli Esirlerle Dayanışma Haftası” olarak ilan edildi. Bu kapsamda İHH- Filistin Derneği (FİDDER) işbirliğiyle İHH genel merkezinde bir program düzenlendi. Kudüs Toplantı Salonunda gerçekleştirilen programa İHH Genel Başkan Yardımcısı Hasan Aynacı, Davet ve Kardeşlik Vakfı Başkanı Recep Songül, Filistin Dayanılma Derneği Başkanı Muhammed Mişeymiş, Filistinli esir Hüsam Bedirhan ve çok sayıda STK temsilcisi katıldı.
7 bin Filistinli esir var
İHH Genel Başkan Yardımcısı Hasan Aynacı, 7 bini aşan Filistinli esirler bulunduğunu söyledi. 1.5 milyon insanın da Gazze’de açık hava cezaevinde olduğunu hatırlatan Aynacı, “Onlar bu açık hava cezaevinde yaşamlarını sürdürmeye çalışırken, bütün insani haklarından mahrum edilmişlerdir. O yüzden bugün, İsrail hapishanelerindeki 7 bin Filistinli ile Gazze’deki açık hava hapishanesindeki 1.5 milyon Gazzeli kardeşimizi hatırlıyoruz. İsrail işgali altındaki kardeşlerimizi unutmamak için buradayız” dedi.
Aynacı, İsrail hapishanesindeki bir Filistinli’ye 3 bin 500 yıl mahkumiyet verildiğini hatırlatarak, “Dünyanın hiçbir yerinde göremeyeceğimiz uygulamalar vardır. Filistinli mahkumların bakmakla yükümlü olduğu aileleri ve çocukları da zor durumdadır. Onların yanında duracak, destek olacak kişilere ihtiyaçları vardır” diye konuştu. 10 yıl İsrail hapishanelerinde esir tutulan Hüsam Bedirhan ise “Niye biz Filistinliler İsrail hapishanelerinde kalmaya razı oluyoruz? 34 yıldır biz niye İsrail hapishanelerindeyiz? Niye biz Filistin halkı olarak bugüne kadar yaklaşık 800 bin esir verdik” dedi.
İsrail hapishanelerinde ailece esir kalan Filistinliler olduğunu söyleyen Bedirhan, “Caddelerde oyunları öğrenmeden önce hapishaneleri tanıyan çocuklar var. Biz bu soruları neden soruyoruz. Çünkü Filistin ve Mescidi Aksa bunlara değerdir” dedi.
67 yıldır Filistin halkı olarak İsrail sömürüsü altında yaşadıklarını anlatan Bedirhan, şunları söyledi: “Eğer bir direniş varsa karşılığında ölüm de hapis de olacaktır. Biz bu yola çıkarken bunları biliyorduk. İsrail’deki hapishanelerde mahkumlara, aileleriyle görüşmeme cezası da var. 10 yıllık tutukluluğum boyunca eşim beni 3 kez ziyaret edebildi. Tutuklu Filistinlilere doktorlar bile işkence uyguluyor. Hasta arkadaşlarımızdan birinin ameliyat olması gerekiyordu, 10 yıl sonra ameliyat edildi. İsrail hapishanelerinde yavaş öldürme metodu var. İsrail hapishanelerini tek bir cümleyle ifade etmek gerekirse, ‘Her şey engelli, her şey yasak, sevinmek bile yasak.’ diyebiliriz.”
Dünya Gazze’deki drama seyirci
Gazze’de düzenlenen Filistinli Esirler Günü etkinliğinde, İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan binlerce kişinin bir an önce özgürlüğüne kavuşması için çağrıda bulunuldu. Gazze’deki Uluslararası Kızılhaç binası önünde toplanan İsrail hapishanelerinde tutuklu Filistinlilerin aileleri, Filistinli Esirler Günü dolayısıyla gösteri düzenledi. Aileler, gösteride cezaevlerindeki yakınlarının serbest bırakılmasını talep etti.