Osmanlı İmparatorluğunun en zor yıllarında padişahlık görevini yürüten ve siyonizmle mücadelesiyle İslam dünyasının gönlünde taht kuran Sultan 2. Abdülhamid'in, vefatının 100’üncü yılı dolayısıyla Ankara İHH İnsani Yardım Derneği bir konferans düzenlendi.
“Burası İslam Dünyası’nın topraklarıdır”
Filistinli araştırmacı Dr. Musa Akkari, "İslam Dünyasının Halife Abdülhamid'e Bakışı" adlı konferansta, Abdülhamid'in Batı'ya karşı mücadele ve Filistin davasına sahip çıkmasıyla ünlendiğini söyledi. Akkari, "Sultan Abdülhamid'in ardından günümüze kadar İslam dünyasındaki hiçbir yönetici, onun Yahudiler karşısında sergilediği duruşu göstermedi" dedi.
Özellikle Abdülhamid'in, Siyonizm'in kurucusu Theodor Herzl'e karşı sergilediği tavra dikkati çeken Akkari, padişahın "Filistin toprakları benim malım değildir burası İslam Dünyası’nın topraklarıdır dolayısıyla parayla satılmaz" cümlesini hatırlattı. Akkari, Filistin davasının bitmeyeceğini ve Müslümanların tekrar yükselişe geçeceğine inandığını vurguladı.
"Osmanlı, işgalci değil aksine hizmet devletidir"
İslam dünyasının Abdülhamid'e bakışının Osmanlı'ya olan bakışı yansıttığının altını çizen Yemenli tarihçi Doç. Dr. Abdulgani el-Ehceri ise Osmanlı'nın bu topraklara sadece huzur ve güvenlik getirdiğini söyledi.
Ehceri, Osmanlı'nın Yemen'i kutsal topraklara bir giriş kapısı olarak gördüğü için çok önem verdiğini hatırlatarak, "Abdülhamid'in 1900'lü yıllarda sunduğu birçok hizmeti, halen bizim kendi hükümetlerimiz sunmuş durumda değildir" ifadesini kullandı.
Osmanlı'nın Yemen gibi dağlık bir yere götürdüğü hizmetler düşünüldüğünde diğer İslam topraklarına yaptığı hizmetin daha iyi anlaşılabileceğinin altını çizen Ehceri, "Osmanlı Devleti bazı Arap milliyetçilerin iddia ettikleri gibi bir işgalci değil aksine oralara hizmet etmiş bir devlettir." değerlendirmesinde bulundu. Ehceri, Abdülhamid'in Yemen'in başkenti Sana'da 370 yataklı bir askeri hastane kurduğunu, daha sonra bu hastanenin yıkıldığını hatırlattı.
Yemen halkının Osmanlı'ya olan sevgisine de değinen Ehceri, halkın bu sevgisinin Türkiye'ye olan bağlılığıyla devam ettiğini vurguladı. Ehceri, "Yemen'de Abdullah'dan sonra en çok kullanılan isim Abdülhamid’dir” dedi. Ehceri, üzerinden 100 sene geçmesine karşın Abdülhamid'in adının hala anıldığını fakat düşmanlarının isimlerinin tarihten silindiğini kaydetti.
"Abdülhamid dünyanın en büyük liderlerinden biridir"
Libyalı araştırmacı Prof.Dr. Muhammed Ali Sallabi de Abdülhamid'i "büyük dahi" olarak nitelendirdi. Abdülhamid'in düşmanlarına karşı devamlı zekasıyla galip geldiğine işaret eden Sallabi, onun mücadelesinin İslam'dan ve peygamberin yolundan güç aldığını söyledi. "Abdülhamid ölmedi. Bugünkü nesiller mücadelesinde ve dik duruşunda Sultanın değerlerinden ve ilkelerinden ilham alıyor" ifadelerini kullanan Sallabi, şöyle devam etti:
"Abdülhamid, Batı'ya karşı mücadele verirken maalesef alimlerin, bilim adamlarının ve askerlerin önemli bir kısmı padişahın aleyhine çalışmışlardır. Keşke diğer kesimler de Abdülhamid kadar çalışsaydı elbette Osmanlı çökmeyecek ve bugün Batı'ya karşı dimdik duracaktı."
Sallabi, Kuzey Afrika'daki ülkelere ilişkin, "Libya, Tunus ve Cezayir gibi devletler bugün Hristiyan değilse bu Osmanlı Devleti'nin sayesindedir." diye konuştu. Abdülhamid'in İslam davası için mücadele ettiğini vurgulayan Sallabi, "Abdülhamid dünyanın en büyük liderlerinden biridir." dedi.