Suriye’de 7 yıldır devam eden savaşta hapsedilen, işkence ve kötü muamele gören kadınlara dikkat çekmek ve özgürlüklerini talep etmek için oluşturulan Uluslararası Vicdan Konvoyu, Suriye sınırına ulaştı. Yurt içi ve yurt dışından 450’nin üzerinde STK’nın katılımıyla gerçekleştirilen Vicdan Konvoyu sırasıyla İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Ankara ve Adana’dan geçerek sınıra 200 otobüsle vardı.
Türkiye’deki kadınların öncülüğünde konvoya, 55 ülkeden farklı din, dil, ırk ve kültürlerden on bin kadın katıldı. Katılımcılar arasında Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, akademisyen, hukukçu, medya mensubu, gazeteci, yazar, doktor, sanatçı, sporcu, siyasetçi, ev hanımı ve çalışan kadınlar bulundu.
Yurt dışından ise Pakistan Milletvekili Munaza Hasan, Ukraynalı Doktor ve Milletvekili Olga Bogomolets, İskoçyalı Yazar - Gazeteci ve Kadın Hakları Aktivisti Yvonne Rıdley, İngiltere Newcastle Belediye Meclis Üyesi Ann Schofield, Katar Emiri Ailesinden Asia Waheed Alrabayah, Malay Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dato Sri Dr. Zaleha Kamaruddin, Mandela’nın Gelini Rayne Rose Mandela-Perry, İngiltere’den Ödüllü Komedyen Yazar ve Aktör Sajeela Kershi ve Bosna’dan Srebrenitsa Anneleri gibi önemli isimler dahil oldu.
Temsilciler Cumhurbaşkanlığı’nda
Konvoyun Ankara durağında Vicdan Konvoyu temsil heyeti Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne çıkarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile görüştü. Konvoy amacının ve Suriyeli mahpus kadınların hikayelerinin anlatıldığı ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan, konvoya olan desteklerini iletti. 55 ayrı ülkeden gelen heyetteki temsilci kadınların Suriye hapishanelerinde yaşananları anlatmalarının ardından görüşmede duygulu anlar yaşandı.
Vicdan Konvoyu heyeti TBMM'de
Temsilciler daha sonra TBMM’ye geçerek İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ömer Serdar ve bareberindekilerle görüştü. Vicdan Konvoyu Sözcüsü Nalan Dal'ın öncülüğündeki heyet ile bir araya gelen TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ömer Serdar, Suriye'de kadınların yaşadığı insanlık dramına dikkati çekerek farkındalık oluşturmak için başlattıkları Vicdan Konvoyu hareketinden dolayı heyeti kutladı.
Hatay’dan dünyaya sesleniş
Hatay Fuar Alanı’ndan dünyaya sessiz bir çığlık yükselten vicdanlı kadınlar, “Biz seni unutmadık Suriyeli kardeşim! Ve bu eylemimiz sadece bir başlangıç” mesajı verdiler. Kadınlar, oyalı yazmaları ellerine bağlayarak Suriyeli tutsak kadınlara dikkat çektiler.
Programda sahneye çıkarak İngiltere, Fransa, Ukrayna, Malezya, Mısır, Afganistan, Irak, Doğu Türkistan, Suriye, Katar, Kuveyt, Güney Afrika, Bosna Hersek’ten gelen katılımcılar Suriyeli kadınların sessiz çığlıklarına ses oldu.
“Dualarımızı eyleme dönüştürdük”
Programda konuşan Memur-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Habibe Öçal, "Bu buluşma kadının uyanışı değil vicdanın ve erdemin uyanışıdır! Bugün burada kavli dualarımızı fiili duaya çevirdik. Sorumluluğumuzu yerine getirip eylemlerimizi duaya, dualarımızı eyleme dönüştürdük" dedi.
“Artık yeter”
Konvoy adına konuşan Vicdan Konvoyu Koordinatörü Avukat Gülden Sönmez ise “Herkes sordu sizleri yollara düşüren nedir? Bizleri yollara düşüren kız kardeşlerimize ve çocuklara yapılan zulme isyanımızdır. Artık yeter diyoruz” dedi. Sönmez’in açıklamaları şu şekilde:
“Bizler, dünyanın birçok ülkesinden gelen kadınlar olarak, hukuksuzca tutulan, cinsel saldırıya ve işkenceye maruz kalan Suriyeli kadınların hürriyeti için bir araya geldik. Farklı ülkelerden, farklı mesleklerden, kültürlerden bir araya gelen bir dünya kadın İstanbul’dan Hatay’a Vicdan Konvoyu ile bir dayanışma ortaya koyduk. Yol aldıkça kalabalıklaştık. Sesimiz dünyayı dolaştı.
Herkes sordu sizleri yollara düşüren nedir? Bizleri yollara düşüren kız kardeşlerimize ve çocuklara yapılan zulme isyanımızdır.
Suriye Savaşı’nın 7. yılındayız. Artık Yeter diyoruz. Ne çok öldük. Ne çok acı çektik. Bizler dünyanın her yerinde barış olmasını isteyen ve insanlık için barışın en hayırlı olduğuna inanan insanlarız. Ancak görüyoruz ki savaşları önlemeye biz kadınların gücü yetmiyor. Yine de buradan sesleniyoruz ; Savaşın artık ne bir hukuku ne de ahlakı kaldı. Suriye savaşında kadınlara tecavüz bir silah olarak kullanılıyor. İnsanlığımızdan utanıyoruz. Kimyasal silahlarla çırpınarak ölen her çocuk ve hapislerde tutulan mazlum her kadın insanlığın geleceğine dair biraz daha umudumuzu kaybettiriyor. Her geçen gün daha acımasız işkence yöntemleri keşfediyor, en kısa en ucuz toplu katliam yapan silahları yarıştırıyoruz. Korkuyoruz, geleceğimizle beraber insanlığımızı da kaybedeceğiz.
Kadınlara zulmederek, çocukları hapsedip işkence ederek bir zafer kazanmayı düşünenler kan ve gözyaşının üzerine mutsuzluktan başka birşey inşa edemezler. Vicdan Konvoyu tüm çocuklar yaşasın, dili, inancı, ırkı fark etmeksizin tüm kadınlar korunsun diye büyük bir sevgi ve merhametle yola çıktı. Aynı zamanda da kararlılıkla.
Buradan sesleniyoruz! Kadınlar olarak sessiz çığlığımızı duyun ve lütfen cevap verin; Hemen, şimdi tecavüzü savaş silahı olarak kullanmayı bırakın! Hemen, şimdi kadınlara acımasızca yapılan işkenceyi durdurun!
Hemen, şimdi tüm Suriyeli kız kardeşlerimizi serbest bırakın. Bırakın evlerine dönsünler, bırakın ailelerine kavuşsunlar. Bırakın ki biz de yaşama dair biraz daha umutla evlerimize dönelim. Hepimiz için, insan haklarının korunduğu, insancıl hukukun gereğinin yapıldığı adil bir dünya ancak Surşyeli kız kardeşlerimizin özgürlüğünden geçer.
Bizler sizin için bir araya gelen kadınlar öyle güçlü bir hareket ve dayanışma başlattık ki sesimizi duymayan hükümet, saray, lider ve mekanizma kalmadı. Şimdi tercihlerini bekliyoruz. Başta Rusya, İran ve Esed rejimi olmak üzere herkes bir tercih yapacak. Ya masum kadınları hapsedip işkence edenler olarak tarihe yazılacak yada bu kötülüklere son verenler olarak anılacaktır.
Rejimin hapishanesindeki cesur ve onurlu kadınlara sesleniyoruz: Son birkaç gün boyunca size olan yolculuğumuz bizi bir araya getirdi ve hiç gitmeyeceğiz. Sizden asla vazgeçmeyeceğiz. Seslerimiz düşük değil, güçlü ve yüksek. Çünkü, güçlü olan sizsiniz. Bizim irademiz zayıf değil, güçlü. Çünkü iradesi güçlü olan sizsiniz. Size yapılan tüm kötülüklere ve haksızlıklara rağmen asla vazgeçmeyeceğiz, Çünkü SİZ vazgeçmeyi reddediyorsunuz. Bu bir başlangıç…”
Dönüş başladı
Programın ardından konvoy dönüş yoluna girdi.