“Özgür Kudüs” mesajlarıyla misyonumuzu kuvvvetlendirerek devam ettirirken; Suriye halkının özgürlük mücadelesinin yanında olduğumuzu da haykırdık.
İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından, Mavi Marmara saldırısının 2. yıl dönümü dolayısıyla "Mavi Marmara Şehitlerini Anma ve Kudüs'ün Kurtuluşu" yürüyüşü yaklaşık 30 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Taksim Meydanı’ndan Tünel’e yapılan yürüyüşte Mavi Marmara, Özgür Kudüs ve Özgür Suriye konularında mesajlar verildi.
İHH öncülüğünde Taksim Meydanı'nda toplanan ve başta Suriye, Filistin gibi değişik ülkelerden Mavi Marmara ve barış aktivistlerinin de yer aldığı onbinlerce kişi; “Katil Rusya Suriye’den defol”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol”, “Mavi Marmara onurumuzdur”, “Şehit Furkan yolun yolumuz”, "Yaşasın Özgür Filistin", "Mescid-i Aksa Onurumuzdur", “Kahrolsun İsrail”, "İstanbul'dan Gazze'ye Direnişe Bir Selam", “Müslüman zulme boyun eğemez”, “Suriye halkı yalnız değildir”, “Direnen Filistin kazanacak”, “Mescid-i Aksa yalnız değildir” sloganları attı ve pek çok mesaj içeren pankartlar yanında Filistin bayrakları taşıdı. Sık sık tekbirler getirilen yürüyüşte Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve İsrail aleyhine sloganlar atıldı.
Mavi Marmara’ya saldıranlar tek tek tespit edilerek yargılanacak
Yürüyüş başlangıcında Taksim Meydanı’nda konuşan İHH İnsanı Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Mavi Marmara’ya İsrail saldırısı sonra yaşananlar hakkında “Haklı davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz” mesajı verdi.
Mavi Marmara despot liderleri deviriyor
2 yıl önceki saldırıda şehit olan 9 kişinin ve hala yoğun bakımda bulunan Uğur Süleyman Söylemez'in kanının yerde kalmayacağını ifade eden Yıldırım; “Her alandaki mücadelemizi sürdüreceğiz. Mavi Marmara karadan yürüyor, ülkeden ülkeye geçiyor; İslam baharını sağlıyor. Mavi Marmara despotları yerinden ediyor artık. Mavi Marmara şimdi yönünü Kudüs’e çevirdi. Ayrıca hiç şüpheniz olmasın Suriye’de de halk kazanacak. Suriye’de bundan sonra ne Siyonist güçler, ne ABD, ne Rusya ne batılıların dediği olacak. Sadece Suriye halkının istediği olacak. Emin olun Suriye halkı Kudüs’ün kapılarını açacak” diye konuştu.
Mavi Marmara saldırısıyla ilgili açılan dava ve yargılama süreci hakkında bilgiler de veren Yıldırım şunları söyledi:
"Zannetmeyin ki sadece 4 kişi yargılanacak. Bu kişilerle ilgili 18 bin yıl hapis isteniyor. Ancak gemiye saldıranlar tek tek tespit edilerek yargılanacak. Tüm dünya gözünü bu davaya çevirdi. Dünyanın en ünlü davası. İsrail panikledi, Avrupalılardan destek istiyorlar. Buradan Avrupalı liderlere sesleniyorum, her kim katil Siyonistlerin yanında yer alırsa aynı suçu işlemiş demektir. Bu suçu işleyenlerle mücadelemiz, yıllarca sürecek, acelemiz yok. Mavi Marmara davasını açan savcılar tüm dünyaya hukuk ve insanlık dersi verdiler. Bu dava örnek olacaktır ve Avrupa’da yeni davaların açılmasını sağlayacaktır. Uluslar arası Ceza Mahkemesi’ne de çağrıda bulunuyoruz, dava açılmasını bekliyoruz. İsrail açık cezaevine dönecek. Filistinlilere nasıl bir tecrit yaşattılarsa benzerini yaşayacaklar. Zafere adım adım yaklaşıyoruz."
Yıldırım, Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybedenlerin kanının yerde kalmayacağını belirterek, "İsrail'den, özür dilemesini, tazminat ödemesini ve Gazze'deki ambargonun kalkmasını talep ettik. İsrail bunları yapsaydı daha çok işine gelirdi ama şimdi Türkiye'yi kaybetti. Bizler aktivistiz, mücadeleci insanlarız. Sizlerin zulmüne boyun eğmeyeceğiz" diye konuştu.
Kudüs'ün insanlığın ortak değeri olduğunu söyleyen Yıldırım, ancak İsrail'in, Mescid-i Aksa'nın ve dini mekânların altını oyduğunu ifade etti.
Konuşmanın ardından, Filistin bayraklarının renklerinden oluşan fenerlerin havaya bırakılmasından sonra yürüyüş başladı. Yürüyüş sırasında tekbir getiren ve Arapça da sloganlar atan onbinlerce kişi, yaklaşık bir saat sonra Tünel'e ulaştı.
Raid Salah’tan tarihi konuşma
Tünele varıldığında bir konuşma yapan Şeyh Raid Salah’ın sözleri yürüyüşe katılanları coşturdu. Mavi Marmara saldırısında şehit olanların isimlerinin okunmasının ardından konuşan Kudüs Muhafızı Filistinli Şeyh Raid Salah, iki yıl önce sadece insani yardım, özgürlük ve adalet taşıyan gemilerle Gazze yoluna çıkıldığını anımsattı. Saldırıda şehit olanların özgürlük simgeleri olarak kıyamete kadar anılacaklarını; katillerin ise tarihin çöp sepetine atılacaklarını söyledi.
2 yıl önceki saldırıda Mavi Marmara gemisinde bulunan Raid Salah, yardım gemilerine saldıran kişilerin insanlık, özgürlük ve adalet düşmanı olduklarını dile getirdi. Mavi Marmara'da şehit olanların kanlarının, yeryüzündeki özgürlüğün simgesi olarak kalacağını, anaların gözyaşlarının katilleri boğacağını ifade etti. Salah, dünyanın özgür insanlarına çağrıda bulunarak, Gazze tamamen hür olana ve ambargo kaldırılana kadar yardımların yapılmasını istedi.
“Bütün dünyanın özgür insanlarına çağrıda bulunmak istiyorum” diyen Raid Salah sözlerini şöyle sürdürdü:
Ey Müslümanlar Gazze tamamen hür olana kadar yardımlarınızı kesmeyin. İsrailli katiller akan kan ve gözyaşında boğulacak. Kudüs’ün üzerindeki ambargo kalkana kadar desteğinizi kesmeyin. Terörist işgalci İsrail en modern silahlarla saldırdığı Gazze’de kaybetmiştir. Kazanan, Gazze’nin çocukları olmuştur. İsrail çok iyi bilsin ki Mavi Marmara daha pek çok sefere çıkacaktır. Bizler Şam’ın, Humus’un, Hama’nın, Gazze’nin özgürlüğü için yine yola çıkacağız. Ve İsrailliler karanlık zindanlara gireceklerdir.
ZAFER SİZE NASİP OLACAK GENÇLER
Halkını katleden Suriye rejimi de artık işgalcidir. Esed halkını katleden bir işgalci konumuna düşmüştür. Ve artık onun için de gitme vakti gelmiştir. Asla unutmayın Kudüs'ün özgürlüğü Şam'dan başlar. Suriye’yi, Şam’ı özgürlüğe kavuşturmak için mücadele edeceksiniz. Çünkü Kudüs’ün özgürlüğü Şam’dan, Kahire’den, İstanbul’dan başlar. Mescid-i Aksa’nın onuru Suriye’deki mescidlerden, Kahire’deki Ezher’den, İstanbul’daki Fatih Camii’nden başlar. Beni iyi dinleyin gençler, ey İslam âleminin gençleri, ey Türkiye’nin gençleri; bütün acılarımıza rağmen, akan kanlarımıza rağmen bizler sizin adınıza pek çok bedel ödedik, ödeyeceğiz. Ama bilin ki zafer size nasip olacak”