Uluslararası Suriye Destek Grubunun İnsani Erişim Çalışma Grubu toplantısı İsviçre'nin Cenevre kentinde gerçekleştirildi.
Toplantının ardından BM Cenevre Ofisi'nde basın toplantısı düzenleyen BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Halep'in doğusundan tahliye edilen binlerce sivilin muhaliflerin kontrolündeki bölgelere geçtiğini belirterek, "Birçoğu da teorik olarak bir sonraki Halep olabilecek İdlib'e gitti" dedi.
De Mistura, "Bugün sivillerin tahliyesinde hayati bir gün" ifadesini kullanarak, Türk sivil toplum kuruluşlarının doğu Halep'teki sivillerin tahliyesinde aktif rol aldığını ve büyük işler yaptıklarını vurguladı.
Türkiye ve Rusya'nın Halep konusunda uzun görüşmeler gerçekleştirdiğini hatırlatan de Mistura, iki ülkenin arabuluculuğunda gerçekleşen tahliyelerden memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
De Mistura, Suriye'deki iç savaştan en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye olduğuna işaret etti.
"Bu genç kız insanlığın sembolüdür"
Halep'teki katliamı, annesiyle beraber dünyaya sosyal medya üzerinden duyuran 7 yaşındaki Bana el-Abed ile ilgili, "Bana, tahliye olduğu için çok mutlu, ama Halep'e geri dönmek istiyor, bu gerçekleşecek mi?" şeklindeki soru üzerine de Mistura, şöyle konuştu:
"Buna cevap olarak evet diyebilirim. Bu genç kız çocuğu direnişin, cesaretin ve bütün herkesin adına insanlığın sembolüdür. Onun büyüyünce değil, şimdi mümkün olan en kısa zamanda Halep'e dönmesi için hepimizin yükümlülüğü var."
"İHH büyük işler yaptı"
De Mistura'nın özel danışmanı Jan Egeland ise bu sabah itibariyle doğu Halep'ten 35 bin civarında sivilin çıktığını tahmin ettiklerini, hatta bu rakamın 40 binler seviyesine gelmiş olabileceğini kaydetti.
İdlib ve muhaliflerin kontrolündeki Halep kırsalında 32 sivil toplum örgütünün BM ile dayanışma içinde sivillere insani yardım sağladıklarını aktaran Egeland, "Başta İHH olmak üzere, tüm Türk sivil toplum kuruluşları bu tahliye operasyonunda çok çok önemli işlere imza atıyor. İHH büyük işler yaptı." dedi.
Egeland, doğu Halep'te bazı bölgelere BM olarak insani yardım erişimi sağladıklarını, fakat dar bir bölgeye sıkışan sivillere henüz ulaşamadıklarını bildirdi.
Jan Egeland, "Bu tahliyelerin birçok hayatı kurtardığına inanıyorum ama Halep'in dışında 15 kuşatılmış bölge daha bulunuyor. Bütün gözler Halep'te olduğu için, buradaki koşullarda da bir iyileşme olmadı. Biz işimizi yapmaya hazırız, ama bize bu bölgelere erişim izni verilsin" dedi.