İHH İnsani Yardım Vakfı
0
Bağış Yap
Takip Et
TR
TRY
Kapat
  • Biz kimiz
  • Ne yapıyoruz
  • Ne yapabilirsiniz
  • Oturum aç
Afrika boynuzu kırıldı, çocuklar cennete sızıyor
Su Kuyusu, Yetim 13.02.2013

Ömer Alptekin

‎”Ben öyle bilirim ki, yaşamak berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır.” İsmet Özel

Hayata yokluğun ve sefaletin merkezinden bakmaya gidiyoruz. Kenya’da bulunduğumuz süre boyunca az yemeye ve çok anlamaya çalışacağız. Muhtemelen Türkiye’ye döndüğümüzde ağır travmalar yaşayacağız. Günlerce iştahımız olmayacak. Belki de dönmek bile istemeyeceğiz. Bu yolculuk bizi adam edecek.

Yolculuğumuz İstanbul’dan 19:00’da Addis Ababa aktarmalı olarak başladı. Son durağımız Kenya-Nairobi. Yol boyunca projeler düşündük Kenya için. Cibuti Havaalanı’na yolcu almak için indiğimizde gördüğümüz o görüntü bizi pek de şaşırtmadı. Halen iç savaşlar yaşayan bu ülkeye silah sevkiyatında ABD yine başrolde. Amerikan kargo uçaklarından çıkartılan helikopterler yarın burada kıtlıkla boğuşan halkın canına kast edecek. Altının gözünü kör ettiği sömürgeci devletler burada karışıklık çıkartarak yer altı kaynaklarını hortumluyor. Gece geldiğimiz bu havaalanında kobra tipi helikopterlerin kargo uçaklarından indirilmelerine şahit olduk.

Sabahın ilk ışıklarıyla beraber ekibimiz ve partner kuruluşumuzla beraber şehirde keşif turları atmaya başladık. Burada insanlar 1 dolar için seher vaktinde onlarca kilometre yürümek zorunda kalıyorlar. Nairobi’de restaurantta çalışan bir garson aylık 80 dolar maaş alıyor. Orta bütçeli insan pek yok Kenya’da. Ya dipte ya üstte insanlar. Sokaklar gece yarıları bile dolu, şehir çok hareketli. Trafik oldukça yoğun, 10 kilometrelik yolu 4 saatte geçebiliyorsunuz. İlginç olanı da trafikte kimse kavga etmiyor ve korna kullanmıyor. İnsanlar çok sakin burada. Gece yolculuğumuzda bile saatlerce trafikte bekledik. Rehberimiz Omar Kassım, Nairobi’nin 4 milyon nüfusunun olduğunu söylüyor. İnsanların evlerine sığmadıklarını görüyoruz.

Yardım yapacağımız iki köy Garissa’da. Köy 300 ila 400 haneden oluşmakta. Kamyonlarımızdaki kumanya paketlerini bu köylerde yaşayan Müslüman ailelere dağıtmak için hazırlıklarımızı tamamladık. 7 günlük ihtiyaçlarını karşılayacak erzak paketlerini köylerimizde güvenli bir şekilde dağıttık. Önlemler alınmazsa buradaki çocuklar da hastalıktan ve açlıktan hayatlarını kaybedebilir. Çoğu hasta şu anda. İçtikleri su, yedikleri yiyecekler, yaşadıkları ortamlar pek hijyenik değil. Müslüman olmayanların durumu fena değil buralarda. Ama Müslüman olanları sanki yok etmek istiyorlar.

 Ziyaret ettiğimiz köylerde çocukların bizden korktuğunu görüyoruz. Müslüman olduğumuzu ve İHH’dan geldiğimizi öğrenince korkuyu kıskandırırcasına sarılıyorlar bize. Köylerde uzun kuyruklarla karşılaşıyoruz, bir kısmı yardım bekliyor, bir kısmı Müslüman kardeşini kucaklamayı…

Köylerde sert dikenli bitkiler yaygın. Yürümek için yol olmadığından insanlar çıplak ayakla bu dikenlere basıyor. İlk dağıtımda iki tane üçer santimlik diken çıkartıyorum ayakkabımdan.

Madogo köyünde uzun süredir açık olan bir medrese ile karşılaşıyoruz. 20 öğrencili bir Kuran eğitim merkezi burası. Köylüler çalı çırpıyla ufak bir oda yapmışlar ve burada çocukları İslami konuda bilgilendiriyorlar. Çocukların eğitimine katkıda bulunmak için yerel paraları olan Şelit bıraktık bir miktar. Geldiğimiz bu köyde İHH’nın 7 tane su kuyusu var. Kuyuları yerinde ziyaret edip, çocukların mutluluklarına şahitlik ediyoruz. Bu bölgedeki çoğu köyde su, İHH’nın açtığı kuyulardan sağlanıyor.

Hastalıktan en çok etkilenenler çocuklar

İlk iftarımızı Garissa’da bi köy camiinde, yer sofrasında ve yöresel yemekleriyle yaptık. Çatal kullanmadan pilav ve et ile iftarımızı yaptık.  Siyah kardeşlerimizle aynı sofradaydık burada. İHH bu camide ve yanındaki yetimhanede ramazan boyunca iftar verecek. Yaklaşık 150 çocuk burada 30 gün boyunca iftar edecek. Sanırım bizim için oruç anlam kazanmaya başladı.  Sağlık problemleri olan çocukların tedavileri konusunda bir an önce çalışma başlatılmasını istiyoruz ve bunun için bir miktar para bırakıyoruz yetimhane görevlilerine. Daha önce açlıktan ölen insanların olduğunu öğreniyoruz bu kasabada. İnsanların halen hastalık taşıdıkları ve bir şeyler yapılmazsa hastalığın yayılarak herkesi öldürebileceği söyleniyor. Burada hastalıktan en çok etkilenenler çocuklar.

Yetimahene ziyareti

Diğer günlerde partnerimizin Garissa’da inşaa ettiği yetimhaneyi geziyoruz. Burası oldukça büyük bir yetimhane. Yaklaşık 900 öğrenci ve 400 yetim barınıyor burada. Kitap okuma salonları, yatakhaneler, derslikler, oyun bölümleri, spor alanlarından oluşuyor yetimhane. Burada öğrenciler İslami eğitimin yanı sıra normal eğitimlerine de devam ediyorlar. Çocuklar bölgeye göre daha hijyenik ortamdalar burada. Yetimlerimizle beraber kısa bir maç yapıyoruz. Bizim orada bulunmamızdan çok mutlu olduklarını aracımıza bindiğimizde döktükleri gözyaşlarından anlıyoruz.  Kardeşlerimizi tek tek kucaklıyoruz. Ramazan boyunca bu yurtta iftar masraflarını karşılayacak ve öğrencilerin gerekli tedavileri tarafımızca yapılacak. Çocukların arkamızdan “Teşekkür ederiz İHH” diye bağırdıklarını duyduk. Biz de en az onlar kadar mutlu olduk.

Kenya’daki son günümüzde ekibimiz oldukça hüzünlüydü. Günlerce yemek yiyemedik. Hatta yorgunluk ve uykusuzluğu en yoğun yaşadığımız bu günler yaşamaktan en çok haz duyduğumuz günlerdi.

Gece tüm yıldızları üzerimizde görüyoruz. Rabbimiz önümüzü aydınlatıyor yol boyunca.  İHH bölgede çok iyi tanınıyor. Yol boyunca İHH aracılığıyla inşa ettirilen camii ve su kuyularıyla karşılaşıyoruz.

İnsanların açlıktan öldüğü bir ülkede çevre düzenlemesinden bahsetmek ne kadar mantıklı bilmiyorum ama kasaba ve köyler arasında yollar berbat durumda. Aracımız sürekli engellere takılıyor ve küçük hasarlar oluşuyor.

Tüm Müslümanların bir an önce bölgedeki kıtlık için çalışmalar yapması gerek. Dadaab’da, Garissa’da, Madoco ve diğer kasabalarda insanların onlarca kuyuya ihtiyacı var, ekmeğe ihtiyacı var, ilaca ihtiyacı var, camiye ihtiyacı var. Buradaki insanlar açlıktan ve kıtlıktan ölmek üzereler. Karşılaştığımız Kenyalı ve Somalililer “Bize Müslümanlardan başkası yardım etmez diyor.”

Kenya’da bulunan ikinci ekip olarak ne yazık ki yardım programımızın sonuna geldik. Acil yardım ekibimizin ramazan boyunca bölgedeki yardım faaliyetlerine devam edeceğini öğrendiğimizde hüznümüz uçuveriyor, taze bir sevinçle uçağımıza biniyoruz.