Amine 5 yaşında. Savaştan bu yana mülteci olarak doğan Suriyeli 306 bin çocuktan sadece biri. Türkiye'de doğan 150 bin Suriyeli bebeğin aksine Amine, Halep’in kuzeyindeki bir mülteci kampında doğmuş. Ailesiyle şimdi Kilis’in öte yanındaki onlarca kamptan biri olan Şemmarin Kampı’nda yaşıyor. Doğduktan birkaç ay sonra “göze perde inmesi” olarak isimlendirilen retinopati hastalığına yakalanmış. Şimdi hiç göremeyen Amine, diğer arkadaşları gibi rahatça zıplayıp koşamasa da kardeşiyle ortaklaşa oyuncak bebeğiyle oynuyor.
Konteyner evinde bizi misafir eden babası ile konuşuyorum. Sınır kapanmadan önce Türkiye’deki çimento fabrikalarında çalışarak ailesinin geçimini sağlayabilmiş. Kapı kapandıktan sonra ise işsiz kalmış. Tek derdi işsiz olması değil, göremeyen kızı. Kamplarda yeterli derecede sağlık hizmeti olmadığından dolayı ameliyat ettirememiş. Yanı başımda duran, Amine’nin 11 yaşındaki ağabeyi Ahmed’e “büyüyünce ne olacaksın?” diye soruyorum. Bir an duraksıyor, kardeşine bakarak tek bir cümleyle cevap veriyor:
“Doktor olmak istiyorum!”