İHH İnsani Yardım Vakfı
0
Bağış Yap
Takip Et
TR
TRY
Kapat
  • Biz kimiz
  • Ne yapıyoruz
  • Ne yapabilirsiniz
  • Oturum aç
Polonya’daki ilk bayramımız
Kurban 13.02.2013

Osman ATALAY

Müslümanlar Polonya’da Bohoniki, Kruszyniany, Bialystok, Varşova, Gdansk ve Gorzov Wielkopolski bölgelerinde yaşıyor. Buralarda oluşturdukları Polonya İslam Dinî Birliği, Polonyalı Müslümanlar Birliği, İslam Kültürü ve Tebliğ İçin Müslüman Topluluğu, Varşova İslam Merkezi, Bialystok İslam Merkezi gibi kurumlar aracılığıyla çalışmalar yapan Müslümanlar, bu sayede inanç ve kültürlerini muhafaza etmeye gayret ediyorlar.

Ülkenin Müslüman temsilcileri Tatarlar

14. yüzyılda Litvanya’dan Polonya’ya göç etmiş olan Tatar Müslümanlar, yüzyıllardır dinlerini ve kültürlerini muhafaza etmeye çalışıyorlar. Polonya’nın temel unsurlarından biri olan Tatarlar, Litvanya’ya yakın olan Bialystok kentinde ve buraya bağlı bulunan Bohoniki ve Kruszyniany köylerinde yaşamlarını sürdürüyorlar.

Kurban Bayramı vesilesi ile buluşup tanıştığımız Polonyalı Tatar Müslümanlar, bayramda bir araya gelebilmenin mutluluğunu yaşıyorlar. Fakat sadece bayramlarda bir araya gelebilmeleri ve bu durumun da yaşlılara mahsus bir hâl alması, sevinçlerini buruk kılıyor.

İslam ülkelerindeki kardeşleri ile aralarındaki bağların zayıf olması, özellikle genç nüfusun din, gelenek ve kültürlerinden uzaklaşması, ülkedeki Tatar büyüklerini gelecek nesiller için kaygılandırıyor.

Bayram

Bayram namazımızı kılmak üzere Bialystok İslam Birliği Merkezi’ne gidiyoruz. İki katlı merkezin giriş katı mescit olarak düzenlenmiş. Sabahın erken saatlerinde, çoğunluğu orta yaş üstü olan erkek ve kadınlar ellerinde poşetlerle mescide gelmeye başlıyor. Evlerinden getirdikleri şekerleri, çikolataları, kek, tatlı ve kurabiyeleri birbirlerine ikram ediyorlar. Ardından imamın bayram vaazını dinliyoruz. Vaazın bitiminde ilahiler söyleniyor ve sonrasında hep birlikte bayram namazımızı kılıyoruz. Ve bayramlaşma başlıyor. Herkes birbiriyle hem sohbet ediyor hem de hasret gideriyor. Farklı köy ve şehirlerden olan Tatarlar, birbirleriyle hasbihâl etme imkânı buluyor. Anlaşılan o ki çok fazla bir araya gelemiyorlar. Bunda, ülkede dağınık bir şekilde yaşamalarının da etkisi fazla.

 

“Gençler de burada olsa…”

Bayramın birbirlerini görebilmek için çok güzel bir vesile olduğuna şahit olduğumuz kardeşlerimiz arasında gençlerin bulunmayışı dikkatimizi çekiyor. Ülkedeki Müslümanların genç evlatlarının, ana dillerini ve dinî geleneklerini yavaş yavaş unuttuklarını öğreniyor, Polonya ziyaretimiz süresince de bu duruma üzülerek şahit oluyoruz. Bu konu, Müftü Tomasz Miskiewicz başta olmak üzere ülkedeki Müslüman büyüklerin en büyük üzüntü sebebi.

Kabristan ziyareti

Bayramlaşmanın ardından Müftü Tomasz ile beraber kabristan ziyareti için Bohoniki köyüne gidiyoruz. Mezarlık bakımlı ve temiz. Yeni ve eski mezarlar bir arada ve çiçeklerle süslenmiş. Mezar taşlarına Osmanlı tuğraları ve besmele hattı özenle işlenmiş. Mezar ziyaretinde bulunan Tatarların sayısı çok fazla olmasa da ziyaretçilerin geçmişlerinin ruhu için Kur’an okuyup bayram geleneklerini yerine getirme gayreti içerisinde olduklarını görüyoruz.

Kurbanlarımız kurban olup dağılıyor

Mezarlık ziyaretinin ardından kurban kesimi için Tykocin bölgesine giderek 10 büyükbaş hissemizin kesimini gerçekleştiriyoruz. Kesim işlemleriyle geçen ilk günün ardından ertesi gün kurban payı dağıtımlarının bir bölümünü Bialystok’ta İslam Birliği Merkezi’nde yapıyoruz. Bayramın üçüncü günü ise dağıtım için Bialystok kentinde bulunan ve 300 Çeçen’in yaşadığı mülteci kampına gidiyoruz. Kadın ve çocukların çoğunlukta olduğu kampın Polonya devletinin kontrolünde olduğunu ve buradaki mültecilerin günlük ihtiyaçlarının BM ve Polonya devleti tarafından karşılandığını öğreniyoruz. Tatar Müslümanların Çeçen kardeşlerine çok yardımcı olduklarını ve kendileriyle yakından ilgilendiklerini görmekse bizi ayrıca mutlu ediyor.

Ülke Müslümanlarının sıkıntıları

Ziyaretimiz süresince ülke Müslümanlarının sorunlarını anlamaya gayret ediyor ve çözümler üzerinde kafa yoruyoruz. Müslümanların dağınık hâlde yaşamaları, iletişimlerinin kopuk olması, İslam dünyası ile bağlarının zayıf olması ve en önemlisi de gittikçe asimile olmaları, buradaki kardeşlerimizin sorunlarının başlıcalarını oluşturuyor. Ayrıca bir radyolarının ya da gazete, dergi gibi basın yayın araçlarının olmayışı da önemli bir eksiklik olarak dikkatimizi çekiyor. Son yıllarda Polonya’da kurulan İslam merkezleri gelecek için ümit vaat etse de, yardımlarla ayakta durabilen bu merkezlerin çok da verimli olmadıkları anlaşılıyor.

Polonya Müslümanları ülkede rahat ve özgürler; diğer insanlarla eşit muamele görüyorlar. Polonya’nın 2004 yılında AB’ye üye olmasıyla birlikte düzelmeye başlayan ekonomik yapısı, ülkedeki Tatar Müslümanların refah seviyesini yükselttiği için bir şans olarak görülüyor. Sadece dillerini, dinlerini, örf ve âdetlerini koruyabilmeleri ve çocuklarına aktarabilmeleri için maddi manevi yardıma ve bunun yanı sıra ilgili kaynak eserlere, ilahiyatçı akademisyenlere, örgütlü ve akademik desteğe ihtiyaçları var.

Şimdilik veda

600 yıldır Polonya’da varlık mücadelesi veren Tatar Müslüman kardeşlerimizden Türkiyeli kardeşlerine gönderdikleri selam ve dualarla Ramazan’da kuracağımız iftar sofralarında buluşmak üzere ayrılıyoruz.