“Ülkemizden silah zoruyla çıkarılıp gemiye bindirildik. Budist kaptan ve ekibi gemiyi terk edince denizin ortasında kaldık. Yaklaşık 450 kişiydik, yiyecek sadece 10 kilo pirincimiz vardı. Bir süre sonra açlıktan ve sıcaktan delirenler oldu. Bazıları bu işkenceye daha fazla dayanamayıp kendini öldürdü.”
Günlerce denizin ortasında kalan Arakanlı Muhammed Raşid böyle anlatıyor yaşadıklarını. 6 gün önce Endonezyalı balıkçılar tarafından kurtarılmış ve bu kampa yerleştirilmiş.
Arakanlı Müslümanlara 5 TL yardımda bulunmak için ARAKAN yaz 3072'ye gönder.
İHH ekibi olarak Endonezya’nın Açe bölgesindeki kamplara sığınan Arakanlıları ziyaret ettik. Amacımız hem yardım götürmek hem de Müslüman kardeşlerimize yalnız olmadıklarını hissettirmekti. Ulaştırdığımız yardımlarla çocukların yüzlerini güldürmek, sıcak bir yemekle ne kadar mutlu olduklarını görmek bize bir nebze avuntu oldu. 2.000’in üzerinde Arakanlı mültecinin kaldığı kamplarda güzel şahitliklerimiz oldu. Fakat duyduklarımız korkunçtu. Canını kurtarıp buraya gelebilenler öyle acılar biriktirmiş ki bunları duymak bile ağır geliyordu.
Arakanlı Manu Ricvana’yı dinliyoruz. Günlerce “ölüm gemisinde” mahsur kalmış. Açlık ve susuzluğun ölümlere neden olduğu gemide birçok komşusunu kaybetmiş. 1,5 yaşındaki Rızvan ile 7 yaşındaki Cemal Hüseyin’in anne ve babası bunlardan. Ricvana canını kurtarıp kampa ulaşabildiğinde iki çocuğu sahiplenip onlara annelik yapmış. Çok büyük işkencelere maruz kaldıklarını söylüyor Ricvana, Endonezya kabul etmese denizde ölmeyi tercih ederdik, diyor.
Yaklaşık 250 yıldır baskı ve şiddet altında yaşayan Arakanlı Müslümanlar, farklı tarihlerde defalarca katliama uğradı. 1942 yılında Müslüman kadınlara tecavüz edip mızraktan geçiren Budist çeteler, 150.000 Arakanlı’yı katletti. Benzer olaylar daha sonra defalarca tekrarlandı. Budist saldırılarının sonuncusu Haziran 2012’de gerçekleşti ve yine binlerce Müslüman katledildi.
Kamptakilerden Arakan’da kalan Müslümanların halini öğreniyoruz. Bir Müslümanın, başka köye “izinsiz” gitmesi yasakmış. İzinsiz giderse, 7 yıl hapis cezasına çarptırılır. İzin almaya çalışırsa da izin verilmez. Ayrıca gece saat dokuzdan sonra sokağa çıkmaları ve polisten izinsiz akraba ya da komşularını ziyaret etmeleri de yasakmış.
Müslümanlar devletin hiçbir imkânından faydalanamıyor. Örneğin hastalandıklarında devlete ait hastanelere gidemezler. Müslümanların devlet dairelerinde çalışmaları da yasak. Vatandaş sayılmadıkları için kendilerine kimlik dahi verilmiyor.
İHH, özellikle Bangladeş ve Endonezya’ya sığınan Arakanlı mültecilere yardımlarda bulunuyor. Sınırda açılan yetimhanelerde Arakanlı yetimlere sahip çıkıyor ve kamplarda kalanlara yardım eli uzatıyor. Fakat bunlar yeterli olmuyor. Çünkü toplam nüfusu 3.5000.000'u bulan Rohingya Müslümanlarından yalnızca 800.000'i anavatanları Arakan’da yaşayabiliyor. Geriye kalanlar ise farklı ülkelerde mülteci. Çoğu kamplarda yaşayan Arakanlılar anavatanlarına dönmek için Müslümanlardan yardım bekliyor.