İHH İnsani Yardım Vakfı
0
Bağış Yap
Takip Et
TR
TRY
Kapat
  • Biz kimiz
  • Ne yapıyoruz
  • Ne yapabilirsiniz
  • Oturum aç
Bir adım ötesi Filistin
Yetim 13.02.2013

Hasan Aynacı

Arada sınırlar yokken…

İHH İnsani Yardım Vakfı olarak, birçok kere bizden bir parça olarak bildiğimiz Lübnan’dayız. Bizden bir parça olmasının nedeni, içerisinde yaşayan Filistinliler mi, yoksa Anadolu’daki bir sahil kentine benzeyen Beyrut mu bilemiyorum. Osmanlı hâkimiyetinde yaklaşık 400 sene huzur ve sükûnetin sürdüğü bu coğrafyadaki insanlarla 1900’lü yılların başına kadar aynı vatanın parçasıydık. Daha sonrasında cetvellerle sınırlarımızın çizildiği Sykes-Picot Anlaşması neticesinde, aynı vatanın toprağını paylaştığımız bu ülkeye yabancı olarak, elimizde pasaportlarla girmeye başladık. Hâlbuki Beyrut, Trablus, Sayda, Sur veya Bekaa her zaman bizden bir şeyler bulabileceğimiz yerlerdi şüphesiz. 

5.000 ailenin yanındayız 

Bu seferki Lübnan ziyaretimiz; 1948’de misafir olarak Lübnan’a gelen ve 62 yıldır mülteci kamplarında yaşam mücadelesi veren Filistinli mültecilerin sofrasına bir tabak çorba, bir kap sıcak yemek koymak içindi. Bu bağlamda çoğunluğu yetim ailesi ya da engelli çocuk sahibi olan 5.000 ihtiyaç sahibi aileyi ziyaret ederek kendilerine Türkiyeli kardeşlerinin takdim ettikleri hediyeleri sunuyoruz. Kumanya paketlerini alanların yüzlerindeki gülümseme, gözlerindeki ışık ve dillerindeki duaları, ümmetin yetimleri hâline getirilmek istenen Filistinlilerin bizlere besledikleri güzel duyguları ortaya çıkarıyor. 

Türkiye’nin desteğine duyulan ihtiyaç

Filistinli mülteciler, kamptaki ziyaretlerimiz sırasında gerek üzerimizdeki yeleklerden gerekse bize sorarak Türkiye’den olduğumuzu anladıklarında, Türkiye’nin Filistin davasına sahip çıkmasıyla diğer devletlerin de bu davaya destek olacağını söylüyorlar. Lübnan’daki Filistinli mültecilerin Davos zirvesindeki o meşhur “One minute!” çıkışını unutmadıklarını, kamplardaki R. Tayyip Erdoğan fotoğraflarından ve bunların altındaki “Teşekkürler Erdoğan!” yazılarından anlamak mümkün. 

Vatana dönme umuduyla üçüncü kuşak…

Lübnan’da yaşayan Filistinli mültecilerin durumu Gazze’de ve Batı Şeria’da yaşayan Filistinlilerden daha farklı. Onlar hem Lübnan içerisinde yaşanan sıkıntılarla boğuşacaklar hem de Gazze ve Batı Şeria’dakilerin derdini dert edinecekler. Üç neslin geçtiği Lübnan’da dördüncü nesil de yarın Filistin’e döneceği umuduyla yaşıyor. 10 yaşındaki bir çocuk dahi belki dedesinin bile görmediği Filistin topraklarındaki köyünü kendi köyü olarak biliyor ve İsrail’e karşı tavrını bu yaşında, çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Vatanlarının bir adım ötesinde yaşamalarına rağmen vatanlarına adım atamayan Filistinli çocuklar, bir gün geri döneceklerine dair umutlarını hiçbir zaman kaybetmiyorlar.

72 meslek onlara yasak

Lübnan’da 12 mülteci kampında ve kampların çevresinde yaşayan 450.000’e yakın Filistinli, Lübnan nüfusunun 1/10’unu teşkil ediyor. Fakat aynı oran, sosyal haklar noktasında maalesef görülmüyor. Lübnan’daki Filistinli mültecilerin 72 meslek dalında çalışmaları yasak. Yine Lübnanlıların yararlandığı sosyal haklardan da yararlanamıyorlar. 

Merkezimizde 80 Filistinliye eğitim

Kuruluşundan bu yana Lübnan’daki Filistinli mültecilerin her daim yanında yer alan İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Sayda kentinde 2008 yılında açtığı İstanbul Eğitim Merkezi’ni ziyaret ediyoruz. Merkez müdürünün, geçtiğimiz sene 80 Filistinli mültecinin burada eğitim aldığını söylemesi bizleri bir kez daha sevindiriyor. 

Yetim merkezinin inşası tamamlanmak üzere

Beyrut’taki en büyük Filistin mülteci kampı olan Burc el-Beracin’de devam eden ve İHH’nın yapımına katkıda bulunduğu yetim merkezinin inşaatı ise bitme aşamasında. Bu yetim merkezinin açılmasıyla başta Beyrut’taki kamplarda yaşayan aileler olmak üzere tüm Filistinli mülteciler burada yer alan sağlık merkezinden, kültürel projelerden ve sosyal yardımlardan faydalanabilecekler.

Sağlık merkezi yeniden inşa ediliyor

İHH, 2006 yılında yıkılan Trablus’taki Nehr’ul-Barid kampında bulunan Beyt el-Makdis Sağlık Merkezi’nin de yeniden inşasına destek veriyor. Sağlık merkezi açıldığında Nehr’ul-Barid kampındaki tüm mülteciler buradan sağlık hizmeti alabilecekler.