Çoğunluğu gençlerden oluşan bu mecliste İbrahim ile tanışıyoruz. Müslümanken arkadaşlarının çabaları neticesinde Hristiyan oluyor. Bir süre sonra rüyasında tekraren gördüğü kelime-i şehadeti telkin eden sesin etkisiyle yeniden Müslüman oluyor. Ülkede Hristiyan iken Müslüman olan gençlerden bazılarının aileleri tarafından reddedildiğini öğreniyoruz. Partner kuruluş Why İslam’ın Başkanı Musa Bangura evlerinden atılan ve evlatlıktan reddedilen bu insanlara sahip çıkmış. Türkiye’den hayırsever insanların destekleri ile onlara bir ev kiralanmış. Kaldıkları odaların duvarlarındaki aile fotoğrafları dikkatimizi çekiyor.
Sierra Leone, özgür insanlar ülkesi. 7 milyon insanın yaşadığı, Afrika’nın batısında atlas okyanusunun kıyısında yer alan bu ülkeye yeni iyilik tohumları ekmek üzere yola koyuluyoruz. THY’nin Sierra Leone’ye ilk uçak seferi ile 10 saatlik yolculuğun ardından ülkeye varıyoruz.
1791 yılında özgür bırakılmış Afrikalı köleler tarafından kurulmuş olan Sierra Leone, yıllarca İngiliz sömürgeciliğine maruz kaldıktan sonra 1961'de bağımsızlığını kazanmış. Elmas madeni ve diğer yer altı zenginlikleri olduğu gibi tropikal mevsimin yaşanması sebebiyle doğal güzellikleri olan bir ülke. Buna rağmen varlık içinde yokluğu yaşayan Sierra Leone, Afrika’nın en fakir ülkeleri arasında yerini alıyor.
Ziyaretin ilk gününde başkent Free Town'da yetimlerin de eğitim gördüğü İHH’nın desteklemiş olduğu okulu ziyaret ediyoruz. 2000’e yakın öğrencinin bulunduğu bu okulda idareci ve öğretmenlerle bir araya gelerek eğitim faaliyetleri ve ihtiyaçlar hakkında bilgi alıyoruz.
Musa Bangura, partner kuruluş Why İslam‘ın başkanı. Koyu bir papaz rahip iken bir ay boyunca gördüğü rüya sonrası hidayete eriyor ve İslam’ı seçiyor. Buradaki diğer rahip ve Hristiyan halkın Müslüman olmasına vesile oluyor. 20 bini aşkın insanın İslam’ı seçmesindeki emek, gayret ve zorluklarla mücadele anlatılması pek kolay bir şey olmasa gerek. Ülkede Müslümanlar ve Hristiyanlar Dibating ismini verdikleri törenlerde bir araya geliyor ve karşılıklı olarak 20 dakikalık münazara süresinden sonra birbirlerine beş soru soruyorlar. Bu törenlerde iki hakem heyeti de hazır bulunuyor. Sorular ve sorulara verilen cevaplar puanlanıyor. Bu meclislerin akabinde birçok kişi İslam’ı seçiyor. Sierra Leone ekibimiz ile birlikte yeni Müslüman olmuş kardeşlerimizin ihtida törenine katılıyoruz. Onların heyecanına ve mutluluklarına yakından şahit oluyoruz.
Ülkenin her yerinde gayretli insanlar görüyoruz fakat uzun yıllar süren sömürü, eğitim ve teknik imkan yokluğu… Anladığımız kadarıyla gayret bazı eksikleri kapatmada yeterli olamıyor.
Ülkede bulunduğumuz tarih aralığında yaklaşan başkanlık seçimlerinin renkli hazırlıklarına da şahit oluyoruz. Trafiğin sıkışıklığı, yüksek tonda propaganda müzikleri, yol kenarı reklam tabelalarının art arda sıralandığı bir zaman dilimi... Her eşyanın değerlendirildiği bir ülke burası. Yol yapım aşamalarında yer altından çıkan taşlardan, kırılmış fayans parçalarına, eskimiş araba lastiklerinden yırtık brandalara kadar birçok şey değerlendiriliyor. Halkın yaklaşık yüzde 70’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Sizin duanız bizim gayretimiz
Ülkedeki ikinci günümüzde ekibimiz ile birlikte Makeni şehrinin Majabama köyünde yapımı tamamlanan Osmangazi Bursa Cami’nin ve bir de su kuyusunun açılışını gerçekleştiriyoruz. Hayırsever bağışçılarımızın yaptırmış olduğu bu caminin bölge halkı için önemi oldukça büyük zira bu cami yapılmadan önce aynı yerde derme çatma ve çamur ve kurumuş ağaç dallarından yapılmış olan eski bir cami bulunuyormuş. Köy halkı ve civar köylerden gelen insanların ibadet ettiği bu caminin karşısında Afrika şartlarına göre modern yapısıyla bir kilise inşa edilmiş. Kiliseyle birlikte köyün girişinde yine misyonerlerin bir okulu bulunuyor. Türkiye’den gelen iyilik elçilerinin yolu bir gün bu köyden geçiyor. Köy halkıyla yapılan istişare sonucu el birliği ile bu caminin yeniden daha sağlam ve daha kullanışlı yapılması için karar alınıyor ve kısa bir süre sonra caminin yapılmasına başlanıyor.
Camiler burada sosyal hayatın tam merkezinde bulunuyor diyebiliriz. Eğitim, istişare, nikah merasimleri, cenaze ve kabilelerin bir araya geldiği bir merkez konumunda. Afrika’da sembollerin çok büyük bir önemi var. Semboller, halkın yönlendirilmesinden tutun sosyal hayatlarındaki birçok alana nüfuz edebiliyor. Bir yarışın içerisindeler gibi fakat insanların bu yarışın sonuçlarını çok düşünmediklerini fark etmek çok güç değil.
Hidayetle gelen zorluklar
Yeni Müslüman olmuş 55 kişinin ihtida törenine katılmak için yeniden yola koyuluyoruz. Port Loko şehrindeki bir mescitte toplanan kardeşlerimizin yanına varıyoruz. İslam’ın yüceliğini ve kalplerdeki inkişafını buradaki kardeşlerimizin yüzlerinden okumak büyük bir sevinç katıyor bizlere. Çoğunluğu gençlerden oluşan bu mecliste İbrahim ile tanışıyoruz. Müslümanken okuduğu okuldaki Hristiyan arkadaşlarının çabaları neticesinde Hristiyan oluyor. Bir süre sonra rüyasında tekraren gördüğü kelime-i şehadeti telkin eden sesin etkisiyle yeniden Müslüman oluyor. Ülkede Hristiyan iken Müslüman olan gençlerden bazılarının aileleri tarafından reddedildiğini öğreniyoruz. Partner kuruluş Why İslam’ın Başkanı Musa Bangura evlerinden atılan ve evlatlıktan reddedilen bu insanlara sahip çıkmış. Türkiye’den hayırsever insanların destekleri ile onlara bir ev kiralanmış. Kaldıkları odaların duvarlarında ailelerinin fotoğraflar dikkatimizi çekiyor.
Geleceğe umutla bakmak
Sierra Leone’nin en büyük eksiği eğitim çalışmalarının yetersizliği. Bu eksikliğin giderilmesi noktasında yıllardır çalışan ve çeşitli projeler hayata geçiren İHH İnsani Yardım Vakfı olarak, Waterlow bölgesinde yapımı tamamlanan ilk ve ortaokulumuzu ziyaret ediyoruz. 600 kişi kapasiteli okulumuzda şuan 136 kız çocuğu eğitim görüyor. Yetimhanemizin de açılması ile birlikte burada tarımsal faaliyetlerin de yürütüleceği bir kompleks hayata geçecek ve çocuklarımız ülke şartlarına göre tarım arazilerinin değerlendirilmesi noktasında donanımlı hale gelecekler.
"Bir değirmendir bu dünya." der Cahit Zarifoğlu. O değirmende sağlam fikirlerin ve parlak zihinlerin öğütülmesi düşünülemez.
Ekibimizle birlikte gününün ilerleyen saatlerinde Başkent Free Town’a yakın bir bölgede bağışçımız Mehmet Özer’in yaptırmış olduğu Yatılı Kız Kuran okulunu ziyaret ediyoruz. 150 kişi kapasiteli bu okulda Türkiye’de okuyan ve mezuniyet sonrası ülkelerine dönen kız öğrencilerin hoca olarak burada görev almaları ile dini ilimler noktasında önemli bir faaliyet yürütülmekte. Açılış duası ile adak kurbanı kesiminin ardından yeni rotamıza doğru yol alıyoruz.
Elektrik ve su imkânının kısıtlı olduğu başka bir bölgede yeni bir okulun temel atma törenine katılıyoruz. İlerleyen yıllarda yetimhane ve meslek lisesi olarak planlanan ve bölge halkı için büyük bir öneme sahip Hace Fatma Hafız Mustafa Okulu ile çocuklar eğitimlerine daha güzel bir ortamda devam edecekler…