Uğur Olcay
“Kurban iyiliği yaşatmaktır”, İHH’nın 120 ülkede gerçekleştireceği kurban organizasyonlarının bu yılki sloganı. Rabbimin izniyle bizler de Kırgızistan’a hem iyiliği yaşatmaya vesile olmaya hem de iyiliği yaşamaya gidiyoruz. Yol arkadaşlarımız İHH İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ensar Kılıçoğlu ve Saadet Partisi Hatay İl Başkanı Necmettin Çalışkan.
20.15’te kalkması gereken uçağımız gecikmeyle 21.30’da hareket ediyor. Beş saatin üzerinde süren yolculuk sonrası yerel saate göre 6.30’da Bişkek Havaalanı’na varıyoruz.
Havaalanı çıkışında bizleri İHH’nın buradaki kardeş kuruluşu Orta Asya Gençlik Vakfı (OGEV) Başkanı İlhami Demirci karşılıyor. Hep birlikte kalacağımız eve doğru yola çıkıyoruz. Bişkek’in merkezî bir yerinde, Pravda caddesinde bulunan evimiz Rusların site anlayışıyla yapılmış, hiçbir estetiği yok. Etrafları kale duvarı gibi çevrili, ortalarında büyükçe bir park bulunan sitelere Bişkek’te kaldığımız müddetçe sıkça rastlıyoruz. Öğleye kadar istirahat ediyoruz. Daha sonra buradaki arkadaşlarla OGEV’in merkezine gidip programımızı gözden geçiriyoruz. Akşam yemeğini bir Türk lokantasında yedikten sonra OGEV’in öğrenci evlerinden birinde bizim için hazırlanan programa katılıyoruz. Buradaki üniversitelerin denkliği YÖK tarafından kabul edildiği için çok sayıda Türk öğrenci üniversite eğitimi için burayı tercih etmiş. Öğrenci evindeki kardeşlerimizle tanışıp hasbihâl ediyoruz.
Bayram sabahı erkenden OGEV’in merkezinde buluşup bayram namazı için Bişkek’in en büyük meydanı olan Alatoo (Aladağ) meydanına geçiyoruz. Gördüğümüz manzara bizi çok etkiliyor; sıfırın altındaki soğuğa rağmen 100 binin üzerinde Kırgız Müslüman alana sığmamış, etraftaki parkların içini doldurmuş ve Kırgız Müftüsü’nün vaazını soğuk nedeniyle ayakta dinliyor. Hemen yanı başımızdaki Lenin heykelinin bu manzaraya şahit olması bizleri daha da duygusallaştırıyor. Namazın ardından vakit kaybetmeden kurbanlarımızın kesileceği Lebedinafka bölgesine hareket ediyoruz. Müslüman kardeşlerimizin bize emanet etmiş olduğu vekâletleri kesim yapacak kasaplara veriyoruz ve kesimler başlıyor. İHH bu sene Kırgızistan’da 160’ı Bişkek’te, 36’sı çevre yerlerde olmak üzere 196 hisse kurban kesimi gerçekleştirdi. Akşam hava kararana kadar kesimler devam ediyor, bizler de tekbirlerle kesimlere eşlik ediyoruz. Cuma namazını OGEV’in düzenlemiş olduğu ve İHH’nın da desteklediği İmam Eğitim Merkezi’nin yanındaki camide eda ediyoruz. Kırgızistan’da 2000’in üzerinde cami var ancak ülke laik olduğu için devlet dinî harcamalara katkıda bulunmuyor. Müftü ve 30 civarındaki imamın maaşı Türkiye Diyaneti tarafından karşılanıyor. Camilerin pek çoğu Arap Müslümanlarca yapılmış. Ülkede imamlık genelde babadan oğula geçtiği için imamların çoğu yeterli bilgi düzeyine sahip değil. İmam Eğitim Merkezi’nde 30’ar kişinin katılımıyla 45 gün süren kurslar düzenleniyor. Kurslara 60 yaşın üzerinde katılan imamlar dahi var. Burada 17 dönemdir imamlara Kur’an okuması öğretiliyor, ezberler yaptırılıyor, fıkıh ve hadis dersleri veriliyor. Merkez ülkedeki önemli bir açığı kapatıyor. 25 yıl önce bağımsızlığına kavuşan Kırgızıstan’daki bu güzel çalışmayı takdir ediyoruz.
Bayramın ikinci günü dağıtımlara başlıyoruz. Seri şekilde hareket etmek için bazen iki bazen de üç gruba bölünüyoruz. Çat pat öğrendiğimiz birkaç kelime Kırgızca ile her gördüğümüz Kırgız’la “ayt barik bolsun (bayramınız mübarek olsun)” diyerek bayramlaşıyoruz. İlk dağıtım yerimiz Alamettin bölgesindeki İmam Eğitim Merkezi. Kargo işiyle uğraşan Kırgız kardeşimiz Talay Hacı’nın yardımıyla orada bulunuş sebebimizi kısaca anlattıktan sonra dağıtıma başlıyoruz. OGEV’in belirlediği ailelere imza karşılığı emanetlerini teslim ediyoruz. Daha sonra Varaşolava caddesinde bulunan Kadınlar Kültür Merkezi ve kız yurdunda dağıtım yapıyoruz. Moskowoski caddesi Merkez Camii, Kırgızistan Müslümanları Dinî İdaresi (Müftüyat) çalışanlarına, Eğitim Merkezi’ne, Kırgızistan İslam Üniversitesi öğrencilerine kurban paketlerini Müftüyat’ta çalışan ilahiyatçı Tınar Hoca ile birlikte teslim ediyoruz.
Bayramın üçüncü günü İmam Eğitim Merkezi’nde yetimlerle buluşuyoruz. İHH Kırgızistan’da 30 yetime her ay düzenli olarak nakdi yardımda bulunuyor. Bu yardımlar haricinde bayramda 50 yetime bayramlık giysi hediye ediyoruz. Tam bir bayram havasında geçen buluşmada yetimlere çikolata, şeker, kırtasiye malzemeleri de hediye ediliyor. Aynı gün Bişkek’e yaklaşık 60 km mesafedeki Pitrofka köyünde yine bir yetimhaneyi ziyaret ediyoruz. Bu ziyaretin bizim için ayrı bir anlamı var. İHH’nın bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Yetim Buluşması’na katılan iki Kırgız yavrumuz da bu yetimhanede kalıyor. Yetimlerimizi tekrar görmek hepimizi duygulandırıyor. Yetimhane Müdiresi Ece Hanım’la da bir görüşme yapıyoruz. Kendisi Yetim Buluşması için İstanbul’a gelmiş. Ece Hanım buluşmanın siyahıyla beyazıyla Müslümanların kardeş olduğuna inancını pekiştiğini söylüyor. Onun anlattıklarını dinlerken Yetim Buluşması’nın ne kadar önemli bir misyonu olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Daha sonra aynı yerde bulunan ve yetimhane yapılması düşünülen arazi ve binaları geziyoruz. Ardından yakın bir belde olan Karabalta’ya geçerek bir medresede halka ve Kur’an talebelerine kurban eti dağıtımı yapıyoruz. Akşam da İmam Eğitim Merkezi’nin 17. dönem sertifika törenine katılıyoruz. Sertifikalarını almaya hak kazanan imamların mutluluğu görülmeye değer. Törende Kırgız Müftülüğü’nün resmî yetkilileri de hazır bulunuyor ve sertifikalar imamlara protokol tarafından tek tek takdim ediliyor.
Bayramın dördüncü günü Bişkek’teki son günümüz. Yine yoğun bir gündemimiz var. Öncelikle Araşan İlahiyat Fakültesi’ni ziyaret ediyoruz; ardından Karacıgaç beldesinde yetimhane için arazi ve bina tespiti yapıyoruz. Kırgız yetkililer bu konuda oldukça yardımcılar, “yeter ki sizler buraya yardım edin, yetimlere sahip çıkın, bizler de elimizden geleni yaparız” diyorlar. Bu konuda en yetkili isimlerden Alamettin Reyonu Hâkimi Mars Sakarayev’le OGEV’de bir araya gelerek detaylı bir görüşme gerçekleştiriyoruz. Daha sonra Kırgızlar için büyük önem arz eden Ata Beyit şehitliğini ziyaret ediyoruz. Cengiz Aytmatov’un mezarının da bulunduğu şehitlikte 1937 yılında yakılarak katledilen 200 civarında Kırgız aydınının mezarı bulunuyor. Katliam aracı fırınlar da şehitlikte muhafaza ediliyor. Mezarlar bakımlı ve askerlerce korunuyor. Kırgızların geçmişle bağlantısı, kültürleri, dinleri hep yok edilmeye çalışılmış.
Şehre döndüğümüzde çok kısa bir süre de olsa Oş pazarına uğruyoruz. Akşama doğru Türk Elçiliği’nde Din İşleri Müşavirini makamında ziyaret ediyoruz. Kırgızistan’da bayram tatili bir gün, bu nedenle ikinci günden itibaren resmî daireler açık. Akşam son kez Malatyalı arkadaşların lokantasında yemeğimizi yiyip onlarla vedalaşıyoruz.
Kırgızistan halkının %80’i Müslüman ancak insanların İslam’ı öğrenmesi gerekiyor ve bunun için de oldukça istekliler. Yeni nesil inşallah ülkeye hizmet için giden Müslümanların vesilesiyle daha iyi olacak. Rabbim tüm dünya Müslümanlarının yar ve yardımcısı olsun…