Afganistan’da, 27 Nisan 1978’de muhalif solcular tarafından demokratik cumhuriyet ilan edildi. Yönetim ve ordu, Sovyetlerle yakın temas içindeydi. Afganistan’da Rusya yanlısı siyasilerin iktidara gelmesi ve halk karşıtı gelişmelerin yaşanması çeşitli sorunlara sebep oldu. Halkın kendini ifade etmeye çalışması iktidarı elinde bulunduran güçleri rahatsız etti ve olası bir halk hareketinin önüne geçmek için Rusya’dan yardım istendi.
Sovyetler Birliği 1978 yılında Afganistan ile imzaladığı Dostluk ve İşbirliği Antlaşması’na dayanarak 24 Aralık 1979’da binlerce Rus askeri ve savaş malzemesini Kabil Hava Limanı’na indirdi. Ardından 27 Aralık 1979’da Afgan hükümet dairelerini ele geçirerek 10 yıl süren işgali başlattı.
İşgal süresince insanlık dışı katliamlara imza atan Rusya, 1984 yılından itibaren sivil halk üzerinde kimyasal silahlar kullanmaya başladı. 1,5 milyon Afgan’ın hayatını kaybettiği tahmin edilen işgal sebebiyle 5 milyon Afgan da mülteci kamplarına sığındı. Sovyet işgali 1989 yılına kadar devam etti. Mücahitlerin direnişi karşısında Sovyetler 1989 yılında Afganistan’dan çekilmek zorunda kaldı. Afganistan üzerinde yürütülen politikalar sebebiyle ülke bir iç savaşın içine çekildi. Dünyanın gözü önünde soykırıma tabi tutulan Afganistan 2001 yılında da ABD tarafından işgal edildi ve bu işgal hâlen devam ediyor.