Alman parlamenterler Alinnette Groth ve İmge Hoeger ile üç Alman aktivist, İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım’la birlikte Mavi Marmara gemisinde basın toplantısı düzenledi. Parlamenterler İsrail’e ve İsrail’e destek veren Alman hükümetine tepki göstermek ve Filistin halkına destek olmak için bu harekete katıldıklarını söylediler.
Alpan parlamenter Alinnette Groth, “Kafileye Almanya’dan katılıyoruz. İnanıyorum ki hep birlikte Gazze’ye gideceğiz. Bir milletvekili olarak insan haklarının, uluslararası hukukun çiğnendiği her yerde bulunmam gerektiğine inanıyorum. Yaklaşık dört yıldır Gazze’de korkunç bir ambargo var. Cenevre sözleşmesine imza atan bütün devletlerin bu ambargoya karşı çıkması gerekiyor. Çünkü bu sözleşme bunu gerektiriyor. Ben bu kafilenin bütün Almanya halkı tarafından desteklenmesi gerektiğini burada özellikle söylemek istiyorum. Almanya halkına burada selamlarımı iletiyorum, bu kafilenin mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Bu ambargonun en yakın zamanda sona ereceğine bütün kalbimle inanıyorum” dedi.
Alinnette Groth, İsrail’in gemilere saldırmasının büyük bir hata olacağını ve uluslar arası bir krize yol açacağını ifade etti.
Alman silahlarıyla Gazze’de çocuklar öldürülüyor
Alman Parlamenter İmge Hoeger, sol bir partiden bu harekete katıldığını söyledi.
İmge, “Dünyadaki bütün savaşların sona ermesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. İsrail’in Gazze’ye attığı fosfor bombaları bu ambargonun ve işgalin artık sona ermesi gerektiği ortaya koyuyor. Almanya devletinin İsrail’e sattığı silahlarla çocukların vurulması hiçbir şekilde kabul edilmeyecek bir durumdur. Bundan dolayı ben buradayım. Ablukanın kaldırılması gerektiği kesinlikle benim siyasi olarak inandığım bir husustur. İsrail kesinlikle ve kesinlikle köşeye sıkıştırılıp abluka kaldırılmalıdır” şeklinde konuştu.
Hukuk fakültesi öğretim üyesi Dr. Noman Paech ise İsrail’in kurulduğu tarihten beri sürekli işgallerde bulunduğunu söyledi. Peach, şöyle konuştu: “İsrail 1948 yılında kurulduğundan bu yana devamlı işgallerde bulundu. Ve halen Filistin topraklarını işgal etmeye devam ediyor. İsrail’in yaptığı zulümlerin çok fazla örneği var. İsrail’in geçen yıl Gazze’de yaptıkları ne kadar vahşi bir devlet olduğunu gösteriyor. İsrail’in bu yaptığı vahşetler insanlığın kendisine yapılan vahşetlerdir.
Ben bu hususta sadece İsrail’i sorumlu tutmuyorum. Kendi hükümetimi ve diğer batılı ülkelerin hükümetlerini de sorguluyorum. Çünkü onlar İsrail’in suçuna ortak oluyorlar.
Benim bu kafileye katılma sebebim bizden sonraki nesillere örnek olmaktır. Özellikle burada bulunmamız kendi hükümetimize ve İsrail’e karşı tavrımızı net bir şekilde ortaya koymaktır. Çünkü Alman hükümeti İsrail’e açık bir şekilde destek vermektedir. Bağımsız bir Filistin kuruluncaya kadar mücadeleye devam edeceğim.”
Matthias Jochheim ise nükleer silahlarla mücadele derneğinin bir üyesi olarak harekete katıldığını söyledi. Matthias Jochheim, “İsrail sürekli düşmanlarının nükleer silahlarını gündeme getiriyor. Ama nedense kendi nükleer silahlarını görmezden geliyor. İsrail’in Filistinli çocuklara karşı kullandığı fosfor bombaları savaş suçu değil de nedir? İsrail her türlü savaş suçunu işliyor. Ama nedense dünya devletleri sessiz kalıyor” dedi.