Çeşitli resmi temaslarda bulunmak üzere Türkiye’de bulunan Azad Keşmir Başkanı Mesud Han ve beraberindeki heyet, İHH Genel Merkezini ziyaret etti. İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ve İHH Yönetim Kurulu Üyeleri İzzet Şahin ile Vahdettin Kaygan’ın katıldığı görüşmede, Azad Keşmir’deki son durum konuşuldu.
“Size güvenimiz tamdır”
Ziyarette Başkan Mesud Han, konuşmasına İHH’nın ülkelerindeki çalışmalarından dolayı Bülent Yıldırım’a teşekkür etmekle başladı. Başkan Han, Azad Keşmir’in; eğitim, sağlık ve turizm gibi alanlarda kalkındırılması için İHH’dan destek talep etti. Yardımların devam edebilmesi ve artması için İHH’ya destek verebileceklerini söyleyen Han, Bülent Yıldırım’ı da Azad Keşmir’e davet ederek kendilerini ülkesinde ağırlamaktan onur duyacağını ifade etti. Han, şöyle konuştu:
“Azad Keşmir, dünyanın en büyük hapishanesi durumunda. Keşmir için barış elçisi insani diplomasi çalışmalarınızla siz olabilirsiniz. Arabuluculukta size güvenimiz tamdır. Keşmir sorununu çözerseniz size 1 değil 10 Nobel Ödülü vermek gerekir. Ayrıca ülkemizden Türkiye’ye İHH aracılığıyla okumak için gelen öğrencilerimiz olduğunu biliyorum. Daha fazla Keşmirli öğrencinin Türkiye’ye gelmesini istiyorum. Çünkü özellikle eğitim hakları elinden alınmış çocuklara destek olmak gerekiyor."
Bülent Yıldırım da İHH’nın Azad Keşmir’de gerçekleştirdiği ve planladığı projeler hakkında bilgi verdi. Yıldırım, Moro’da olduğu gibi Keşmir’de de barış sürecinin bir parçası olabileceklerini söyledi.
Ziyaret, Yıldırım’ın Mesud Han’a Mescid’i Aksa maketi hediyesiyle sona erdi.
2000 yılından bu yana
İHH İnsani Yardım Vakfı, 2000 yılından bu yana Azad Keşmir’de Ramazan, Kurban gibi çalışmaların yanında Yetim Dayanışma Günleri gibi faaliyetler yürütüyor. İHH, Yetim Sponsorluk Sistemi ile hem ailelerinin yanındaki yetimlerin aylık bakımlarını üstleniyor hem de 2005 depremi sonrasında bölgede inşa ettiği Rara Yetim Kompleksi ile yetimlere hamilik yapıyor. İHH ayrıca deprem sonrasında Azad Keşmir’de kurduğu sahra hastanesi ile bölgeye ulaşan ilk insani yardım kuruluşu olarak tarihe geçti.