İsrail, Gazze’yi abluka ve ambargo altında tutmaya, Filistinli gençleri sokak ortasında öldürmeye, Müslüman liderleri hukuksuzca tutuklamaya, Mescid-i Aksa’yı taciz etmeye devam ediyor. Mavi Marmara gemisinin de aralarında bulunduğu Özgürlük Filosuna yapılan saldırının 7. yılında Filistin sevdalıları, Taksim’de yeniden Kudüs davasını unutmadıklarını haykırdı.

On binlerce kişinin katıldığı yürüyüş, Taksim Tünel’den başladı. Yürüyüş boyunca sık sık tekbirler getiren Filistin gönüllüleri, “Kahrolsun İsrail”, “Filistin’e selam, direnişe devam”, “Katil İsrail Filistin’den defol”, “Mavi Marmara onurumuzdur” ve “Mescid’i Aksa yalnız değildir” gibi sloganlar attı.

Mavi Marmara’da şehit düşen 10 ismin de unutulmadığı yürüyüşte, sık sık şehit isimleri zikredilirken Mavi Marmara’nın yoluna devam ettiği vurgulandı.

‘Otorite’ ve ‘manyak tipler’

Galatasaray Lisesi önünde gelen coşkulu kalabalığa hitap eden Memur – Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, konuşmasına Diyarbakır’da şehit düşen vatan evlatlarına rahmet dileyerek başladı. Mavi Marmara şehitlerini anarak konuşmasına devam eden Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Mavi Marmara şehitleri gibi o geminin yüklendiği misyonu asla unutmayacağız. Siyonistler, daha ilk andan itibaren gemiyi terörle ilişkilendirmek istedi. Hainler, ‘Otoriteden izin aldınız mı?’ diyerek Siyonist lobiye hizmet etmeye çalıştı. O hainleri bu millet, 15 Temmuz’da gördü ve ağzının payını verdi. Bugünlerde de şehitlerimize ‘manyak’ diyen bazı tipler türedi. Bunların hangi otoritelere hizmet ettikleri yakında görülecektir.

Emperyalistler ve dostları, istiyorlar ki Mavi Marmara unutulsun. Bu manada çirkin bir operasyon yürütüyorlar. Mavi Marmara’nın susması insanlığın ve vicdanın susmasıdır. İstiyorlar ki Filistin’e hiçbir imdat yetişmesin. Kudüs bu zindanda boğulmaya çalışılıyor.

“Ya istiklal, ya izmihlal!”

‘Eşitlik, insan hakları ve barış.’ Her üçü de egemenlerin silahları olarak bugün karşımıza çıkıyorlar. İsrail’in her katliamından sonra ‘katliam var!’ demek işi çözmüyor. Farkına vardırmadan bizi işgalcileri kabullendirmeye çalışıyorlar.

Filistin davasını dünyaya anlatmak hepimizin vazifesidir. Mavi Marmara vicdanlı yürekleri harekete geçirmenin adıdır. Mescid’i Aksa’mız her gün Siyonist postallar tarafından kirletiliyor. Siyonistler, her geçen gün Filistinli gençleri katlediyor. Aklımızla dalga geçercesine her bir şehidimizin üzerine bıçak bırakıyorlar. İşte Mavi Marmara, Şeyh Ahmet Yasin’in Allah’a yakarışına bir cevap vermeyi amaçlamıştı. Son olarak şunu ifade ediyorum ki, özgür Kudüs’te görüşmek üzere: Ya istiklal, ya izmihlal!”

“Siz kimsiniz ki İslamcılara laf ediyorsunuz?”

İHH Başkanı Bülent Yıldırım ise Ramazan ayında yürüyüşe katıldıklarından dolayı Filistin sevdalılarına teşekkürlerini sundu. Yürüyüşü sadece İsrail’in değil, Mavi Marmara katılımcılarına ‘manyak tipler’ diyen nasipsizlerin de takip ettiğini söyledi. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birileri İslamcılara çatıyor. Sizler kimsiniz ki İslamcılara laf söylüyorsunuz. 15 Temmuz’da şehit olduk, Mavi Marmara’da şehit olduk. Sen şehitlere laf edecek kadar ahlaksızlaşmışsın. Bu küçük adamların toplumumuzun değerlerine hakaret edilmesine asla izin verilmemelidir. Mavi Marmara’nın vurulduğu gece İsrail, İskenderun’da da 6 askerimizi PKK eliyle şehit etti. Sırf gemi gelmesin diye.

Bugün dünyanın her yanında İsrail’in katil olduğu haykırılıyor. Bugün Mavi Marmara’nın yoluna devam ettiği, Mescid’i Aksa’da namaz kılana kadar devam edeceği herkes tarafından görülüyor. Siyonizm, pembe hayaller kuruyor. İsrail, Türkiye ile ilişkilerini geliştirdiğini zannediyor. Bakın yine sözünü tutmadı İsrail. Türkiye sözünü tutuyor ama İsrail sözünde durmayarak Mescid’i Aksa’ya yine saldırdı. Katilsin sen, sözünde durmazsın sen!

“İsrail’le masaya oturan aç kalkar”

Netenyahu, yüzü kızarmadan Mescid’i Aksa’nın altında Bakanlar Kurulunu toplamış ve orayı Amerika’ya güvenerek Sinagog’a çevirmiş. Ama bize güvenmesin. Biz gerekirse Ebabil kuşu olur senin başına taşlar yağdırırız! O yüzden İsrail’e verilecek en güzel cevap, Türkiye - İsrail ilişkilerini sıfıra indirmek ve buradaki konsolosluğu kapatmaktır.

İsrail’le ilişkilerimiz 6 sene bozuk kaldı, Türkiye silah sanayinde güç kazandı. Demek ki İsrail, bu ülkeye hiçbir şey katmıyor. Evet, İsrail sözünde durmamıştır, abluka ve ambargo kalkmamıştır. Onun için buradan ilan ediyoruz: Kudüs, bütün insanlığın, bütün Müslümanlarındır. Kudüs barış şehridir. Barış şehri ne demektir biliyor musunuz? Barış şehri Kudüs, Hitler’in dostu Siyonizmin girmemesi gereken bir yer demektir.

Kardeşlerim, hepinize vasiyetimdir: İsrail’le masaya oturan aç kalkar. Kapatılan davaların tekrardan açılması lazımdır. İsrail yöneticileri çocuk katilliği yüzünden demir parmaklıkların ardına girmelidir. Hani diyorlar ya İsrail 20 milyon dolar gönderdi. Herkes şehit çocuklarının yanına geliyor. Daha bir kuruş bile verilmiş değil. Mavi Marmara’daki şehit ailelerimiz, kendi yakınlarını unuttular ve bu katiller mutlaka zindana girmelidir diyorlar.

“Elin kurusun İsrail”

Ezanı susturmaya karar vermişler. Ezanı susturuyorlar. Hem de Mescid’i Aksa’da. Allah sizin dilinizi, elinizi kurutsun! Bütün dünya liderleri bizi yalnız da bıraksa bizler, Doğu Türkistan’a, Moro’ya, Keşmir’e, Suriye’ye, Irak’a ve Libya’ya sahip çıkmaya söz veriyoruz!”

Yıldırım konuşmasına, “Düşmanım bana ne yapabilir ki, ben cenneti yüreğimde taşıyorum. Sürgün edilmem seheyat, hapsedilmem halvet, öldürülmem ise şehadettir” yeminini ettirerek son verdi.

Hep birlikte iftar yapıldı

Özgür Kudüs Yürüyüşü’ne, engelli vatandaşlar, gaziler ve bisiklet yarışçıları da katıldı. Yürüyüşe ayrıca caddeden geçen vatandaşlar da destek verdi. Yürüyüş için alınan büyük güvenlik önlemleri dikkatlerden kaçmadı. On binlerce kişi, yürüyüşün ardından ellerini semaya açtı ve yeryüzünde yaşanan tüm zulümlerin sona ermesi için Rabbine niyazda bulundu. Yapılan duanın ardından hep birlikte iftar yapıldı.