Bu seyir defteri, Mavi Marmara’nın yolcularından Cevdet Kılıçlar tarafından açılmıştı.
Sarayburnu’nda başlayan ve Gazze’de sonlanacağı beklenen bu yolculuğu, an be an yazıyordu Cevdet Bey.
Günlükteki ilk notlarına bakıyorum. Kaleminden şu satırlar dökülüyor:
“Aylardır sürdürülen yoğun çalışmalarda nihayet son noktaya geldik. Binlerce gönüldaşımızın katılımı ile Filistin’e doğru yola koyulduk. Son nokta diyorum, çünkü önemli olan yola çıkmaktı ve biz bunu başardık. Allah’ın izni ile son durağımız Gazze olacak.”
Cevdet Bey, Mavi Marmara’nın denize süzüldüğü ilk andan o meşum saldırıya kadar Gazze’yi taşıdı içinde. Gazze’yi, Filistin’i düşledi. Gemide bir an boş durmadı. Basın mensuplarının dünyaya açılan kapısının, basın odasının kaptanıydı. Her zaman görev başındaydı... Ve yine görev başındayken, fotoğraf çekerken, İsrail askerleri tarafından vuruldu.
Yine Sarayburnu’ndaki uğurlamanın Cevdet Bey’de bıraktığı izlerden bir not:
“Kudüs’ün bekçisi Raid Salah konuşuyor, insanlar ağlıyor. İHH Başkanı Bülent Yıldırım konuşuyor, insanlar ağlıyor. Hani öyleki denize gerek yok bu gözyaşlarını takip etsek Gazze’yi buluruz gibi geliyor.”
Şüphesiz Cevdet, Gazze’yi buldu... O Rabbine kavuştu, Gazze için, Filistin için şehit oldu. Şimdi rabbimizin katında rızıklandırılmakta. Cennet taamlarının tadına bakmakta...
Not: İHH İnsani Yardım Vakfı’nda iki yıldır birlikte çalıştığımız kardeşimiz Cevdet Bey’in açmış olduğu Seyir Defteri’ne bundan sonra biz devam edeceğiz. Seyrimizi, yolumuzu, izimizi paylaşacağız inşaallah.