Çeşitli kaynaklara göre bu süreçte en az 1 milyon 500 bin Kafkasyalı yurdundan edildi. Sürgüne tabi tutulan nüfusun dörtte birinin yolculuk, kamp yaşamı ve yeni yerleşim yerine alışma sürecinde öldüğü tahmin ediliyor. Yani, yaklaşık olarak 500 bin Kafkasyalı sürgün yolculuğu sırasında veya vardıkları Osmanlı limanlarında yaşamını yitirdi.
Ölen insanların binlercesi karadan gerçekleşen sürgün yolculuğu boyunca açlık, salgın hastalık ve kötü koşullara yenik düşerek can verdi. Yolculuğu tamamlayanların çoğu kalıcı hastalığa yakalandı ve en acısı sürgüne ve soykırıma tabi tutulan Çerkeslerin bir kısmı getirildikleri toplama kampına benzer yerlerde köle gibi satıldı. Sürülenlerin Kafkasya'da bıraktıkları toprakları, evleri ve sahip oldukları diğer tüm malvarlıkları Kafkasya'ya iskan edilen Rus ve Kazaklara verildi.
Çarın Kafkasya temsilcisi olarak atadığı Grandük Mişel'in 1864 Ağustosu'nda Batı Kafkasyalılara gönderdiği fermanda, 'Bir ay içinde Kafkasya'yı terk etmeyenlerin savaş esiri olarak Rusya'nın farklı mıntıkalarına sürüleceği' yazıyordu. İşte bu yüzden, esaret ve tabiiyeti en büyük şerefsizlik addeden Çerkesler, güzel vatanlarını terk etmeye mecbur kalmışlar ve Ruslara esir olmak yerine Osmanlı'ya sığınmayı tercih etmişlerdi. Ancak sonuç umdukları gibi olmadı ve sonrasında büyük acılar çekildi.
Çerkesler bu sürgün soykırım politikasından ötürü dünyanın çeşitli yerlerine dağılmak zorunda kaldı. Sadece Ürdün ve Suriye'de 100 binin üzerinde Çerkes'in yaşadığı tahmin ediliyor. 2012 yılı sayımına göre günümüzde Rusya işgali altındaki Kafkasya topraklarında sadece 712 bin Çerkes var. Türkiye'deki Çerkes nüfusunun ise 2 ile 3 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu durum şunu gösteriyor, Çerkeslerin dünya üzerinde en yoğun olduğu yer Anadolu toprakları.
Büyük sürgünle ilgili resmi istatistik bilgilerinin tamamına sahip değiliz. Ancak Rus, İngiliz, Fransız ve Osmanlı kayıtlarında 700 binden 2 milyona kadar değişen rakamlar mevcut. Ünlü tarihçi Kemal Karpat, konuyla ilgili 1859-1879 arasında göç ettirilen Kafkasyalıların, çoğu Çerkeslerden oluşmak üzere 2.000.000 civarında olduğunu, sağ salim Osmanlı Devleti'ne ulaşan muhacir sayısının ise 1.500.000 olduğunu belirtir (Karpat, 1995: 69).