Zelimhan Visrailov
Birinci savaşın olumsuz etkisini üzerlerinden atamayan Çeçenler, 1999’da başlayan ve 6 yıldır devam eden II. Rus-Çeçen Savaşı sırasında da birçok acı gerçeğe tanık olmaya devam ediyor. Bazı resmi Çeçen ve uluslararası insan hakları örgütlerine göre 1999’dan bu yana Çeçenistan’da yaklaşık olarak 7.000 mücahit şehit edildi. 42 bini çocuk olmak üzere 360 bin sivil de hayatını kaybetti. Yaklaşık olarak 300 bin Çeçen ise İnguşetya, Gürcistan, Azerbaycan, Türkiye ve bazı Avrupa ülkelerinde mülteci olarak hayatlarını sürdürüyor.
Çeçenistan’da yaşayan Çeçenler ise Rus askerleri ve Rus yanlısı Çeçenler tarafından işkencelere maruz kalıyorlar. Ruslar ve Rus yanlısı Çeçenler doğrudan mücahitlerle savaşamadıkları için onların ailelerini kaçırarak insanlığın bu zamana kadar tanık olmadığı işkenceleri yapıyor ve daha sonra da onları öldürüyorlar. Mücahitlere herhangi bir yardımda bulunan kişiler de aynı muameleyi görüyor. Devlet adamlarının aileleri kaçırılıp onlara işkence yapılıyor, daha sonra o devlet adamları pes etmeye ve televizyonda Çeçenistan İçkeriya Cumhuriyeti’ne karşı demeçler vermeye zorlanıyor.
Rusya, Çeçenistan’a aşırı miktarda uyuşturucu ve içki girmesini sağlıyor. Rusya’nın tek istediği şey yeni yetişen Çeçen gençliğini İslam’dan uzaklaştırarak kaleyi içten çökertmek. Ruslardan aldıkları emirler sayesinde, Rus yanlısı Çeçenler bir taraftan şans oyunlarını yasaklıyorlar, diğer taraftan ise Ramazan ayında, şehir merkezinde neredeyse bedavaya içki satıyorlar.
Savaşın sadece maddi boyutuyla ilgilenen ve Çeçenleri terörist olarak göstererek neredeyse bütün Müslümanların ve diğerlerinin Çeçenlere yönelik desteğini kesmeyi başaran Rusya, Çeçenlerin direnme gücünü nereden aldıklarını anlamakta zorluk çekiyor. Çeçenistan İçkeriya Cumhuriyeti’nin 4. Cumhurbaşkanı Abdul-Halim Sadullayev’in kurmuş olduğu Kafkas Cephe Birlikleri ve onların bütün Kafkasya’da gerçekleştirdikleri başarılı askeri operasyonlardan sonra Rus Hükümeti, Rus ve dünya kamuoyuna karşı zor günler geçiriyor. Son günlerde Kafkasya’nın Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nin başkenti olan Nalçik’te Kafkas Cephe Birlikleri’nin geçekleştirdiği askeri operasyondan sonra Rus kamuoyunun çok rahatsız olduğunu ve Rus Hükümeti’nde “Üçüncü Kafkasya Savaşı” korkusu oluştuğunu görebiliyoruz.