Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını İHH Mütevelli Heyeti Başkanvekili Hüseyin Oruç yaptı. Gazze konusunda herkesin üzerine düşen sorumluluklar olduğunu belirten Oruç, “Açlıktan ölen çocuklarla karşı karşıyayız. Gazze’de 30 binin üzerinde kardeşimiz şehit oldu, yüz bine yakın kardeşimiz yaralandı. Ne yapabiliriz sorusu, en çok muhatap olduğumuz sorulardan biri. Vakıf olarak yapabiliriz dediğimiz ve harekete geçtiğimiz konulardan birinde önemli bir adım atıldı. Gazze’ye gidecek birinci geminin satın alım işlemi gerçekleşti" ifadelerini kullandı.
"100 ülkeden insanlar katılacak"
Yeni gemilerin alınması gerektiğini ifade eden Oruç, "Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. İnşallah bayramdan önce ilk gemimiz yola çıkacak. Dünyanın 100 ülkesinden bizimle birlikte bu çalışmada olan vicdan sahibi insanların içerisinde olduğu bir gemiyle yine Gazze’ye gideceğiz” dedi.
“Doğu Türkistan’da soykırım devam ediyor”
Oruç’un ardından kürsüye gelen Doç. Dr. Alimcan Buğda, İsrail’in Filistin halkını kendi vatanlarından sürmeye çalıştığının altını çizdi. Buğda, “7 Ekim’den bu yana Gazze büyük bir zulümle karşı karşıya. Maalesef insanlık bu sınavda sınıfta kaldı. Zulüm altındaki bir diğer coğrafya ise Doğu Türkistan. Dünya haritasını açtığımız zaman 35 milyon Müslüman Türk’ün yaşadığı ülkenin adı bile yazmıyor. Çin, Doğu Türkistan’ı işgal ettiği tarihten bu yana sürekli soykırım uyguladı ve uygulamaya devam ediyor. Maalesef Müslüman dünyasında vahdetin olmayışı ve iç çekişmeler sebebiyle bu soykırımı uygulayabiliyorlar. Çin, 2017 yılından beri Doğu Türkistanlıları tamamen hapsetti ve kanlı ideolojileriyle asimile etmeye çalışıyor. Doğu Türkistanlı Müslümanlar, toplama kamplarında kendi inancından, kültüründen, değerlerinden yoksun bırakılmaya çalışılıyor” ifadelerini kullandı.
“İsrail kınamalarla durmaz”
Dr. Abdulaziz Kıranşal ise, “Burada tam 155 günden beri dünyanın bütün süper güçlerinin desteklediği işgalcilere karşı mücadele eden kardeşlerimize destek olmak için toplandık. Kardeşlerimiz orada bir yandan bombalarla mücade ediyorlar, bir yandan açlıkla karşı karşıyalar. İslam ülkeleri Gazze için harekete geçmelidir. Yalnızca protestolarla ve kınamalarla İsrail’in duracağı yoktur. İsrail’in istediği de budur. İsrail istiyor ki, ben işgal edeyim, siz kınayın. Ben şehirleri yakıp yıkayım, siz yeniden imar edin. Ben öldüreyim, siz ağıt yakın. Hayır, biz bunu reddediyoruz. İsrail’e işlediği suçların bedelini ödetecek bir düzen kurulmadıkça dün Suriye’ye, Irak’a, Afrika’ya ağladık, bugün de Gazze’ye ağlıyoruz. O yüzden üzerimizdeki en önemli mesuliyetlerden bir tanesi de İslam ülkelerinin liderlerinin bir araya gelebilmeleri için onları teşvik edebilmek ve cesaretlendirebilmektir” diye konuştu.
“İsrail’in asıl projesi, acziyeti kanıksamış Müslümanlardır”
Sosyal Doku Vakfı Kurucusu Nureddin Yıldız da, “İşgalci İsrail’in Fıratla Nil arası diye bir hayalinin olduğunu hepimiz biliyoruz. İşgalciler, sadece Fıratla Nil arasındaki toprakların tapusunu mu almaya çalışıyor? Derin düşündüğümüz zaman siyonistler; Gazze, Kudüs ve Akdeniz’de istedikleri gibi tüm Müslümanların hayattan umudunu kesmiş olmasını istiyor. Acziyeti kanıksamış Müslümanlar, İsrail’in asıl projesidir. Her birimiz, umudumuzu, heyecanımızı ve azmimizi daima yüksek tutmanın gayreti içinde olmalıyız” dedi.
“Gafletten kurtulmalıyız”
Yazar Nureddin Soyak ise, dünyanın neresinde olursa olsun tüm Müslümanların mazlumların yanında olması gerektiğinin altını çizdi. Soyak, “Gafletten kurtulmamız gerekiyor. Bunun için de tek yol, Kur’an’ı anlamak ve yaşamakla mümkündür. Gazze’de zulüm devam ediyor. Biz güçlü bir şekilde mazlumların yanında olamadığımız sürece de devam edecektir. Müslümanların birbirlerine sahip çıkmaları gerekiyor” dedi.
Program, yapılan konuşmaların ardından sona erdi.