Kore asıllı bir Brezilyalı olan ve ABD’de yaşayan Iara Lee, aktivist, film yapımcısı ve küresel dayanışmayı teşvik eden ve barışı destekleyen Caipirinha Vakfı’nın kurucusu. “Synthetic Pleasures”, “Modulations”, “Architettura” ve “Beneath the Borqa” dâhil kısa ve uzun metrajlı birçok belgeselin yönetmenliğini yapmış olan Iara Lee, Gazze Özgürlük Filosu’ndaydı. Iara’nın ekibinde bununan kameramanın saldırıya dair kaydettiği görüntüler, dünya çapında yankı uyandırdı. Mavi Marmara’da yaşananları kaydeden pek çok insan arasında onun set ekibinden bir kameraman bulunuyordu. Kameraman saldırı görüntülerinin çoğunu başarıyla saklayanlardan biri oldu ve Iara Lee daha sonra bu görüntüleri tüm dünyayla paylaştı. Iara Lee’nin saldırı anında yaşadıkları İHH Kitap’tan çıkan Zahide Tuba Kor’un hazırladığı “Küresel Vicdanın Dilinde Özgürlük Filosu: Yolcularla Söyleşiler” kitabında yer buldu. İşte Iara Lee’nin yaşadıklarından kesitler:
31 Mayıs’ın imsak vaktinde artık bir şekilde karşı karşıya geleceğimizi biliyorduk. İsrailli komandoların gemiye çıkacakları belli olunca, gemi yolcularının çoğuna alt kata inmeleri söylendi ve ben de öyle yaptım. Bundan biraz evvel güvertede silah sesleri işittik; yola çıkmadan geminin didik didik arandığını bildiğimden dolayı ateş edilenlerin arkadaşlarımız olduğunu anladım. Başlangıçta silahlarda plastik mermiler olduğunu ya da havaya ateş edildiğini sanmıştım. Fakat kısa bir süre sonra aşağı kata taşınan ve kimisi başından vurulmuş olan çok sayıda kanlı beden gördüm.
İsrail donanmasının eşyalarımıza, hard disklerimize, hafıza kartlarımıza vs. el koyacaklarını tahmin ettiğim için komandolar gemimize ayak basmadan evvel kameramanımdan mevcutları küçük hafıza (SD) kartlarıyla değiştirmesini istedim. O da dediğim gibi yaptı ve daha sonra SD kartlarına el konmasını önlemek için onları iç çamaşırının dikişlerine gizledi. İsraillilerin kartları bulmaları durumunda, onları saklaması için benim rica ettiğimi ve kendisinin sadece işini yaptığını söylemesi yönünde talimat verdim. Hapishanede İsrailli görevliler, yüzlerce insanın üst aramasını yaptıkları ve daha çok uzun sakallı Müslümanlara odaklandıkları için beyaz tenli kameramanımı daha özensizce aradılar ve bu nedenle saklı SD kartlarını bulamadılar.
*
ABD’ye döndüğümde İsrail hükümetinin ateşli destekçilerinden tahmin edilebilir hakaretlere uğradım. Bununla birlikte, gizlice çıkardığımız görüntülere sadece dayanışma gruplarından değil, tamamen tarafsız organizasyonlardan da inanılmaz bir ilgi vardı. Birleşmiş Milletler Muhabirleri Birliği (UNCA) görüntülerimi, Birleşmiş Milletler’de düzenlenecek bir basın toplantısıyla kamuoyuna sunmam için beni davet etti. İsrail delegasyonu, bu ham görüntülerin gösterilmesinden ve toplantıya katılan muhabirlerle soru-cevap oturumu düzenlenmesinden ötürü Birliğe temelsiz bir şekilde saldırdı.
*
Dokuz sevgili yoldaşın hayatına mâl olan İsrail’in bu öldürücü saldırısından dolayı Özgürlük Filosu, uluslararası toplumun İsrail hükümetine yönelik benzeri görülmemiş bir kınama dalgasını beraberinde getirdi. Saygın kuruluşların uzunca bir süredir ortaya koydukları tüm kanıtlara rağmen pek çok insan, ilk defa Filo baskını ile birlikte İsrail’in Gazze’ye uyguladığı korkunç abluka gerçeğinden haberdar oldu.