27 Haziran 2011
Baskılara ve şiddet tehditlerine rağmen filo yoluna devam edecek
[Atina] 25 Haziran Cumartesi günü Fransız gemisi Dignity/Karama, İsrail’in yasadışı ablukasına karşı gelmek için Gazze'ye gidecek olan ve sayıları en az dokuzu bulan diğer gemilerle buluşmak için Korsika'daki I'ile Rousse limanından ayrıldı. İsrail’in gemilerimizi limanda durdurmak için gösterdiği, hükümetlere baskı yapmayı, sigorta ve iletişim şirketlerine tehditleri, insan hakları savunucularına hakaretleri ve el altından yürütülen diğer taktikleri içeren çabaları şimdiye kadar başarısız oldu. Özgürlük Filosu yola çıktı.
Gelecek günlerde filonun geri kalan gemileri, iki kargo gemisi ve yedi yolcu gemisi, uluslararası sulardaki buluşma noktasında bir araya gelmek ve oradan hep birlikte Gazze'ye doğru ilerlemek için çeşitli limanlardan yola çıkacaklar. Yaklaşık üç bin ton yardım malzemesi ile birlikte çeşitli devletlerin meclis üyelerini, siyasetçileri, yazarları, sanatçıları, gazetecileri, spor dünyasından isimleri; yani onlarca ülkeden yüzlerce sivili ve ayrıca yerel halklardan ve çeşitli inanç gruplarından temsilcileri taşıyacağız.
Ne yazık ki bazı gemilerimizde gecikmeler yaşanmaktadır, Yunan hükümetinin İsrail baskısı sonucu uygulamaya koyduğu idari engellerin yanı sıra, gemilerimize sabotaj girişiminde bulunulmuştur ve İsrail Hukuk Merkezi kuruluşu tarafından ortaya atılan asılsız iddialar da gecikmelere de sebep olmaktadır. Yunan hükümetine İsrail'in baskısına boyun eğerek onun kanunsuz uygulamalarının suç ortağı olmaması ve Fransa’nın da yaptığı gibi filoya muhalefet etmeyi bırakması çağrısında bulunuyoruz.
Hiç şüphesiz ki İsrail'in müdahale edilemeyen Gazze Şeridi blokajı, Birleşmiş Milletler'in ve Uluslararası Kızıl Haç Komitesi'nin de aralarında bulunduğu birçok uluslararası kurum tarafından defalarca teyit edildiği üzere yasa dışıdır. Filo girişiminin önderliğinde tek ses olan uluslararası mutabakat, İsrail'in ambargoya son vermesini açık bir şekilde talep etmektedir. Hiç şüphe yoktur ki İsrail'in abluka politikası işgal edilmiş Gazze halkı üzerinde yıkıcı etkilere sebep olmaktadır. Bu etkiler sağlam belgelerle sabittir. Burada sorulması gereken tek soru uluslararası hükümetlerin İsrail'in Filistin halkının hak ve hukukunu, cezadan muaf olarak sürekli ihlal etmesine neden izin verdiğidir.
İsrail, kamuoyunda “Özgürlük Filosu 2- İnsan Kal” girişimi tarafından gündeme getirilen çekinceler karşısında, geçen hafta duyurusu yapılan Gazze’de 1.200 ev ve 18 okul inşası için yapı malzemelerinin girişine verilen izin dahil olmak üzere, yakın zamanda filoların başarısını kanıtlayan bir takım adımlar atmıştır. Ancak bizim amacımız Gazze'ye sadece daha çok insani yardım götürmek olmadığından, bu yeterli değildir. Amacımız Gazze'deki ve işgal edilmiş diğer Filistin topraklarındaki Filistinlilerin özgürlüğüdür. Bazı dünya liderleri tarafından yapılan "resmi kanallar" vasıtası ile Gazze'ye yardım götürme çağrıları, Filistinlilerin temel insani haklarına karşı köklü bir saygısızlığı göstermektedir. Filistin halkı uluslararası toplumdan bağış değil özgürlük talep etmektedir -bu hepimizin desteklemesi gereken bir çağrıdır.
Bu yüzden, silahsız sivillere karşı keskin nişancılar ve saldırgan köpekler kullanacağını övünerek söylemeye utanmayan İsrail hükümetinin verdiği gözdağına, baskı ve şiddet uygulamakla tehdit etmesine rağmen yola çıkacağız. İsrail'in zor kullanma yöntemlerinin durduramayacağı, özgürlükleri için seferberlik başlatan Filistin sivil toplumu tarafından yönetilen ve büyümekte olan bir hareketin parçasıyız. Özgürlük, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü silahsız, korumasız ve askeri bir güce sahip değilken savunurken, hükümetlerimize yola çıkan vatandaşlarını korumak için azami derecede çaba göstermeleri çağrısında bulunuyoruz. Gazze, biz geliyoruz!