Genç İHH’nın her ay Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlediği Müslüman Önderler Konferansları hız kesmeden devam ediyor. Konferansta bu ay Tarihçi Yazar Taha Uğurluer'in dilinden Sultan 2. Abdülhamid Han anlatıldı.
Kuran’ı Kerim tilaveti ile başlayan program, Sultan 2. Abdülhamit Han’ın hayatının anlatıldığı bir sinevizyon gösterisi ile devam etti. Ardından sahneye çıkan Taha Uğurluel, Sultan 2. Abdülhamit Han’ın yaşamış olduğu ibretlik vesikalardan alıntı yaparak şunları anlattı:
“Abdülhamit Han, dönemin hastalığı olan kaht-ı ricale (yetişmiş adam eksikliği) yakalanmıştı. İşte o yüzden bizim en büyük zenginliğimiz, atasını dinlemeye gelen bu kalabalıktır. Japonya ve Amerika'da ilk camileri yaptıran kişidir Abdülhamid Han.
Abdülhamit Han cihad fetvasına neden üzüldü?
Abdülhamit Han hapiste iken, Osmanlı yöneticileri cihad ilan ediyorlar. Abdülhamit Han ise üzülüyor. ‘Cihad, bizim düşmanlarımıza karşı son kozumuzdu: dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar tutsak altındayken bize yardıma zaten gelemeyeceklerdi’ düşüncesi ile. Ve sonuçta cihad fetvası hiçbir işe yaramıyor. Ve savaş kaybediliyor.
Sultan Abdülhamit, dedesi Yavuz’a çok düşkündü
Şeker Ahmet Paşa olayı naklediyor. Yavuz Sultan Selim’in kabrini biliyorsunuz Fatih Çarşamba’da. Yavuz Selim Camii’nde Abdülhamit Han döneminde bir türbedar var, hanımı da hamile. Kendisinden kiraz aşeriyor. O da garibim fakir olduğu için günlerce alamıyor eşine istediğini. Ve sonunda gidiyor Yavuz Sultan Selim’in sandukasına elindeki süpürgenin sapını vuruyor, ‘neden bana yardım etmiyorsun?’ diye. Tabi Abdülhamit Han dedesine düşkün ve onunla kuvvetli bağları var. Ertesi gün Abdülhamit Han adamlarını camiye gönderiyor ve adamı sarayına getirtiyor. ‘Anlat bakalım dün ne oldu dedemin türbesinde?’ diyor. Adam ne kadar dirense de olayı anlatmak zorunda kalıyor. Abdülhamit Han, adama yeterli altını ve maaşına gerekli zammı yaptıktan sonra ona şöyle sesleniyor: Sen bir defa dedemin sandukasına vurdun, dedemiz sabaha kadar bizim kafamıza vurdu! Abdülhamit han dedesi Yavuz’a çok düşkündü.
Abdülhamit’e suikast ve ‘Ulu Hakan’ zekâsı
Şeker Ahmet Paşa anlatmaya devam ediyor. Hamidiye – Yıldız Camii’nde Abdülhamit Han’ın meşhur Cuma selamlıkları var. Abdülhamit Han, tam camiden dışarı çıkıyor Şeyhülislam onu geri çağırıyor bir mesele için. Ve Avrupa’dan getirtilen özel suikastçı bombayı patlatıyor. Dışarıda bir sürü şehit veriliyor ve sultanın faytonu paramparça oluyor. Abdülhamit Han gayet sakin bir şekilde tekrar dışarı çıkarak emirlerini veriyor ve suikastçıyı yakalatıyor. Hiç kimseyi odasına almıyor ve saatlerce onunla özel olarak görüşüyor. Ve ardından yüklü miktarda altın getirtiyor suikastçıya veriyor. Meğer onu Avrupa’da yıllarca kendi lehine kullanacak. İşte Abdülhamit Han zekası bu. Bizim kafalarımız bunu anlayamıyor maalesef.
Mehmet Akif ve 2. Abdülhamit
Bize ait değerleri birileri birbirlerine kırdırmaya çalışıyor. O yüzden ben size bu akşam Mehmet Akif Ersoy’u da anlatacağım. Akif’in 20 yaşında sultana yazmış olduğu hakaretvari şiirleri görebiliriz. Ama bu bizi Mehmet Akif’in hayatının son 30 yılında vatanı için yaptığı fedakârlıkları görmezden gelmeye itmesin. Bilerek yapılıyor bu kırdırma. Oyuna gelmeyelim.
Afrikalı bir sırdaş: Nadir Ağa
Habeşistanlı bir Nadir Ağa var, Abdülhamit’in sırdaşı. Sultan, onu öğrenci iken bulmuş ve yetiştirmiş. Abdülhamit Han’ın hallinden sonra o da sürgüne gönderiliyor. Sultan henüz tahta iken Nadir Ağa’nın memleketine adamlarını gönderiyor, ‘senin aileni bulalım’ diyerek. Sultanın gönderdiği adamlar geri dönüyor ve verdikleri haber içler acısıdır: İngilizler Nadir Ağa’nın bütün köyünü bombalamışlar.
Abdülhamit’i anlamak
Ben son olarak şu dilekte bulunuyorum. Rabbim, makam ve mevki için vatanını satmayarak kendi devrinde anlaşılamama pahasına vatanı ve milleti için doğru bildiklerinden vazgeçmeyecek yürekli insanlar çıkmasını nasip etsin.”
Uğurluel, Sultan 2. Abdülhamit Han’ın zamanında Filistin’in Yafa kentine 3 bin portakal fidesi gönderdiğini ve bunu bugün İsrail’in kendi marifetiymiş gibi sunduğunu da belirtti.
Program sonunda Uğurluel’e Genç İHH Başkanı Fatih Yazıcı tarafından Mescid’i Aksa maketi hediye edildi.
Bir sonraki programda Erbakan var
Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu kalabalık bir kitle tarafından ilgi ile takip edilen Müslüman Önderler Konferansları serisi, Şubat ayında da Prof. Dr. Necmeddin Erbakan konferansı ile devam edecek.