İHH Kadın Kolları, ülkemiz ve gönül coğrafyamızdaki kardeşlik bağını güçlendirmek, geleceğe dair umutları yeniden yeşertmek ve gönüllü çalışmalarında kadının aktif rolünü istişare etmek üzere İstanbul’daki Hatibeler ile bir araya geldi.

35 kişinin katılım sağladığı hatibe toplantısı, İHH Kadın Kolları Başkanı Fatma Türk hanımın açılış konuşması ile başladı.

Konuşmasında Türk, toplantının amacını, “İHH olarak eğitim alanında yoğunlaşan bir kurum değiliz. Biz, İslam coğrafyası seminerleri ile bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Bu konuda da kadınları nasıl aktif kılabilir, daha fazla kadına nasıl ulaşabiliriz bunun istişaresini sizlerle yapmak istiyoruz” ifadeleri ile özetledi.

Öte yandan hatip hanımların toplantı gündemine damga vuran başlıca yorum ve önerileri ise şu şekilde:

Necla Koytak (Yazar/Eğitimci):

• Heyecan, dünyayı değiştirmek için aklın yerini alabilen en önemli araçtır.

• Kadınları aktif kılmak için kökten çözüm bulmamız gerektiğine inanıyorum. Toplum olarak travmalar yaşadık ve atlatamadık, yıkıldık, örselendik, dinimiz itibarsızlaştırıldı, baskılarla yaşıyoruz ve batı zihni inşa eden bir eğitimimiz var. Şerif Mardin’in Türkiye’deki modernleşme projesi için “İslam’dan uzak tutmak yeterlidir”  der. Travmaları iyi okuyup anlamalıyız; otorite, hakikat, ölçü ve değerler alt üst oldu. Bunları anlamadan, görmeden, çözüm bulacağımıza inanmıyorum.

• Kadınlarımızı, İslam’ın kadına verdiği haklar konusunda bilgilendirmeliyiz.
  
• Feministlerin dayattığı değil, tevhidin önerdiklerini öne çıkarmalıyız.
  
• Gönüllülük kadınlara çok yakışır. Toplumda, “Kurumsal Anne” sloganı ile çalışmalar yapmalıyız.

• Gönüllük keyfi bir seçim değildir. Yeni bir söylem geliştirip, gönüllükte bunu çok işlemeliyiz ve zihnin inşası için bunu pratiğe dökmeliyiz.
  
• Güç tanımı kadınlar üzerinden sevgi, merhamet, şefkat, mutluluk kavramlarıyla yeniden yapılanmalı.
  
• Biz olmadan ben olamam düşüncesini yaymalıyız.
  
• Rahim sıfatına dikkat çekmeliyiz. Allah, rahimi yarattı ona kendi ismini verdi ve “rahime sıkıntı veren Allah desteğini keser” hadisi şerifinin mahiyetini anlayıp aktarmalı ve benzeri söylemleri çoğaltmalıyız.
  
• “Kendim için ne yapıyorum?” sloganını “Allah katında kendim için ne yapıyorum?”a dönüştürmeliyiz.
  
• Pratik olarak davranış ve eylem alanlarımızı belirleyip duyularımızı hayata taşımalı, ekip olarak çalışmayı yaygınlaştırmalıyız.
  

Havva Sula (Doktor):

• Kurumsallaşmayı ve komisyonları fazlaca abarttık, Batının getirdiklerinden biri de bu aslında.

• Gönüllüler kurumlar için değil kendi için çalışmalı.
  
• Gönüllüler mücadeleden ve belirsizlikten yoruluyorlar.
  
• Çalışan gönüllü tüm sorumluluğu üstüne alıyor ve yoruluyor.
  
• Gönüllüler belirli dönemlerde şarj olmalı.
  
• Gönüllü, niçin gidiyor niçin geliyor sorularına cevap bulmalıyız.
  
• Etrafta yanlış gideni fark edip düzeltmek insanın görevidir.
  
• Kuran-ı Kerim, sadece kadını değil insanı muhatap almıştır.
  

Semra Abulazizoğulları (Medrese Hocası):

• Yenilenmek önemli, gönüllünün yorulması engellenmeli.
  
• Eğitimler manevi ağırlıklı olmalı Kuran’ı Kerim ile daha yakın olmalıyız.
  
• Bu tür toplantılar daha sık olmalı.
  

Raziye Köse (Medrese Hocası):

• Sıradan insanlar ayak izi bırakır sıra dışı insanlar yürek izi bırakır.
  
• Samimi olmalıyız, hedeflerimiz için çalışmalıyız.
  
• Hayaller ve hedefler çok önemli.
  
• Mecidiyeköy’de 2 bin öğrencimiz var ve ne gerekiyor ise biz hizmete hazırız.

Hatice Gören (Eğitimci):

• Güç komasından çıkıp imanlarımızı diri tutmalıyız.
  
• Kendi bedenlerimizi cennete götürmek istiyorsak ilim sahibi olmalıyız.
  
• Ahlak (ihya) dersleri yapmalıyız.

Habibe Keleş (Eğitimci):

• Eğitimler paket halinde olmalı.

• Tanışma çayları yapılmalı ve davetler küçük bir davetiye ayrıntısı ile yapılması etkili olabilir.

• Gönüllülük eğitimi ve hizmet içi eğitimler yapabiliriz.

• Kendini tanıma ve iletişim dersleri yapabiliriz.

• Fatih esnafı bizi tanımalı ve iletişimimiz kuvvetli olmalı.

• Şartsız, önyargısız sevgi sağlamalıyız, nokta vuruşlu orijinal eğitimler yapmalıyız.

Zehra Türkmen ( Eğitimci):

• Hasan El-Benna diyor ki: Bir toplumun yarısını kadınlar oluşturur diğer yarısını da kadınlar doğurur.

• Enerjilerimiz çok bölünüyor, enerjimizi doğru yere aktarmalıyız.

• Yeni bir dünya yaşıyoruz; emeklerimizi, zihnimizi ve gayretlerimizi bu minvalde yaşamalıyız.      

Şeyma Üstün (UDEF):

• Gençlerle çalıştığım için kuşak farkını iyi gözlemleyebiliyorum.

• Derine inmek zaman aldığı için sağlam temeller atamıyoruz.

• Modern hayat, savaşmamız gereken çok şey dayatıyor.

• “Kendim için değil, Allah için ne yapabiliriz?” diyenler olduğu sürece ümit varız.

• Zaman kısa, ömür kısa. Verimli kullanmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. 

Müzeyyen Taşçı (Eğitimci):

• Allah rızası için çalışacak kadınların ilgisinin azaldığını düşünüyorum.

• Avrupa’dan gelen seküler fırtına Müslüman kadını altüst etti. Kendilerini ispatlamaya çağırıyor.

• Sil baştan yapmalıyız. Kuran - Sünnet ışığında Hz. Hatice’nin rolünü tekrar takınmalıyız.

Tülay Gökçimen (Yönetmen):

• Kadınlar yardım etmek istiyorlar ancak ne yapacaklarını bilmiyorlar. Yönlendirmek gerek.

• Görerek yardım etmek çok daha etkili. Görmeden yapılan yardımlar bir yerde tıkanabiliyor.

• Kadınların çeşitli sebeplerden önleri kesiliyor, içlerindeki potansiyelleri bilmiyorlar. İçindeki cevheri fark etmelerine yardımcı olmayız. 

Demet Tezcan (Yazar):

• Kavramları yitirdik. Muhacir ve Ensar kavramlarında yüreğimiz titrerken, Mülteci kavramı kullanılarak asıl kavramın etkisi azaltılıyor.

• Aktivist kavramını da kabul etmiyorum, çok fazla rol biçiliyor bu kavrama.

• Davetçi olmaya talibim bu kavramın kullanılmasını tercih ederim.

• Bu vazife hepimizin, bu davet hepimizin, her alanda çalışmalıyız.

• İyilikte önde olan ecirde de önde olur, bunu öncelemeliyiz.

• Ruhumuzu onarmalıyız.

• Meslek gruplarından gönüllü oluşturulmasını tavsiye ediyorum.

• Meslek gruplarında çalışarak da gönüllü olunabileceğini hatırlatmalıyız. 

Yasemin Müftüoğlu (Vaize):

• Bütün dernekler birleşerek kermesler yapabiliriz. Bütünleştirici olarak örnek olmalıyız.

• Yakın temaslar çok önemli, ziyaretlerin önemleri hatırlatılmalı.

• Yapılan iyiliklerin görülememesi çok acı.