İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, İsrail ordusunun Mavi Marmara gemisine saldırı raporuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklama şu şekilde:
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, İsrail’in Mavi Marmara saldırısı ile ilgili uluslararası bir komisyon kurulması ve soruşturmanın bu komisyon tarafından yürütülmesi konusunda ısrarcı tavrını sürdürüyor. İsrail’de kurulan askeri komisyon tek taraflı olmuştur. Açıklanan rapor da bu yönde olmuştur. Bundan sonraki komisyonların raporlarında da benzer sonuçlar çıkacaktır.
İsrail, bu raporda operasyonu en kötü senaryo ile yöneten askerini savunmuştur. Bir takım istihbarat eksiklikleri sıralandıktan sonra operasyonun planlaması ve uygulaması savunulmuştur.
İsrail, bu raporda faturayı kamuoyunda prestiji zaten sıfırlanan Deniz Kuvvetleri Komutanı’na kesmiştir. Operasyonda 9 aktivisti öldüren askerler ise suçlanmıyor. Oysa gemiye inen komandolar, silahsız insanları öldürdüler. Sadece nefs-i müdafada bulunan aktivistleri değil, olay esnasında fotoğraf çeken Cevdet Kılıçlar ve kamera çekimi yapan 19 yaşındaki Furkan Doğan’ı yakın mesafeden vurarak öldürdüler. Kılıçlar, alnına isabet eden kurşunla hayatını kaybederken, Furkan Doğan yaralandıktan sonra yakın mesafeden beş el kurşunla öldürüldü. İsrail askerleri lazer güdümlü silahlarla sivil insanları öldürdüler ve yaraladılar. Ancak bu rapor, İsrail komandolarının katliamını ört bas ediyor.
Rapor, asker için hazırlanan bir çalışma olsa da Başbakan Benjamin Netanyahu, Savunma Bakanı Ehud Barak ve Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın onayı alınmadan bu operasyon yapılamazdı.
Raporda Mavi Marmara yolcularının gemiye inen askerlere ateş açtığı iddia ediliyor. Mavi Marmara gemisinde silah bulunmadığı gibi arbede sırasında etkisiz hale getirilen İsrail askerlerinin silahları da denize atılmıştır. İsrail, kendi askerini ve operasyonunu savunmak için böyle bir senaryoyu raporuna almıştır.
İsrail, tamamen insani amaçlarla yola çıkan 36 ülkeden 588 sivil insana uluslararası sularda kanlı bir saldırıda bulunmuştur. Özür dilememekte ısrar eden, tazminat ödemeyen, 7 gemiyi iade etmeyen, Gazze’deki ambargonun tamamen kaldırılmasını kabullenmeyen İsrail’den suçunu itiraf etmesi elbette beklenemez.
Biz İHH İnsani Yardım Vakfı olarak uluslararası sularda, korsanlık yaparak sivil insanlara saldıran İsrail’in bedel ödemesi gerektiğini ısrarla savunmaya devam edeceğiz. Eğer insan haklarından, hukuktan ve evrensel değerlerden bahsedeceksek önce İsrail’in yargılanmasını konuşmalıyız.
Birileri terörist ilan edilmekle tehdit edilirken İsrail terörü görmezden gelinmemeli.
Raporu özetlemek gerekirse bize göre bu rapor çöpe atılması gereken bir rapordur.