Abdullah Kibritçi
"Ramazan Bereketi Yeryüzüne Yayılsın" sloganıyla yola çıkan ve dünyanın en uzak noktalarına bile bu bereketi yaymak için seferber olan ekiplerden biri olarak şuan Haiti'nin başkenti Port au Prince'teyiz.
İlk sahuru beraber yaptığımız, ilk orucu beraber tuttuğumuz Müslüman kardeşlerimize daha ilk iftarlarını yapmadan kumanyalarını ulaştırıp mutluluklarına ortak olduk. Türkiyeli kardeşlerinin sadaka ve bağışlarıyla Ramazan'ın bereketine ortak olan Haiti müslümanları için bu kumanyalar oldukça önem arz ediyor. Sürekli aynı türden gıdalarla beslenmek zorunda kalan, temel ihtiyaç malzemelerini temin etmekte güçlük geçen dostlarımız Ramazan boyu kendilerine yetecek erzakla en azından oruçlarını rahatça tutabilecekler.
Derme çatma bir mescit hidayetin merkezi olmuş
Ramazan'ın ilk günü Haiti'deki en büyük mesit olan Tevhid Mescidi'ni ziyaret edip hasbihal ettikten ve Türkiye'den selamlar ilettikten sonra mescitte toplanmış olan cemaate 120 çuvaldan oluşan ve 120 aileye ulaşan kumanyalarını dağıttık. Tevhid Mescidi Haiti'nin en büyük mescidi olmasına rağmen yaklaşık 100 kişi aynı anda namaz kılabiliyor. Üstelik mescidin mülkeyeti müslümanlara ait değil, zorlansalar da mescidi ayakta tutmak için her ay kira ödemek zorundalar. Duyduğumuz zaman hayrete düştüğümüz ve son derece mutlu olduğumuz en güzel haber ise bu derme çatma mescitte her Cuma günü en az 3-4 kişinin müslüman olması. İslam'a karşı ne kadar büyük bir ilgi olduğunun en somut göstergesi olan bu hidayetler, burada yapılan çalışmalarla ve Türkiyeli müslümanların katkılarıyla daha da bereketleniyor. Merkezi bir konumu olan Lamartiniere bölgesinde bulunan bu mescidin artık yetersiz geldiğini söyleyen müslümanlar, ilk hedeflerinin büyük bir cami yapmak olduğunu söylüyorlar. Ancak bunu yapacak maddi güçleri şu anda yok. Hüzünlerine ortak olup, bu durumu mutlaka Türkiye'deki kardeşlerinize ileteceğiz, diyerek oradan ayrılıyoruz. Şimdi ise yolumuz şehir merkezinin çok uzağına, Gressier bölgesindeki bir köye ve oradaki ilginç hikayelere düşüyor.
Bir köye annelik ve hocalık yapan Leyla öğretmen
İkinci durağımız şehrin çok uzağında, kırsalda bir yer. Kumanyalarını hazırlayıp arabaya doldurup çıkıyoruz yola. Elimizdeki edres Gressier, National, numara 2. Saatler sonra toprak yollardan köye vardığımızda yıkık dökük bir yapı, meraklı gülen yüzler ve nihayet El Fettah Mescidi ile karşılaşıyoruz. Bizi Leyla öğretmen karşılıyor. Türkiye'den geldiğimizi ve onları çok sevdiğimizi anlatıyoruz dilimiz döndüğünce. El Fettah Mescidi'nde 40 kişiye kumanyalarını verip kontraplak ve suntalardan yapılan ibadethanelerini ziyaret ediyoruz.
Leyla öğretmen kendisine hidayet nasip olduktan sonra, eşi müslüman olmayınca ondan ayrılmış ve okulda yaptığı öğretmenlik görevini de bırakmış. Bu köydeki yaklaşık 100 kişi onun sayesinde müslüman olmuş. İki kızı ile birlikte bu köyde yaşayıp müslüman hanımların sıkıntıları ile ilgileniyor. Üstelik bu mescitte 20 tane talebesi olmuş, öğretmenliği bıraksa da o bu köyü eğitmekten ve kendine talebeler edinmekten geri durmuyor. Üstelik artık İslam'ı anlatıyor. Her yeni hidayet, biz Türkiyeli müslümanlara daha çok sorumluluk yüklüyor. Buradaki insanların helal yiyecek, mescit ve İslami eğitim sıkıntıları var.
Kumanya dağıtımı bittikten ve hayır dualarını aldıktan sonra bir gün tekrardan çok daha büyük yardımlarla geleceğimizi umarak buradan ayrılıyoruz. Daha gideceğimiz Haitili Müslümanların toplandığı, heyecanla kavuşmak istediğimiz 3 mescit daha var.
Buradaki herkesin Türkiyeli Müslümanlara selamı var.
Online bağış için lütfen tıklayın
Hesap numaralarımız için lütfen tıklayın