İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından düzenlenen konferansta, uyuşturucuyla mücadelede kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarının koordineli çalışmasının önemi belirtildi. Konferans; Konya Valiliği, Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuk Üniversitesi, Konya İl Sağlık Müdürlüğü’nün destekleriyle Konya Ticaret Odası Konferans Salonunda düzenlenendi.
Konferansa Selçuklu Kaymakamı Sabit Kaya, Meram Kaymakamı Resul Çelik, Karatay Kaymakamı A. Selim Parlar, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Önder Kutlu, sivil toplum kuruluşu başkanları, öğretim üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“Anne, babalar tedbir almak durumundadır”
Konferansın açılış konuşmasını Konya İHH İnsani Yardım Derneği Başkanı Op. Dr. Hasan Hüseyin Uysal gerçekleştirdi. Daha sonra, moderatörlüğünü Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin’in yaptığı konferansa geçildi. Prof. Dr. Şahin, dünyada madde bağımlılığının günümüz itibariyle salgın bir hastalık haline geldiğini söyledi. Uyuşturucu maddelerin, toplum ve yetişen nesilleri parçalamak amacıyla “savaş silahı” olarak kullanılır hale getirildiğini ifade eden Prof. Dr. Şahin, “Yarı sentetik ya da sentetik olarak üretilen bu maddelerin en önemli özelliği öldürücü nitelik taşımasıdır. Organizmayı tahrip ediyor ve geri dönüşü olmayan zararlar veriyor. Bu vesileyle üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konudur. Ülkemiz kurumlarının bu konuya göstermiş olduğu hassasiyet son derece önemli. Bu konu hep gündemde olması gereken bir konudur. Çocuklar ilk 7 yaşında eğitilir. Dolayısıyla çocuğun kişiliğini, karakterini, ahlakını, yaşam biçimini, davranış modellerini oluşturmak evde anne ve babaya düşer. Anne, baba tedbir almak durumundadır” şeklinde konuştu.
“Ülke olarak ciddi bir bağımlılık problemi yaşıyoruz”
Sözü daha sonra İHH Genel Başkan Yardımcısı Osman Atalay aldı. Atalay, İHH olarak uyuşturucuyla mücadele konusunda, Balkanlar’dan gelen talepler üzerine bir yıl önce başlattıkları bu çalışmayı, 2018 itibariyle de Türkiye’de faaliyete geçirdiklerini söyledi. Uyuşturucunun özellikle Afganistan, İran, Türkiye ve Balkan ülkelerinden Avrupa’ya ulaştığını ifade eden Atalay, “Coğrafyamızın böyle bir kaderi de bulunuyor. İbn-i Haldun’un meşhur bir sözünde dediği gibi ‘Coğrafya kaderdir.’ Gerçekten de uyuşturucu dediğimiz bu illet, bizim topraklarımız üzerinden geçiyor ve burası bir köprü. Aynı şekilde bir dezavantajımız da Batı’dan da Türkiye’ye gelip geçiyor olmasıdır” dedi. Toplum olarak uyuşturucuyla mücadele etmenin önemini anlatan Atalay, Türkiye’nin ciddi bir bağımlılık problemi yaşadığını, bu anlamda madde bağımlılığını düşürmeye yönelik çalışmalarda bulunacaklarını dile getirdi.
“AMATEM’e yılda yaklaşık 4 bin hasta başvuruda bulunuyor”
Konya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç, “Bağımlılıkla Mücadele Hizmetleri” başlıklı sunumunda, Konya’da 3 Haziran 2013 tarihinde kurulan Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi (AMATEM) Polikliniğinin hizmet vermeye devam ettiğini ifade ederek, polikliniğe yılda yaklaşık 4 bin hastanın başvuruda bulunduğunu aktardı. Prof. Dr. Koç, uyuşturucuyla mücadelede sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğinin önemli olduğunu belirtti.
Merak ve korku
Uzman Psikolog Meryem Şahin ise, “Madde Bağımlılığı” başlıklı sunumunda, dünyada madde bağımlılığının ciddi derecede bir salgın haline geldiğini dile getirdi. Konunun üzerinde düşünülüp, çözüme kavuşturulmasının gerekliliklerini anlatan Şahin, madde bağımlılığında ’merak’ ve ’korku’ aşamalarının, sonraki süreçleri etkileyen önemli birer ayrım olduğunu söyledi.
Konferans, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
Uyuşturucu İle Mücadele Konferansları 31 ayrı ilde düzenlenecek. Daha önce de sırasıyla şu illerde düzenlenmişti: Trabzon, Bursa ve Bilecik.