6 Kasım 2012 günü ilk duruşması yapılan Mavi Marmara Davası bugün görülen 3. duruşması ile devam etti.
İLGİLİ HABER: Mavi Marmara Davası 10 Ekim tarihine ertelendi
İLGİLİ HABER: Mavi Marmara dava avukatları Lahey'deki UCM sürecini anlattı
Duruşmanın sürdüğü saatlerde İHH İnsani Yardım Vakfı öncülüğünde adliye önünde İsrail’i protesto gösterileri düzenlendi.
Eylemde “Ne Özür Ne Tazminat! Siyonist Çeteyle Bütün İlişkiler Kesilsin!”, “Davamızdan Vazgeçmeyeceğiz!", "İşgal ve Katliamların Hesabını Soracağız!” yazılı pankartlar açıldı. İsrail’in yaptığı katliamın hesabını vermesi gerektiği ve İsrail’le ilişkilerin normalleşme sürecine girmesinin kabul edilemeyeceği ifade edildi.
Davadan Asla Vazgeçemeyeceğiz
Adliye içinde duruşma sürerken basın mensuplarına açıklama yapan İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Av. Bülent Yıldırım, İsrail'in Filistin'e yönelik ablukası kaldırılıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini ve asla davadan vazgeçmeyeceklerini belirterek, "İstediğimiz sonuç çıkmaz, İsrailliler affedilirse, bu katliamı işleyen İsraillilere biraz göz kırpılırsa o zaman da meydanları nasıl dolduracağımızı bütün dünya görecektir" dedi.
[videoGaleri-352]
Yıldırım; davalardan asla geri adım atmayacaklarını, abluka kalkmadan bir antlaşmanın yapılmasının ihanet olacağını söyledi.
Yıldırım “Şehit olan dokuz kardeşimizin kanının yerde kalacağını kimse düşünmesin; gemilerimizle; bütün dünyanın gözünü yine Akdeniz’e kilitleriz” diye konuştu.
Yıldırım ayrıca “Dünyada bu kadar şahidi olan bir davada tutuklamalar olmazsa mahkemelerin bağımsızlığından şüphe duyacağız” diyerek mahkemeye davanın gereklerini sonuna kadar yapmaya çağırdı.
İHH Başkanı Bülent Yıldırım'ın öne çıkan mesajları:
"Gazze'ye uygulanan abluka kalkmazsa Mavi Marmara yeniden yola çıkar ve Gazze'ye ulaşır. Bu Filistin'deki bu abluka kalkacak.
İsrail ondan sonra 3 yıl önceki saldırıdaki tüm mağdurlar kardeşlerimize can yakıcı bir tazminat ödeyecek.
Mavi Marmara, İsrail için sonunun başlangıcıdır.
Bizim gidiş sebebimiz ablukaydı. Gazze'deki bu abluka kalkmadan davalar bitmez, bitmeyecek!
Başlangıçtaki tüm şartlar gerçekleşecek. Filistin, özgür olacak. Gerekirse Mavi Marmara tekrar yola çıkacak.
Eğer Filistin'e abluka kalkmazsa tüm dünyayı; Mavi Marmara ve diğer gemilerle Akdeniz'i kilitleriz.
Asla ve asla Mavi Marmara Davası'ndan vazgeçilmeyecek. Önce abluka kalkacak, tazminat konusu en son ele alınacak.
Adalet, onur, hassasiyet, şeref, insanlık istiyorsak İsraillilere tutuklama kararı çıkması lazım.
İsrail’i abluka altına alacağız.
Biz bedel ödeyeceğimizi biliyoruz.
İsrail işgal ettiği topraklarlardan dışarıya çıkamayacak.
İsrail haksızlığın cevabını verecek."
Duruşmada mahkeme heyetine Mavi Marmara gemisindeki saldırıyı anlatan İHH İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Oruç şunları söyledi:
"Uluslararası sulardaydık ve uluslararası sularda ilerlemeye hep dikkat ettik. Dönem dönem Türkiye'ye hakaret edilerek bize taciz edildi. Hiç bir uyarı yapılmadan direkt olarak saldırıya maruz kaldık."
Zalimlerden Hesap Soracağız
Bülent Yıldırım’ın açıklamalarının ardından söz alan Haksöz Dergisi yazarı Hamza Türkmen gasp, nitelikli hırsızlık, cinayet gibi suçları işleyen İsrail’in uluslararası arenada suç sayılan unsurları işlediğini ve İsrail’e karşı açılan kamu davasının bitirilemeyeceğini ifade etti. İsrail’in baskılar sonucu özür dilediğini ve bu başarının Mavi Marmara gemisinde fedakârlık yapan insanlara ait olduğunu belirten Türkmen, bu başarının da tek başına yetmeyeceğini, tüm Filistin üzerinden abluka ve işgalin kalkması gerektiğini vurguladı. Bu davanın çeşitli devletlerce örtülmek istenebileceğini söyleyen Türkmen “Bu davaya bakan yargıçlar 28 Şubat’ın hâkimleri gibi vicdanları ile koltukları arasında kalmamalı, kamuya mâl olmuş bu davanın ertelenmemesi, düşmemesi gerekir.” dedi. Türkmen, son olarak zalimlerden hesap sorulana dek davanın takipçisi olunacağını kaydetti.
Özür ve Tazminatın Tek Başına Bir Anlamı Yok
Türkmen’in ardından söz alan Mavi Marmara katılımcılarından araştırmacı-yazar Ahmet Varol ise, konuşmasında Siyonistlerin özür dilemek zorunda kalmasının önemli olduğunu fakat hedefimiz açısından bir anlam ifade etmediğini belirtti. Mavi Marmara’nın amacının Filistin ablukasını kaldırmak olduğunu söyleyen Varol, bu gerçekleşene kadar uğraşacaklarını kaydetti.
“Eğer özrün arkasından Filistin halkının özgürleştirilmesine dönük bir adım atılırsa bunu anlamlı kabul edebiliriz” diyen Varol tazminatın maddi bir değeri olmadığını fakat İsrail’in buna mecbur bırakılmasının önemli olduğunu ifade etti.
İlişkiler Asla Normalleşmemeli
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, İsrail’in özür ve tazminat girişimlerinden sonra Türkiye ile İsrail arasında ilişkilerin normalleştirilmeye çalışıldığını belirtti. Kaya, İsrail’in sadece Mavi Marmara’dan sorumlu olmadığını hatırlatarak Müslümanların Siyonist çete ile hiçbir şekilde ilişki kurulmasını kabul etmeyeceklerini vurguladı. Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı on yıllardır işgal altında tutan İsrail’in Müslümanlar tarafından meşru görülmediğini ve görülmeyeceğini kaydeden Kaya, İsrail ile askeri, ekonomik, politik vs her türlü ilişkinin normalleşmesine karşı duracaklarını kaydetti. “Belki hükümet düzeyinde ilişkilerin normalleşmesini engelleyecek gücümüz olmasa da kalbimiz, söylemlerimiz ve eylemlerimizde bu normalleşmeyi kabul etmeyecek ve haykıracağız” diyen Kaya, Mavi Marmara’nın başına gelenlerin Filistin’de her gün yaşanan tablonun bir parçası olduğunu söyledi.
Filistinli ve Suriyeli Direnişçileri Örnek Almalıyız
“Siyonist işgal devleti ortadan kalkıncaya dek mücadele etmeyi sürdüreceğiz” diyen Kaya, yarım asrı geçkin süredir Filistinli kardeşlerimizin taşla sopayla İsrail’e karşı direndiklerini hatırlattı ve Filistinli direnişçileri örnek almamız gerektiğini belirtti. Bunun yanında Suriye’ye de değinen Kaya, iki yıldır Suriye’de çetin bir şekilde Baas diktasına karşı savaşan kardeşlerimizin de örnek alınacak bir mücadele ortaya koyduğunu dile getirdi.
Uluslararası Doktorlar Birliği (AID) Başkanı Dr. Mevlüt Yurtseven de konuşmasında "Bu sefere çıkarken amacımız insani yardım götürmekti. Onlar kendilerine yakışanı yaptı. Biz de yaptık, şehit olduk. İstediğimiz tek şey mahkûm olmalarıdır." ifadelerini kullandı.
Mahkeme yakalama kararı çıkarmalı
İHH İnsani Yardım Vakfı Hukuk Komisyonu Başkanı Av. Gülden Sönmez ise açıklamasından şunları söyledi:
"İHH Yönetim Kurulu Üyelerimizden Hüseyin Oruç bugün ifade verdi. Gemide yaşananlar anlatıldı. Şehit ÇÖetin Topçuoğlu'nun eşi Çiğdem Topçuoğlu hanım ifade verdi. Bugün ağır yaralılar ifade vermeye devam etti. Endonezya, Yunanistan gibi ülkelerin yaralıları ifade verdi. Beklentimiz sanıklar hakkında yakalama kararı çıkmasıdır. İsrail, sanıkları kurtarmak istiyor. Bu dava hesap sorma davasıdır. Hak ettikleri cezayı bulmalarını istiyoruz. İsrail dokunulmazlıklarının kalkmasını istemiyor, ama biz kararlıyız. Çiğdem hanım bu geminin adalet taşıdığını ifade etti. Umuyoruz ki tutuklama kararı çıkacak. Suçlular cezalandırılmalıdır. Bütün İsrail’in gözü bu davada. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz"
Grup Yürüyüş’ten Mavi Marmara Şarkıları
Eylemde Grup Yürüyüş ve Grup Genç de ezgi ve marşlar söylediler. Grup Yürüyüş, yeni albümünde Mavi Marmara için bestelediği “Yine Biz” ve “Rotamız Yarınlara” adlı eserlerin yanı sıra toplulukla birlikte “Zalimlere Vur” ve “Yalla İrhal Ya Beşşar”ı seslendirdi. Grup Genç ise “Slogan” adlı eseriyle etkinliğe destek verdi. Ayrıca Grup Genç ve Grup Yürüyüş “Ey Şehit” adlı ezgiyi birlikte seslendirdiler.
“Filistin’de Siyonist, Suriye’de Baas İşgaline Son!”, “Kahrolsun İsrail!”, “Filistin Özgür Oluncaya Dek!”, “İsrail İçin Hesap Vakti”, “İsrail Yargılanıyor!”, “Ölen Kardeşin Vurulan Sensin!”, “İsrael Under The Blockage of Justice!” yazılı dövizlerin taşındığı eylemde “Yaşasın Küresel İntifada!”, “Katil İsrail Hesap Verecek!”, “Birruh Biddem Nefdike Ya Aksa!”, “Mavi Marmara Onurumuzdur!”, “Ya Allah Menna Ğayrek Ya Allah!” sloganları atıldı.
Konuşmaların yapıldığı eylem sonrası Grup Yürüyüş ve Grup Genç de ezgi ve marşlarını seslendirdi.
İLGİLİ HABER: Mavi Marmara Davası 10 Ekim tarihine ertelendi
İLGİLİ HABER: Mavi Marmara dava avukatları Lahey'deki UCM sürecini anlattı