Mavi Marmara Davası’nda söz sahibi kan sahipleridir
Biz Mavi Marmara gemisinde bulunan yaralılar, gaziler, şehit aileleri ve tüm özgürlük filosu katılımcıları olarak, gündemde olan Türkiye ve Siyonist İsrail anlaşması iddiaları hakkında düşüncelerimizi siz kamuoyuyla paylaşmayı zaruri görmekteyiz.
18.12.2015
Biz Mavi Marmara gemisinde bulunan yaralılar, gaziler, şehit aileleri ve tüm özgürlük filosu katılımcıları olarak, gündemde olan Türkiye ve Siyonist İsrail anlaşması iddiaları hakkında düşüncelerimizi siz kamuoyuyla paylaşmayı zaruri görmekteyiz.
Terör devleti Siyonist İsrail in vicdanlarda mahkûm edildiği Mavi Marmara saldırısı, tüm mecralarda terör eylemi olarak insanlığa karşı suç kapsamında kabul görmektedir.
Gerçek bu kadar açık ve net iken tarihten bugüne kadar yapmış olduğu anlaşmaların hiç birine sadık kalmayan Siyonist İsrail ile Türkiye nin ilişkilerinin normalleşmesi özelde Filistin ve Türkiye ye ,genelde tüm ümmet coğrafyasına zarar verecek bir durumdur.
Siz kamu oyunun bildiği gibi daha önce yaptıkları açıklamalarda tüm mavi Marmara yolcuları , yaralıları ve şehit aileleri ve özgürlük filosu katılımcıları tarafından ; ödenen bedelin Filistinli kardeşlerimize uygulanan ablukanın kaldırılması amacı ile ödendiği ve tazminat dahil herhangi bir diğer sonucun öncelikli mesele olmadığı beyan edilmiştir.
Bu bağlamda;
1- Mavi Marmara davası ; sayın cumhurbaşkanımız değişik platformlarda müteaddit defa dile getirdiği gibi Mavi Marmara davaları hakkında söz sahipleri ‘ KAN SAHİPLERİ ‘ dir.
Herhangi bir usul ve yöntem ile bu davaları akamate uğratabilecek girişimler biz olay mağdurları tarafından gayri meşru olarak kabul edilmektedir. Davaların düşürülmesi,durdurulması ve her türlü girişime karşı meşru olan tüm yollarla mücadele edeceğimizi beyan ediyoruz.
2- Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin 4 Siyonist İsrailli yetkili hakkında almış olduğu tutuklama kararlarının yaklaşık iki yıldan beri İnterpole bildirilmemesini bu süreçte art niyetli bir uygulama olarak değerlendiriyoruz.
3- Ambargo ve abluka konularında kelime oyununa düşülmeden Filistin e uygulanan ablukanın kaldırılması şartında ısrar edilmesini , ablukanın kaldırılmaması durumunda hiçbir anlaşmanın yapılmamasını talep ediyoruz.
4- Tazminat konusunda ise kamuoyunda gündeme gelen madde, uygulama olarak tazminatı içermemektedir. Kamuoyu bu konuda yanlış bilgilendirilmektedir. Söz konusu uygulamada oluşturulacak bir fon aracılığı ile mağdurların yakınlarına bir ulufe gibi dağıtılacağı söylenmektedir. Böyle bir hile yoluyla Siyonistlerin bize vereceği parayı kabul etmiyoruz. Emsal durumlar göz önüne alındığında verileceği söylenen 20 milyon dolar komik bir rakamdır. Her şart ve durumda tazminat anlamı taşıyacak ve Siyonistlerin canını yakacak ve mağdurların haklarını koruyacak bedel ödettirilecektir.
Mavi Marmaranın özgür Kudüs yürüyüşüne, ümmetin genel maslahatına ve insanlık adına zarar verecek hiçbir anlaşmayı kabul etmiyoruz.
Biz mağdurlar olarak haklı mücadelemize devam edeceğimizi tüm kamuoyuna beyan ediyoruz.
İlgili haberler
Tümünü Gör