Mavi Marmara davasının 5’inci duruşması dün İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleştirildi. Mahkemenin verdiği ara karara göre davanın bir sonraki duruşması 26 Mayıs 2014’te görülecek.
Gazze Özgürlük Filosu’nun uluslararası organizatörleri, mağdurlar, 20 ülkeden hukukçu ve aktivist, Mavi Marmara Davasın 5’inci duruşması kararını değerlendirmek ve bundan sonraki hukuki süreçle ilgili bilgi vermek üzere bir basın toplantısı düzenledi.
BERLİN: İSRAİL’İN BU YAPTIĞI SADECE TÜRKİYE’YE YAPILMAMIŞTIR
İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Fatih’teki Genel Merkezi’nde düzenlen toplantıda konuşan Gazze Özgürlük Filosu organizatörlerinden Yunanistan’dan Greta K. Berlin, Amerika Free Gaza kurucusu ve Amerika organizatörü olduğunu, şu an burada 20 farklı ülkeden gelen avukatlar, mağdurlar, gemi yolcularının bulunduğunu belirterek “İsrail’in bu yaptığı sadece Türkiye’ye yapılmamıştır. 37 farklı ülkeden gelen herkese yapılmıştır” dedi.
Gemideki Amerikalı yolculardan David Schermerhorn, 2008’de Gazze’ye ilk olarak gemilerle girmeyi denediklerini ve Gazze’ye ulaştıklarını söyledi.
SCHERMERHORN: TÜRKİYE’DEKİ MAHKEME TÜM DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK
2010 yılında İsrail’in gemileri durdurmaya başladığını kaydeden Schermerhorn, o gün yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Gazze'ye Özgürlük Filosu’nda küçük bir gemimiz vardı. Filoya Kıbrıs açıklarında katıldık. Sabah yakın saldırı başladı. Bizim gemiden açıkça her şeyi gördük. Mavi Marmara yolcuları çaresizce askerleri durdurmaya çalışıyordu, onlara su sıkıyorlardı. Ama yapamadılar. Kısa zamanda bizim gemimize de ulaştılar. Sembolik olarak direndik ama sadece sembolikti. Onları bizden hızlıydı. Gemimize bir kere vurmaları yetti. Kaptan köşküne gidip olanların fotoğrafını çekmek istedim. Kaptan köşküne giderken ayağımın önünde gaz bombası patladı ve gözüm zarar gördü. Çoğu fonksiyonunu kaybetti. Hala her ay gözüm için muayene oluyorum. Gözbebeğime iğne yapılıyor. Bizim yaşadıklarımız Mavi Marmara’da yaşananlarla kıyaslanamaz. İsrail’e döndüklerinde İsrail askerleri kahraman gibi karşılandı.”
Türkiye’deki mahkeme çok önemli olduğunu ifade eden Schermerhorn, “Çünkü İsrail ilk kez yargılanıyor. İşlenen suçların çoğu için Amerika da sorumludur. ABD, İsrail’i şimdiye kadar hiç yargılamadı. Artık suçlular yargılanmalı. Türkiye’deki mahkemenin tüm dünyaya örnek olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
CADMAN: İLK KEZ BÖYLE BİR YARGILAMA YAPILIYOR
Savaş suçları, suçluların iadesi ve insan hakları alanında Uluslararası Ceza Hukuku uzmanı Toby Cadman ise, Gazze'ye Özgürlük Filosu’nda olmadığını, İngiltere’den davaya katılan bir avukat olduğunu belirterek, Türkiye’de görülen davanın ne kadar önemli olduğuna şu sözlerle dikkat çekti:
“Bu dava hukuki açıdan değerli bir dava. İstanbul’daki mahkemenin önemine dikkat çekmek istiyorum. İlk kez böyle bir yargılama yapılıyor. Dünyanın başka ülkelerinde de bununla ilgili adımlar atıldı. Elimden geldiği kadar bu davaları desteklemeye çalışacağım. Bu dava politik değildir. Önemi ise herkesin eşit olmasıdır. İsrail adam öldürme, işkence gibi çok önemli suçlar işledi. Bunlar uluslararası hukukta en ağır suçlardır. Bu suçları işleyenler birebir cezalandırılmalıdır. Mağdurlar haklarını elde etmelidir. İşlenen suçlar inanılmaz suçlar. Bu suçun uluslar arası sularda işlenmesi ve dünyanın buna göz yumması beni şok ediyor. Bu bir insanlık ayıbı. Bu sebepten hukuki mücadelemi sürdüreceğim. Bu Washington yada Londra’da olabilir.”
İHH’YA TEŞEKKÜR
İHH’ya teşekkür eden Cadman, “Mahkemede ekibin bir parçası oldum. Dünyada başka ülke yoktur ki yabancı avukatların gelip davalarını takip etmesine izin versin. Bu büyük bir nezakettir” dedi.
PATEL: ULUSLAR ARASI TOPLUM ARTIK İSRAİL İLE İLİŞKİLERİNİ KESMELİ
Güney Afrikalı Mavi Marmara yolcusu avukatı Ziyaad Patel sözlerine hayatını kaybeden şehit ailelere başsağlığı, yaralılara şifa dileyerek başladı.
Güney Afrika’nın İsrail’e karşı mücadelesini “Dökme Kurşun Operasyonu” adı verilen Gazze’ye yönelilk saldırıdan sonra başlattığını vurgulayan Patel, “Filistin halkının haklarını aramak için çalışmaları başlatmıştık. Filodan sonra uluslar arası hukuk alanında suçluların yargılanması için bir araya geldik. Güney Afrika olarak elimizden geleni yapmaya çalıştık. Güney Afrika’daki sisteme göre başvurudan sonra otoriteler uygun kriterlerin olduğuna karar verip soruşturmayı başlatır. Soruşturma başladı. Güney Afrika Türkiye’yle birlikte çalışabileceğini söyledi. Biz o yüzden buradayız” şeklinde konuştu.
“Davada hep aynı suçları dinliyoruz. Artık bir şeyler değişmeli” diyen Patel, şunları kaydetti:
“Artık yakalama kararı için çağrıda bulunuyorum. Eğer bu karar çıkarsa biz de kendi mahkememizde bunun için baskı yapabiliriz. Yakalama kararı çıkarsa İnterpol üyeleri sorumluluğunu yerine getirmek zorunda kalır. Mücadelemiz lobicilikle de alakalı. İsrail büyük suçlar işliyor. Uluslararası toplum artık dur demeli. İsrail’le de ilişkilerini kesmeli ancak o zaman suçlara ve suçlulara dur denebilir. Ortaya koyduğumuz suçları medya bütün dünyaya duyurmalı.”
YILDIRIM: KİM İSRAİL’İN YANINDA DURUYORSA DEŞİFRE EDECEĞİZ
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım da Türkiye’deki davanın Filistin’in umudu olduğunu dile getirerek, “İsrail’e karşı ilk kez yargılama yapılıyor. İsrail birçok siyasi operasyonla anlaşma yapmaya çalışıyor. Fakat ablukayı kaldırmak istemiyor. Tek şartı var Türkiye davadan vazgeçsin” dedi.
Türkiye içinde de bir takım bürokratların da bunu desteklediğini ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
“Karşımızda sadece hukuki değil siyasi bir çalışma da var. Biz vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz. Bu davalar sadece Gazze’yle değil Filistin’in tümüyle ilgili. Bu dava Filistin’in umududur. Türkiye dahil davaların kalkmasını isteyen herkese karşı şiddetli mücadele bir şekilde mücadele edeceğimiz ilan ediyoruz. Davanın açılması zaten bir başarıdır. Davanın kalkmasını isteyenler hain olarak tarihe geçecek. Bu nesillerine de aktarılacak. Kim İsrail’in yanında duruyorsa deşifre edeceğiz. İsrail görecek davayı kazanacağız. Yakalama kararı çıkacak. Saldırı emrini veren herkes ömürlerini hapiste geçirecek.”
SORULAR
Konuşmaların ardından basın mensuplarının sorularına geçildi.
TÜRKİYE’NİN TEK ŞARTI İSRAİL’E DİRENMEK
Bir basın mensubunun dün devletin gizli sırlarının ortam dinlemesiyle internete düşmesiyle ilgili “17 Aralık ve 25 Aralık süreçlerinde hedef alınan bu olayla ilgili İHH’nın düşüncesi nedir?” şeklindeki bir soruya Bülent Yıldırım, “Bu yapılanlar ne yolsuzluk ne bireysel tek başına anlamı var. Hepsi İsrail’le ilgili. Hepsi İsrail’le Türkiye ilişkilerini eski eksenine getirmek için. Mavi Marmara bu ekseni değiştirdi. Türkiye’nin tek şartı İsrail’e direnmek. İsrail vazgeçmeyecek. Tehlikeli bütün unsurları bugün olmazsa yarın kullanacak. Devlet hainliği yapacaklar. Ülkede kaos oluşturmaya çalışacaklar. Tek şansımız güvenlik kalkanımız direnme ekseninde geliştirmek” diye cevap verdi.
MAVİ MARMARA DAVASI DÜŞÜRÜLÜRSE YENİ GEMİLER GİTMEYE HAZIR
Yıldırım, “Davadan istenen sonuç çıkmadığında ilerisi için İHH olarak ne yapabilirsiniz?” şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi:
“Bu davaların açılması ile baştan başarı kazandık. Yakalama kararı bugüne kadar çıkmalıydı. Dava kapanamaz. Eğer kapanırsa biz bunu sürekli hale getiririz. Diyelim ki davalar düşürüldü. Türkiye kazanımlarını kaybeder. Bu davayı devam ettirenler kazanacak, etmeyenler kaybedecek. Bu dava sonuçlanmazsa yeni mavi Marmaralar hazır bekliyor. Sadece bir belgesi eksik onu da alırız. Haliç’te gemi hazır tamir edilmiş bekliyor. Avrupa’da da gemiler alındı. Gazze’den yeni gemi çıkacak. Dünya kriz istemiyorsa bu konularda İsrail’i cezalandırmalı. Duruşmayı erteliyorlar. Bir takım bürokratlar İsrail’le anlaşma yapılacak dava biterse yapamayız diye düşünüyorlar. Öbür dava 26 Mayıs’a ertelendi. 26 Mayıs’a hazırlık yapıyoruz. 31 Mayıs’ta da İsrail konsolosluğuna yürürüz. Tüm aktivistleri davet ediyoruz. Bu halk yapılan zalimliklere karşı meydanları doldurabilir. Bunu İsrail’e göstereceğiz. "
“GAZZE ARK” GAZZE’DEN “NUHUN GEMİSİ” GİBİ YOLA ÇIKACAK
Gazze’de hapsedilen “Gaza Ark” adlı yardım gemisinin Haziran ayında Gazze’den ayrılacağıyla ilgili yöneltilen soruya şu cevabı verdi:
“Burada biz bir devleti temsil etmiyoruz. Bireysel olarak sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Haziran ayında Gazze’nin içinden dünyaya gemi çıkaracağız. Bireysel sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Filo organizasyonu daha çok Kanadalılar tarafından yapıldı. Eski gemi onarılıp Nuh’un gemisine benzetildi. Gemiye on beş kişi alınacak. Yük olarak Gazze’de üretilen ürünler olacak. 2008’de ilk kez Gazze’ye ulaşan geminin dış görünüşüne benziyor. Bilgi için www.gazaark.org sitesine bakabilirsiniz.”