İHH İnsani Yardım Vakfı
0
Bağış Yap
Takip Et
TR
TRY
Kapat
  • Biz kimiz
  • Ne yapıyoruz
  • Ne yapabilirsiniz
  • Oturum aç
Mezardan yükselen çığlıkların adresi; Srebrenitsa
1992 yılında Bosna Hersek’in referandumla bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Sırp güçleri Saraybosnayı kuşatma altına aldı ve 21. Yüzyılın modern zamanlarında Avrupa’nın karanlık çağını hatırlatan
Bosna-Hersek 10.07.2011

21 Şubat 1992’de BM Güvenlik Konseyi 743 sayılı kararıyla “BM Barışı Koruma Misyonu”nun (United Nations Protection Force) oluşturulmasına ve BM’nin eski YSFC (Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti)’deki çatışma bölgelerinde görevlendirilmesine karar verdi. Boşnak ve Bosnalı Hırvat güçleri önce Sırplara karşı ortak mücadele ediyorken Hırvatların da Boşnaklara saldırmasıyla savaşın seyri değişti. Bölgedeki çatışmalar BM barış gücü askerlerinin “Boşnak sivil halkın silahsızlandırılması ve güvenli bölgeler oluşturulması” uygulamasından sonra şiddetlendi. Etnik temizlik girişiminde bulunan Sırp kuvvetler kendilerine ait olmayan topraklarda önlerine gelen Boşnak Müslümanları türlü işkencelerle katletti. Onlarca Boşnak kasabası yıkıldı, yakıldı ve yağmalandı. 1993 yılı Nisan ayında BM Güvenlik Konseyi tarafından, Srebrenitsa’nın yanı sıra Saraybosna, Tuzla, Zepa, Gorajde ve Bihaç’ı da “güvenli bölge” ilan eden 824 sayılı kararın alınmasına rağmen katliama bir an bile ara verilmedi.

Srebrenitsa’da yaşanan katliamlar…

Srebrenitsa olayı takvimlerin 11 Temmuz 1995’i gösterdiği ve Bosna’dan feryatların yükseldiği o gün II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da gerçekleştirilen en büyük toplu katliam olarak tarihe geçti.

BM’nin güvenli bölge ilan ettiği Srebrenitsa’nın nüfusu Sırpların saldırısına uğrayan diğer bölgelerdeki Boşnak halkın da göçüyle 45 bini buldu. 400 Hollandalı Barış Gücü Askeri kenti korumakla görevliydi. 25 bin Boşnak Srebrenitsa’ya birkaç kilometre uzaklıktaki Potaçari’de bulunan akü fabrikasına sığındı. Sığınma kampına dönüştürülen fabrika’da bulunan savunmasız kadın, erkek; genç, yaşlı 20 bin Boşnak, Hollandalı askerlerin kararıyla bir anlamda soykırım için bekleyen Sırp askerlerine teslim edildi. Fabrikanın kapısında ve Boşnak halkının kaçış yolları üzerine konuşlanan namı diğer “Sırp Kasabı” Ratko Miladiç komutasındaki Sırp askerleri 12 yaş üstü erkekleri bir yana ve kadınları da diğer yana ayırdı. Kadınlara tecavüz edildi, erkekler ise kamyon ve otobüslere doldurularak ölüme götürüldü. Avrupalı devletler tüm bu yaşananlar karşısında sessiz kaldı ve hiçbir müdahalede bulunmadı. Srebrenitsa’daki kıyımdan Tuzla’ya kaçmaya çalışan 12 bin kişi ise dağlık güzergah üzerine çeşitli yerlere pusu kuran Sırp askerlerce yakalanıp öldürülerek önceden açılan toplu mezarlara gömüldüler. Kaçış yolundan sadece 3 bin kişi sağ olarak Tuzla’ya ulaşabildi. Srebrenitsa’dan Tuzla’ya uzanan yolda 10 gün içerisinde 10 binden fazla kişi katledildi. Katliam Avrupa’da ilk kez hukuksal olarak belgelenen soykırım olarak da biliniyor.

3,5 yıl boyunca devam eden savaş süresince 312.000 kişi hayatını kaybetti, 2 milyon Boşnak evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bosna’nın tarihi ve kültürel mirasının çok önemli bir kısmı yok edilirken, kurulan 100’ün üzerindeki toplama kampında en ağır işkenceler yapıldı.,27 bin 734 kişi resmi kayıtlara kayıp olarak geçti. Toplu Mezarları Araştırma Enstitüsü’nün 15 yıldır sürdürdüğü çalışmalarda 20 bin kaybın cesedine ulaşıldı, bunlardan yaklaşık 18 bininin kimliği belirlendi. Toplu mezarlarda bulunan cesetlerin çoğu parçalandığı ve yakıldığı için kimlik tespit çalışmaları zorlukla sürdürülüyor.

Kimlikleri tesbit edilen kurbanlar her yıl Srebrenitsa’da düzenlenen törenle toprağa veriliyor. Savaşın tanıkları Bosnalı Müslümanlar ve onların acısını paylaşan tüm vicdan sahipleri, katliamın 16. yıldönümü olan bu yıl 500 kurbanı daha törenlerle toprağa verecek.

İlgili haberler
Tümünü gör
Gemiler hazır, Özgürlük Filosu Gazze'ye doğru yola çıkıyor!
Gemiler hazır, Özgürlük Filosu Gazze'ye doğru yola çıkıyor!
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Uluslararası Özgürlük Filosu için satın alımı yapılan iki gemide incelemelerde bulundu. Yıldırım burada yaptığı açıklamada, “Bu yük gemisi 5 bin 500 ton kapasiteli, adı Anadolu. Ülkemizin yardımlarını ve merhametini yüklenerek Gazze’ye ulaştıracak. Diğer gemimizin adı, Vicdan. Bu gemi de dünyadaki vicdan sahibi aktivistleri alacak ve dünya vicdanını Gazze sahillerine ulaştıracak” dedi.
27.03.2024
İHH’dan Suriye’deki 15 bin aileye kış yardımı
İHH’dan Suriye’deki 15 bin aileye kış yardımı
İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından ‘‘İyilik Soğuk Geçirmez’’ sloganıyla yürütülen kış kampanyası kapsamında Suriye’nin kuzeyindeki 15 bin 744 aileye kömür, battaniye, sünger yatak, gıda kolisi, mont ve çizme gibi yardım malzemeleri dağıtıldı.
20.03.2024
“Benim Ailem” Azerbaycan’da
“Benim Ailem” Azerbaycan’da
İHH YouTube kanalında yayınlanan "Benim Ailem" serisinin yeni bölümü yayınlandı. Benim Ailem ekibi bu bölümde, Azerbaycan’ın Şeki şehrinde bir yetim ailesi olan Çelebiyev ailesine taşıma aracı murayev hediye etti.
22.02.2024