Mısır’da yaşanan darbe ve sonrasında darbe yönetiminin başta Müslüman Kardeşler olmak üzere darbe karşıtlarına karşı yürüttüğü baskı politikası ve hukuksuz idam kararları protesto edildi.
Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu tarafından organize edilen protesto gösterisi kılınan Cuma namazının ardından Şehzadebaşı Camii önünden kortej halinde Beyazıt meydanına gerçekleştirilen yürüyüş ile başladı.
Darbe karşıtları yürüyüş esnasında “Bin Kere de Assanız Asla Yolumuzdan Dönmeyiz!”, “Sessiz Kalmak Suça Ortak Olmaktır! Zulme Susmadık! Susmayacağız!”, “Orta Afrika’da Fransa İşgaline, Müslüman Katliamına Hayır!”, “Darbeciler Mursi’yi Yargılayamaz!”, “Zorbalık ve Hukuksuzluk Yenilecek! İslami Direniş Kazanacak!”, “Müslüman Zulme Boyun Eğmez!” yazılı pankartlar açarken “Cuntanın İdam Kararları İslami Direnişi Yargılayamaz!”, “İslami Direniş Sisi Cuntasına Boyun Eğmez!”, “10 Dakikada 683 İdam: Sisi’nin Yargısı Dünyanın Utancı!”, “İdam Sehpası Yıldıramaz İhvanı!”, “Beşşar’ın Varil Bombaları, Sisi’nin Yargıçları Var!” yazılı dövizler taşıdı.
Beyazıt Meydanı’nda sona eren yürüyüş, burada yapılan konuşmalarla devam etti. Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay, İHH Genel Başkan Yardımcısı Osman Atalay ve Araştırmacı-Yazar Abdurrahman Dilipak, Mısır yargısını eleştirdikleri konuşmalarında idamların iptal edilmesini istediler ve Müslüman kardeşlerimizin gasp edilen haklarının iade edilmesine kadar mücadele/dayanışma çağrısında bulundular.
İHH Genel Başkan Yardımcısı Osman Atalay Suriye ve Mısır zindanlarındaki işkencelere de dikkat çeken darbenin yapıldığı günden bu yana 21 mahkumun gördüğü işkence sonucu hayatını kaybettiğini söyledi. Mısır zindanlarında şu an için 23 bin darbe karşıtının olduğunu söyleyen Atalay; ‘Bu mahkumlar çok büyük sıkıntılar çekiyor cezaevlerinde bu insanlara işkenceler, sistematik yıldırma politikaları uygulanıyor. Bu cezaevlerinden Irak’taki Ebu Gureyb benzeri görüntüler çıkmasından endişe ediyoruz’ dedi.
Cezaevlerindeki mahkumların kötü cezaevi koşullarını ve hukuksuzluğu protesto etmek için açlık grevine başladığını da aktaran Atalay bu cezaevlerinin biran önce uluslar arası gözlemcilere açılmasını gerektiğini belirtti.
Konuşmaların ardından Grup Yürüyüş, “Özgürlük Türküsü” ve “Vur” adlı marşlarını seslendirdi.