İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı, Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara Gemisi'ne yapılan saldırıyı protesto etmek için "Özgür Kudüs Yürüyüşü" düzenledi. Yürüyüşte onbinlerce kişi Mavi Marmara Şehitleri ve Kudüs için yürüdü.
31 Mayıs 2010'da gerçekleşen saldırının 5. yılında, Fatih Camii'nde ikindi namazı sonrası bir araya gelen onbinlerce kişi Mavi Marmara katliamını protesto etti. Yürüyüş için Anadolu’nun farklı şehirlerinden binlerce kişi İstanbul’a geldi. Yürüyüşe katılan insanlar, üzerinde Rabia işareti, Kelime-i Tevhid ibarelerinin yazılı olduğu bayraklar, İHH flamaları, "Mavi Marmara onurumuzdur", "Yaşasın özgür Filistin", "Gazze'de abluka ve ambargoya hayır", "Filistin halkı yalnız değildir" yazılı dövizler taşıdı. Cami avlusundaki duvarlara da "Şehitlere bin selam" "Filistin davası davamızdır" pankartları asıldı.
Gruptakiler, "Müslüman zulme boyun eğmez", "Şehitlerin yolunu sürdüreceğiz", "Kahrolsun İsrail", "İstanbul'dan direnişe bin selam" sloganları atarak yürüyüşe geçti. Mavi Marmara gemisinde İsrail askerlerinin saldırısı sonucu şehit olan 10 kişinin ismi sahneden okundu ve yürüyüşe katılanlar "burada" şeklinde cevap verdi. Yürüyüş öncesi Kuran'ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi.Yürüyüş öncesi konuşan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, saldırının üzerinden 5 yıl geçtiğini hatırlattı.
İsrail Mavi Marmara’ya en seçkin birliğiyle saldırdı
İsrail'in Mavi Marmara gemisine en seçkin kuvvetleriyle saldırdığını belirten Yıldırım, "Silahsızdık, sivildik, insanı yardım götürüyorduk ve yetim çocuklara oyuncak verecektik. Bütün dünya bizim yanımızdaydı.
Birleşmiş Milletler açıklama yapmıştı. Avrupa Parlamentosu bizim haklı olduğumuz söylemişti. İsrail'in yaptığı ablukayı doğru bulmuyordu. Filistin'in karasularına dahi girmemiştik. Buna rağmen bize saldırdılar. Saldırı 1.5 saat sürdü. İsteseydik 100 kişiyi öldürür denize dökerdik. Ama geminin lideri olarak emir vermiştim; ölsek de öldürmeyecektik. Ellerindeki silahları, bombaları aldık. Yaralı İsrail askerlerini bile tedavi ettik. Ama onlar korkakça, kalleşçe ateş ettiler" diye konuştu.
Doğu Akdeniz açıklarında İsrail askerlerinin kendilerine saldırdığını anımsatan Yıldırım, "Onlar biliyor ki Doğu Akdeniz, Kudüs toprağıdır. Kudüssüz bir İslam olmaz. Kudüs kurtulması gereken bereketli bir beldedir. İsrail’in işgal ettiğin bütün Filistin topraklarını alacağız. Bir gün geleceğiz ve siz de bunu göreceksiniz. İsrail sana öyle bir hediye verdik ki asla unutmayacaksın. Seni öyle yalnızlaştırdık ki asla doğrulmayacaksın. Senden Türkiye'yi aldık, bu halkı aldık. Bir gün gelecek ve Mescid-i Aska'da alnımızı secdeye koyacağız. Bu yürüyüş Kudüs yürüyüşüdür" ifadelerini kullandı.
Kudüs yürüyüşü Mescid-i Aksa’da son bulacak
Yıldırım, Kudüs yürüyüşünün başladığını ve bu yürüyüşün Mescid-i Aksa'da son bulacağını kaydetti.
Gazze'deki abluka ve ambargonun 8 yıldır devam ettiğin vurgulayan Yıldırım, "Netanyahu ve onun yardımcıları Hitler gibi zulüm yapıyorlar. İsrail'in yöneticilerinin Hitler'in çocukları olduğuna dair hiçbir şüphem yok. Avrupa'da çocukları öldüren Hitler ile, Gazze'de çocuk öldüren Netanyahu arasında ne fark var! İsrail'de 8 yıldır sessiz soykırım uygulanıyor. İsrail'in attığı silahlardan insanlar kanser oldu. Çocuklar engelli doğdu. Dünyada kullanılmayan silahları kullandılar. Besin değeri düşük yiyeceklerle besleniyorlar. Bir nesli yok etmeye çalışıyorlar" şeklinde konuştu.
Yıldırım, Mavi Marmara saldırısından önce Filistin dostlarının sayısının yeterli olmadığını ancak saldırının ardından Türkiye'deki her ilde nüfusun büyük bölümünü harekete geçirecek kadar Filistin dostlarının oluştuğunu ve Türkiye’de yapılan anketlerde insanların İsrail’i sevmediğinin ortaya çıktığını söyledi.
Türk vatandaşlarının İsrail’de askerlik yapması yasaklanmalı
Bazı Türkiye vatandaşı Yahudilerin 1993'te alınan Bakanlar Kurulu kararıyla İsrail'de askerlik yaptığına dikkati çeken Yıldırım, bunun Bakanlar Kurulu kararıyla kaldırılmasını istedi.
Yıldırım, Mavi Marmara saldırısıyla İsrail'in ilk kez mahkemelerde yargılandığını ve bu mahkemelerin aldığı kararlar sonucu saldırıyı yapanların 40 ülkeye gidemediğini, kararın İnterpol'e iletilmesinden sonra bu saldırganların işgal ettiği Filistin toprağı dışına dahi çıkamayacağını aktardı.
Müslümanlara, Hristiyanlara ve özellikle Yahudilere bir müjde vereceğini söyleyen Yıldırım, "Siyonizm’i yakında yok edilmiş göreceksiniz. Bütün mazlum hakların kurtuluşu Siyonizm’in yok edilmesiyle ilgilidir. Bu müjdeye en çok Siyonizm’e karşı olan Yahudiler sevinecek" dedi.
Yıldırım, Mısır'ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'ye Filistin'e destek verdiği için askeri darbe yapıldığını dile getirdi.
Seçim öncesi tüm siyasi partililere seslenen Yıldırım, "Filistin'i asla unutmayın. Filistinlilere vize var ama İsraillilere vize yok. Filistinlilere vize kalksın İsraillilere uygulansın. Beni ve arkadaşlarımızı 'Sizi Türkiye'de öldüreceğiz' diye tehdit ettiler. İsraillilere vizelerin mutlaka uygulanması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Mavi Marmara gemisinin yoluna devam ettiğini belirten Yıldırım, Türkiye'nin dik duruşuyla İsrail'in Türkiye’den özür dilediğini anlattı.
Gemide Türklerle Kürtlerin birlikte şehit olduğuna dikkati çeken Yıldırım, çözüm sürecine destek vereceklerini, Kürtler ile Türkler birleştiğinde Ortadoğu'da dengelerin değişeceğini ve çözüm sürecinden vazgeçenlerin ise kaybedeceğini dile getirdi.
Kudüs mücadelesi Müslümanların görevidir
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu, Mavi Marmara şehitlerini ve İstanbul fethinin 562 yılanda Fatih Sultan Mehmet'i rahmetle andığını söyledi.
İsrail'in sadece insanı yardım taşıyan ve içinde bir çakı dahi bulunmayan bir gemiye saldırdığını hatırlatan Uslu, "Bu geminin vurulması İsrail korkusunun bir göstergesidir. Sizden, bizden, Müslümanlardan korkuyorlar. Kahrolsun Siyonizm ve emperyalizm. Dünyanın pek çok ülkesinde zulme ortak olan tüm emperyalistleri kınıyorum. Bizim şehitlerimiz varken, terörist İsrail'den izin alınmalı diyenlerden hesap soracağız. Kudüs Müslümanlarındır. Kudüs feth olunana dek mücadelemiz devam etmelidir. Kudüs mücadelesi tüm Müslümanların görevidir" diye konuştu. Uslu, İsrail ile tüm ticaretin sonlandırılmasını istedi.
Filistin bizim öz davamızdır
Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, Mavi Marmara'nın sadece mazlum bir halka yardım davası olmadığını aynı zamanda bir din davası olduğunu söyledi.
Filistin davasının kendileri için tarihi ve milli bir dava olduğunu anlatan Dilipak, "Anadolu'nun işgali Filistin'de başlamıştır. Filistin davası bizim kendi öz davamızdır. Kudüs'ün kurtuluşu sadece Filistin halklarının kurtuluş davası olmayacak. İslam ümmetinin kurtuluşu olacak. Sadece ümmetin değil tüm insanlığın kurtuluşu olacak. Bizler zalime karşı mazlumun yanında olacağız. Mavi Marmara insanlığın vicdanını temsil ediyor. Mavi Marmara'ya saldırı İsrail için bir milattır. İsrail bugün şamar oğlanına dönmüştür. Umudunu kaybetmiştir. Kudüs’ün kurtuluşu aynı zamanda Mekke, Medine'nin kurtuluşu olacak. İslam ümmeti Kudüs'te kendi vahdetini ve geleceğin arıyor" ifadelerini kullandı.
Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıda İsrail askerleri tarafından şehit edilen Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan, Mavi Marmara yola çıkarken hiç kimsenin saldırı olacağını düşünmediği söyledi. Furkan Doğan gemiye çok güzel hayallerle bindiğini anlatan Doğan, "Allah ona şahadet nasip etti. Bu dünyanın pisliklerine bulaşmadan Rabbim onu yanına aldı. Şahadete koşmak hepimizin en büyük isteği. Gazze'yi unutturmaya çalışıyorlar" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Fatih Camisi'nde çıkan gruptakiler, Fevzipaşa Caddesi'nde "Kudüs'ün özgürlüğü için", "Mavi Marmara onurumuzdur" pankartı açarak ve saldırıda şehit olanların fotoğraflarının bulunduğu flamalar taşıyarak Edirnekapı'ya doğru sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçti. Yürüyüş Edirnekapı'da Abdulmetin Balkanlıoğlu hocanın yaptığı duayla sona erdi.
Yürüyüşe AK Parti İstanbul milletvekili adayları, gazeteciler, çeşitli sivil toplum kuruluşların yöneticileri, üyeleri ve onbinlerce vatandaş katıldı.