İHH İnsani Yardım Vakfı İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun "Rachel Corrie" gemisi ile ilgili olarak "Bugün barış gemisiyle terörizmi destekleyen şiddet yanlıları tarafından organize edilen nefret gemisi arasındaki farkı gördük" açıklamasına İHH Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Oruç’tan cevap geldi. “Bu olay hangisinin önce veya sonra gerçekleştiği ile alakalıdır. Karşılaştırılması makul ve mantıklı değildir. Rachel Corrie gemisine terörist saldırı düzenlenip katliam yapılsaydı ve 5 -6 gün sonra Mavi Marmara gitseydi oradaki yardım gönüllüleri de aynı şekilde teslim olurlardı.” Dedi. Hüseyin Oruç açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Şu noktayı gözden kaçırmamak lazım. 1-1,5 saat kadar Mavi Marmara’ya çeşitli ateşli silahlarla terörist saldırılarda bulunuldu. Ses bombası, ışık bombası, sis bombası atıp ateş edildi.
Mavi Marmara’ya çok sayıda hücum botlarıyla yanaşıp demir sopalarla gemiye vuruldu. Helikopterlerle indirme yapmadan önce helikopterdekilerden sivil insanlara ateş açıldı. Sivilleri ağır ateş altında tutarak indirme yapıldı. İsrailli askerlerin yüzlerinin maskeli kamuflaj boyalı yani bir düşmanı yok etmeye giden suikast timi vaziyetinde olduğu görüldü. Yolcular nefsi müdafaa yaparak en temel insani dürtü ile kendilerini müdafaa ettiler. İnsanlar kendilerini savunmayıp hiçbir şey yapmasalardı kendileri dahil alt kat salonlardaki kadınların yaşlı ve çocukların tamamen taranarak katledileceklerini söylüyorlardı. 1,5 sat süren taciz ve terörist saldırılar insanları böyle bir düşünceye sevketti. Korkunç bir terördü. İsrail bunu daha önce Liberty gemisine yaptığı saldırıda da gerçekleştirmişti.” Dedi.