Reyhangül Ahmet, gencecik bir Müslüman Uygur Türkü. Tıpkı birçok Doğu Türkistanlı gibi o da babasından, abisinden ve kız kardeşinden ayrı. Reyhangül, çocukluk yıllarını, “Herkesin çocukluğuna özlem duyduğu bir dünyada biz çocukluk yaşamadık!” diyerek özetliyor.
İHH İnsani Yardım Vakfı’nın YouTube kanalına konuk olan Reyhangül Ahmet, Çin Hükümeti’nin zulmettiği Uygurlardan sadece bir tanesi. Annesiyle farklı evlerde ağladıklarını, acılarını bu şekilde dindirmeye çalıştıklarını söyleyen Reyhangül’ün İHH Youtube Kanalı izleyicilerinden tek bir ricası var: “Çocuklarınızın kokusunu içinize çektiğiniz zaman Doğu Türkistanlıların 5 yıldır evlatlarından haber alamadığını unutmayın!”
“Ölüme gider gibi vedalaştık!”
-“Türkiye’den başka bir yere gitmeyi düşünmedik bile.”
-“Çocuğunuzun kokusunu içinize çektiğiniz zaman, Doğu Türkistanlıların 5 senedir evlatlarından ayrı yaşadığını unutmayın!”
-“Annem, seccadesinde ağlayarak dua ediyordu: 'Evladım dinsiz olmasındansa sana emanet ediyorum Allah'ım!’”
-“Kardeşim babamı hiç tanımadı: 'Ben de arkadaşlarım gibi babamla okula gitmek istiyorum. Neden beni ona götürmüyorsunuz?’”
-“Ölüme gider gibi vedalaştık!”
-“Namazlarımızı gizli kılıyorduk.”
-Yeraltı evlerinde doğum yapıyordu akrabalarımız. Annem 8 kere zorunlu kürtaja maruz kaldı. “Doktorlar anneme şunu söyledi: ‘Eğer bir kez daha kürtaj olursan, hayatın tehlikeye girer!’” En sonunda şunu söyledi annem: “Oğlumu size yedirmem!”
İHH Youtube kanalında
Doğu Türkistanlı Reyhangül Ahmet’in çaresizliği, İHH'nın Youtube kanalından izlenebiliyor.