Başkan Putin'in Orta Doğu'ya ilk seyahati, bir Sovyet ya da Rus liderin Mısır'a, Nikito Kruşçev'in ardından 40 yıl sonra ilk gezisi ve üçüncü olarak da, İsrail ve Filistin'e yönelik ilk ziyaret.
Soğuk Savaş döneminde ABD'nin en önemli rakibi durumundaki Rusya, Orta Doğu'da büyük bir etkinliğe sahipti. Geliştirdiği Amerikan karşıtı politikalarla bölgede güç dengelerini önemli ölçüde etkilemişti.
Bu ziyaretiyle Putin'in ''Rusya'nın bölgede yitirdiği itibarı''yeniden kazanmaya çalışması olarak nitelendiriliyor.
Kremlin Putin'in bu ziyareti kapsamında, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, İsrail Başbakanı Ariel �zaron ve Filistin lideri Mahmud Abbas'la görüşerek Ortadoğu barış sürecine ivme kazandırmayı amaçladığını söylüyor.
Rusya, barış sürecinde büyük oyunculardan biri değil, ama bölge liderleriyle bir araya gelmesinin en büyük etkisi, iç kamuoyuna dönük olarak, uluslararası devlet adamı görüntüsünün pekiştirilmesi olabilir.
İsrail, Rusya'nın İran'ın nükleer programına desteğine ve Suriye'ye hava savunma füzeleri satışına şiddetle karşı çıkması muhtemel. Putin'in ziyareti sırasında Ortadoğu için yeni bir barış planı gündeme gelmese de, barış süreci konusunda ABD tekelinin kırılmasında önemli bir girişim olarak görülebilir.
Putin, daha önce, İran'ın nükleer programının barışçı olduğuna inandığını belirterek, İsrail'in öfkesine hedef olmuştu. Putin'in İsrail tarafını kızdırmasına neden olan bir diğer gelişme de, Suriye'ye füze satışının İsrail'i tehdit etmeyeceğini, en fazla, İsrail savaş uçaklarının Suriye liderinin sarayının üzerinden alçaktan uçmalarını zorlaştıracağı sözleri olmuştu