İHH İnsani Yardım Vakfı’nın dünyanın dört bir yanında yaptığı çalışmalara fikri ve sanatsal katkıda bulunulması amacıyla İHH Genel Merkezi’nde “Sanat ve İyilik Buluşması” düzenlendi. Buluşmaya yaklaşık 70 sanatçı katıldı. Kuran’ı Kerim tilavetiyle başlayan program vakfın çalışmalarının anlatıldığı sinevizyon gösterimi ile devam etti.
“Sizleri bölge ziyaretlerine davet ediyoruz”
Daha sonra kürsüye İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım çıktı. Konuşmasına başlamadan önce 40. sanat yıl dönümü nedeniyle Bülent Yıldırım, Ezgi sanatçısı Abdülbaki Kömür’e hediye takdiminde bulundu. Bülent Yıldırım, sanatçılara hitaben şöyle konuştu:
“Bu buluşmayı duyunca heyecanlandım. Sizler bize mazimizi hatırlatıyorsunuz. Aynı meydanlarda buluştuk 30 yıl boyunca. O dönemlerde çok güzel duygularımız vardı. Dünyanı kurtarma hedefimiz vardı, hala da o hedefe doğru gidiyoruz. Ve bu yolda Allah bize ne istediysek verdi. Ben size sanattan, kültürden bahsetmeyeceğim. Sizin birikiminizi tekrardan meydanlarda görmeyi arzuladığımız için bu buluşmayı yapıyoruz. Hepiniz kendi başına bir şeyler yapıyordur muhakkak lakin birlikte yapabilmek adına buradayız. Hepimiz eşitiz esasında. Üstün olan ancak takva sahibidir. Kişiler ve gruplar ne zaman takva sahibi olurlar? Başka grupların adamlarını kendi adamlarına tercih etmediklerinde takva sahibi olurlar. Bizler 100 bine yakın yetime bakıyoruz. Ama İslam coğrafyasındaki tüm STK’ları toplayın bir batılı kuruluşun baktığı yetim sayısına erişmiyor. İslam yenilmedi, Müslümanlar yenildi. Çünkü özgüvenimizi kaybettik. Şimdi sizlerle birlikte bu özgüvenimizi yeniden kazanmayı hedefliyoruz. Yanlışlara sizinle birlikte meydan okuyacağız. Gençlere sizler örnek olacaksınız. Bu nedenle sizleri bölge ziyaretlerine davet ediyoruz. Neredeydik, nereye geldik? Ziyaret edin ve bunu görün. Gelin Yetim Köylerimizi görün. Balkanlar’a, Afrika’ya ve Orta Asya’ya gelin. Yetimlerimiz sahipsiz olmadıklarını hissettiler. Öyle ki yetim olmayan çocuklarımız bile ‘Biz de yetim olsak da bu yetimhanelerde kalsak’ demeye başladılar.”
Daha sonra sözü katılımcı sanatçılar aldı. Sanatçılar şunları söyledi:
Murat Kekilli: “Sanat, toplum fikirlerine yön verebilendir. Batı bunu çok iyi kavramıştır. Çok iyi de kullanıyorlar bu gücü. Azez’de ben de bulundum. Ama silahların gölgesinde bir konser vermek durumunda kaldık. Biz oraya gittiğimizde benim grubum tedirgin oldular emin misin abi diye. O çocuklar hayatlarında ilk defa gitar gördüler. Yolcu uçakları bile geçtiğinde çocuklar masaların altına saklanıyorlar. Ve bundan sonra Türkiye’ye döndüğümüzde hayatından kim şikayet ederse boğazına sarılacağım dedim. Çünkü insanlar orada o sefalete rağmen mutlu olmanın yolunu bulabiliyorlar. Kilis’te un bitmişti, fırınlarda ekmek üretilemiyordu. Bir twit attım ve ardından 300 TIR unun gönderildiğini söylediler. Siz İHH’dan, İHH da sizlerden faydalanabilir. Çünkü bu ümmeti yeniden ayağa kaldırmamız gerekiyor.”
Erol Çam: “İHH’ya teşekkür ediyoruz. Onlar dünyaya iyiliği taşımaya çalışıyorlar. Aynı şeyi bizlerin de sanatçı olarak yapmamız gerekiyor. Buradaki tüm masalarda eskiler yad edildi. Ama artık yeniyi, geleceği konuşmamız lazım. Gençlerin önünü açmamız gerekiyor. Güç birliği her zaman önemlidir. Bir araya gelerek yeni nesle ulaşmamız gerekiyor.”
Mustafa Demirci: “İHH etkinliği olarak bugün burada bir araya geldik. Zaten onlar yaptıklarıyla şu ana kadar gösterdikleri performanslarıyla bizlerin gönüllerini kazanmışlardır. Sanat başlı başına bir iyilik esasında. Çünkü insanlara bir estetik kazandırmaya çalışıyor. Sanatın bu tür hayır ve yardımlaşmaya vesile olması gerekiyor. 1987 yılında Afganistan için bir piyes icra etmiştik Bülent bey ile birlikte. Ve bu piyes sonunda çok ciddi paralar toplanmıştı. O meblağı da bizler Afganistan’a ulaştırmıştık. İnsanları iyiliğe sanatla çağırmıştık. Biz bugün konuşuyoruz bunları ama dünyanın her yerinde zaten bu sanat kanalıyla yapılıyor bu iyilikler. Bu nedenle kendi konservatuarımızı kurmamız gerekiyor.”
Ümit Kaplan: “’Yaşayan bilir’ sözüyle yola çıkmak istiyorum. Bölge ziyaretleri gerçekten önemli. Biz de Hüseyin Goncagül ile birlikte 15 gün Suriye’de kaldık. Gizli gizli ağladığımızı hatırlıyorum. Çocuklara göstermeden. O nedenle tüm sanatçı kardeşlerimize bölge ziyaretlerini tavsiye ediyorum. Çünkü gören, yaşayan bilebiliyor. Oradaki çocuklar her şeye rağmen bir şeyler öğrenmeye çalışıyorlar. Geri döndüğümüzde 2 hafta kendimize gelemedik. Ve hayata bakış açımız tamamen değişti.”
İsmail Güneş: “Sayın başkanımız 4 satırlık bir bilgi notu üzerinden bir sinema senaryosu yazdı aslında. Poşetli diplomattan bahsetti. Bizler de bu konuda çalışma yapacağımızı şimdiden müjdeleyelim. Bizim gençliğimizde sinema yasaktı. Babalarımız gitmememizi öğütlerdi bize. Ve bu nedenle ne yazık kı uzak kaldık. Konuştuğumuz dilde günah işleniyor diye konuştuğumuz dilden mi vazgeçeceğiz? Talihsizliğimiz de şu: Ülkemizi yönetenler babalarından bu öğüdü aldıkları için bu alana pek fazla eğilmedi.”
Abdülbaki Kömür: “Bugünkü iktidar bizim düşüncemizde olmasaydı biz sanat yapmayacak mıydık? Yapacaktık. Madem öyle her şeyi devletten bekleme alışkanlığını bırakalım ve birlikte hareket ederek güzel işler üretelim.”
Tamer Barış Ülger: “İlk defa Kuran’ı Kerim’le açılışı yapılan bir sanatçı buluşmasındayım. Burada nasıl bir durum var çok bilmiyorum ama Hollanda’da durum gerçekten vahim. İnsanlar kendi isimleriyle uyuşturucu bastırıp ticaretini yapabiliyorlar. Eşimle anlaşarak hac paramızı sanat atölyemize yatırdık ve bunu başardık. 6 yıldır Hollanda’da 12 farklı dalda öğrenci mezun ediyoruz. Ama en önemlisi de Allah’a inanarak bunu yaptık. Birlikte olmak elbette önemli ama dem bu demdir. Bir an önce çalışma yapmamız lazım.”
Ziyaret, hatıra fotoğrafı ile son buldu.
Buluşmaya şu isimler katıldı:
Abdulbaki Kömür, Abdullah Taşkıran, Agah, Ahmet Turan Öztürk, Ali Otay, Alican Salman, Ammar Acarlıoğlu, Aslan Özdemir, Aykut Kuşkaya, Birol Cürgül, Bünyamin Yılmaz, Doğan Öztürk, Erkan Mutlu, Eşref Ziya Terzi, Fatih Akçay, Grup Dergah, Grup Genç, Grup Sancaktar, Grup Yürüyüş, Niyazi Çapar, Hakan Aykut, Halil İbrahim Şan, Hasan Taştan Yıldız, Hüseyin Goncagül, İbrahim Zarifoğlu, İsmail Güneş, İsmail Uslu, İsmail Yeşilbağ, Mehmet Gökçe, Mehmet Ziya Demirbaş, Muhammed Kaya, Muharrem Dere, Murat Belet, Murat Kekilli, Murat Necipoğlu, Mustafa Akçay, Mustafa Demirci, Muzaffer Gürler, Mürşit Ağabağ, Niyazi Gedik, Orhan Aykut, Osman Doğan, Ömer Çelik, Recep Demirkaynak, Tamer Duman, Tamer Barış Ülgen, Taner Yüncüoğlu, Turan Erdiren, Ufuk Akın, Umut Mürare, Ümit Kaplan, Yaşar Alptekin, Yeniçağ- Ö. Faruk Narlı ve Yusuf Goncagül.