Konferansa, İHH Başkanı Bülent Yıldırım, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, AK Parti İl Başkanı Aydın Altaç ve çok sayıda davetli katıldı. Konferans, Ulu Camii İmamı Mehmet Emin Mülayim‘in Kur’an tilavetini okumasıyla başladı. Programda daha sonra, İHH faaliyetlerini konu alan slayt gösterisi izlenildi.
Konferansta konuşan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, dünyada yaşanan savaşların tümünde Müslümanların öldürüldüğüne dikkat çekerek, İsrail’e sert eleştirilerde bulundu. Yıldırım, "Bizler bu yollara makam ve mevki için çıkmadık, mazlumlara ihtiyaç sahiplerine ulaşalım diye çıktık. Diyarbakır kendisi ateş çemberindeyken bile İslam coğrafyasındaki kardeşlerini hiçbir zaman unutmadı yardıma koştu. İsrail bizden Mavi Marmara’yı unutmamızı istiyor.
Ey İsrail Mavi Marmara‘nın, Gazze’nin, Filistin’in hesabını vereceksin. Şu anda dünyada yaşanan neredeyse bütün savaşlarda Müslümanlar öldürülüyor. Artık uyanma vakti gelmedi mi? İsrailli işgalciler Mescid-i Aksa'ya girdiler. Siyonizme ve Siyonist İsrail’e karşı birleşmek zorundayız. . 31 Mayıs'ta yüz binlerce kişi İsrail konsolosluğuna yürüyeceğiz, bütün Diyarbakırlıları davet ediyoruz" diye konuştu.
17 ARALIĞIN HEDEFİ ÇÖZÜM SÜRECİ
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, ''17 Aralık darbe teşebbüsünün temel nedeni çözüm süreci'' dedi. "Çözüm süreci ile buradaki kan durma noktasına geldi" diyen Yıldırım, "17 Aralık darbe teşebbüsünün temel nedeni çözüm süreci. Haçlılar ve siyonistler, menfaatleri elden gittiğini görünce hemen başka yöntemle darbe girişiminde bulunarak akan kanın durmasını istemedi. Çözüm süreci, başarı ile tamamlanacak, temel hak ve özgürlüklerin tamamına Kürt kardeşlerimiz de kavuşacaktır. İHH olarak ilk gün çözüm sürecini desteklediğimizi deklare ettik'' ifadesini kullandı.
Yıldırım, "Birinci öncelik, Kürt meselesi ve çözüm sürecidir. Bunun devam edebilmesi için çok sıkı durmamız lazım. Geri adım atacak tarafı affetmememiz lazım. Özellikle İsrail, bu çözüm sürecinin sonuca ermesini istemiyor çünkü kendi güvenliğini düşünüyor. Güvenlik eksenli politika yapıyor. İsrail, biliyor ki Orta Doğu'da barış olur ve Müslümanlar arasındaki problemler giderilirse... Şu cümleyi hep söylüyorum, 'Bölgedeki oyunu bozacak tek güç Türk-Kürt ittifakı ve kardeşliğidir." dedi
BDP VE PYD'YE SESLENDİ: SURİYE'DE KAPILARI AÇIN
Suriye'ye yardım götüren İHH'nın tırlarıyla ilgili manipülasyon yapıldığını anlatan Yıldırım, Suriye'de Esed, IŞİD ve PYD hakimiyetindeki bölgelerde yardım dağıtmakta zorlandıklarını kaydetti.Diyarbakır'dan ilgililere çağırda bulunduğunu dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: "Bize niye Suriye’de Kürt bölgesine yardım etmiyorsunuz diyenler yardım kapılarını kapatanların ta kendisidir. Buradan sesleniyorum; Kapıları açın, hemen bu hafta 100 tırla gidip yardım dağıtalım.
BDP ve PYD'ye sesleniyorum, uluslararası kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, İHH yetkileri ile kendi yetkililerinden oluşan komisyon kuralım. Yaptığımız yardımları ve faaliyetleri yerinde beraber inceleyelim. Biz kimsenin canına kıymayız, canına kıydırtmayız. BDP ve PYD, uluslararası ilişkilerin ağında olanların sözlerine inanmayacaklarına inanıyoruz. Üzerimize atılan bu iftiraların temizlenmesini tüm yetkililerden ve taraflardan istiyoruz.'' dedi
İSLAM TOPLUMLARININ BİRBİRİNİ ÖLDÜRMESİ ÜZERİNE PLAN KURULDU
Mescid-i Aksa'nın siyonizmin eline geçtiği dönemden bu yana, 50 yıldır dünyada kan ve gözyaşının hakim olduğuna işaret eden Yıldırım, şöyle konuştu:"4. Dünya Savaşı'nın tablosuna size sayıyorum. Afganistan'da Müslüman ölüyor, Amerika ve NATO öldürüyor. Filsitin'de Müslüman ölüyor, İsrail öldürüyor. Çeçenistan'da Müslüman ölüyor, Rusya öldürüyor. Keşmir, Müslüman ölüyor, Hindistan öldürüyor. Orta Afrika, Müslüman ölüyor, Fransa ve Hristiyanlar öldürüyor. Suriye ve Mısır'da Müslümanları işbirlikçiler öldürüyor. Irak'ta Müslümanları Amerika ve işbirlikçileri öldürüyor. Dünyada başka savaş var mı? Dünyadaki savaşların hepsi bu. İstisnasız bütün ölenler Müslüman."
Emperyalist ülkelerin 1988'deki toplantıda geleceği İslam toplumlarının birbirlerini öldürmesi şeklinde planladıklarını kaydederek, "Müslümanlarla kimi kastediyorlar? Kendinizi kandırmayın. Anne ve babası Müslüman olan, Müslüman isim taşıyan İslamcıları, milliyetçileri, laikleri, Kemalistleri, ulusalcıları, aklınıza gelen hepsini. Müslümanların yer altı kaynaklarını, doğalgaz, petrol ve diğer tüm değerli madenlerini en ucuz ve güvenli şekilde kendi topraklarına aktarmak istiyorlar ve bunun için de bölgesel savaşlar yaptırıyorlar" değerlendirmesinde bulundu.