İHH İnsanı Yardım Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Eğitim Bir-Sen paydaşlığında yürütülen “İyilikte Yarışan Sınıflar” projesi beşinci yılında okullarda farkındalık oluşturmaya ve yetim çocukların yüzünü güldürmeye devam ediyor.
2013 yılında başlayan İyilikte Yarışan Sınıflar kampanyası vesilesi ile 1 milyondan fazla iyiliksever öğrenci, 20 binden fazla yetim çocuğun bakımını üstlendi. Her sınıfın bir yetimin ihtiyacını karşıladığı bu kampanya ile dünyanın farklı noktalarına “iyilik köprüleri” kuruluyor.
Bu kapsamda İHH İnsani Yardım Vakfı, hem bugüne kadar yapılan projelerin tanıtımını yapmak hem de ‘Mektup’ isimli kısa filmin gösterimini gerçekleştirmek üzere İstanbul Fatih’te bir lansman düzenledi. Ali Emiri Kültür Merkezi’nde düzenlenen program, Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başladı ve protokol konuşmaları ile devam etti. Son olarak ise ‘Mektup’ isimli kısa filmin gösterimi gerçekleştirildi.
Programa; İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, Fatih Belediyesi Başkan Yardımcısı Hasan Süver, Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemal Yılmaz, İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Murat Altınöz, İHH Yetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reşad Başer, projede en fazla yetimi sahiplenen Bağcılar Ahi Evren Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencileri, diğer okullardan öğrenciler ve yetim gönüllüleri katıldı.
5 yılda 20 bin yetime destek
Kürsüye ilk olarak İHH Yetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reşad Başer çıktı. Başer, konuşmasına projenin ortaklarından olan Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Memur-Sen’e teşekkür ederek başladı. Başer, şöyle konuştu:
“Projemizin beşinci yılında Türkiye’nin dört bir yanındaki evlatlarımız, yeryüzünün tüm coğrafyalarındaki yetimlerin yüreklerine dokunuyorlar. Okullarımız 5 yılda 20 bin yetime ulaştı. Bunun haricinde de İHH olarak genel toplamda bizler yaklaşık 90 bin yetimi sürekli olarak destekliyoruz. Bugün aramızda Türkiye’mizin dört bir yanından buraya gelen yetimlerimizin hamileri olan çocuklarımız var. Halihazırda devam eden Afrin Operasyonu’nda şehit olan askerlerimizin evlatları da bu projemizin kahramanlarından. Biz bu coğrafyanın çocukları olarak yeryüzünün tüm coğrafyalarında Peygamberi bir dokunuşla yetimlerimize desteğimizi sürdüreceğiz. Son olarak çocuklarımızın bu heyecanını paylaşmanızdan ötürü hepinize teşekkür ediyorum.”
“Başarılamaz denilmişti”
Reşad Başer’in ardından kürsüye çıkan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ise konuşmasında projenin İslam Dünyası açısından önemine dikkat çekti. Yıldırım, “Projeye başladığımızda ‘bu proje başarıya ulaşamaz’ denilmişti” dedi. Yıldırım’ın konuşması şu şekilde:
“Allah hepinizden razı olsun. İlk defa bu projeyi başlattığımızda ‘bu proje yapılamaz’ denildi. Çünkü İslam Dünyası’nın hiçbir yerinde böyle bir çalışma yoktu. Bu vesileyle çok güzel bir proje ortaya konuldu. Bazı misyoner kuruluşları, maalesef İslam Dünyası olarak bizim baktığımız yetimlerin toplamından daha fazlasına tek başına bir kurumla bakıyorlar. Bu örgütler, yetimleri kendi amaçları doğrultusunda kullanıyorlar. Biz de çalışıyoruz lakin sürekli baktığımız sayı ancak 100 bini buluyor. Bu nedenle yetim bilincini oluşturma noktasında daha fazla gayret gösterebilirsek bu sayı daha da artacaktır. İnşallah bu projeyi hep birlikte daha da ileriye taşıyacağız.”
“‘Bir sendika nasıl böyle bir işle uğraşır?’ diyorlar”
Konuşması esnasında gözyaşlarını tutamayan ve salonda duygulu anlar yaşatan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da sendika olarak böyle bir projede bulunmaktan duydukları mutluluğu dile getirdi.
Ali Yalçın, “Biz Memur-Sen olarak dünyanın neresinde sıcak bölge varsa oraya gerek yardım kuruluşlarıyla gerek yalnız başımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken dil, din ve ırk ayrımı yapmıyoruz. Bu anlamda biz bir çok çalışma yürütüyoruz. Ama bunların içinde iftiharla anlattığımız tek proje bu yetim projesidir. İnsanlara bunu anlattığımızda bir anda dikkatleri toplanıyor ve ‘Bir sendika nasıl böyle bir işle uğraşır?’ diyerek şaşkınlıklarını ifade ediyorlar” ifadelerini kullandı.
“İHH iyilik meşalesine dönüştü”
Yalçın, konuşmasının devamında yıllar önce Sudan’da yaşadığı bir anektodu anlatarak İHH’nın başlattığı yetim seferberliğinin önemine vurgu yaptı. Yalçın’ın gözyaşları içerisinde şunları söyledi:
“4 tane ağaç dikmişlerdi. Etrafını çalıyla kapatmışlardı. İçerisinde bir sedir vardı. İçeriye girdiğimizde öğrenci ve öğretmenleri bizleri karşıladı. ‘Kimdi acaba bu amcalar?’ diye bize bakıyorlardı. Hoca hanım bize anlamlı bir cümle kurdu ve dedi ki; ‘Burada yetimler var!’
İHH ile Sudan’da Darfur Bölgesi’ne gitmiştik. Mültecilerin çok yoğun olduğu bir yerdi orası. Çocuklar, okula aç geliyorlardı ve yarım ekmek bulabilen çok şanslıydı burada. O zaman şunu dedik. Keşke bir organizasyon olsa da bu yetimlere ulaşılabilse. İHH da o dönemlerde yeni yetim çalışmalarına başlamıştı. İlerleyen dönemlerde bu yetimlere sahip çıkıldı ve İHH iyilik meşalesine dönüştü. Bu nedenle bu çalışmalara katkı sağlayan tüm emektarlara gönül dolusu teşekkürlerimi sunuyorum.”
“Elmas gibi bir nesil yetişiyor”
Kürsüye son olarak ise İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci çıktı. Yelkenci, İHH’nın yetim çalışmalarını şu şekilde özetledi:
“Bu güzel çalışmanın hayırlar doğurmasını Rabb’imden diliyorum. İHH bir STK. 1990’ların başında kuruldu. Çok güzel çalışmalarına şahitlik ettiğimiz bir kuruluş. Birçok noktada önderlik yaptığı gibi yetim çalışmalarında da çok güzel örneklikler sergiledi. Sayıya baktığımızda 20 bin sayısına ulaşıldığını görüyoruz. Tabi bu yeterli değil. 400 milyon yetimin olduğu bir dünyada bu sayı çok az. Giderek artıyor, artmalı.
İHH’nın durduğu nokta itibariyle şunu belirtmek istiyorum. Biliyorsunuz Osmanlı’da sadakataşları vardı. Ve burada yardım edenle yardım edilen birbirini görmüyordu, tanımıyordu. İHH ve diğer yardım kuruluşları tam da bu misyonu üstleniyorlar şuanda. Çünkü biz kendi başımıza yardım etmeye çalıştığımızda yardım edecek birilerini bulamıyoruz. Ama İHH bu anlamda muhtaçları adeta ayağımıza getiriyor.”
Yelkenci, projenin eğitim açısından da önemine dikkat çekerek, “Bu proje eğitim noktasında da bu evlatlarımızı eğiten bir çalışma oluyor. Öğretmenlerimiz her ne kadar sözlü olarak anlatsa da bu en fazla farkındalık oluşturabiliyor. Ama bunu öğrenci bizzat uyguladığında bu artık bir fazilet melekesi haline geliyor. Bu nedenle de bir eğitimci olarak projede emeği geçenlere bizler özellikle müteşekkiriz. Böyle projeleri çocukların önüne koyduğumuzda inanın bizim dönemimizden daha güzel, elmas gibi bir nesil yetişmiş oluyor” dedi.
Hatıra fotoğrafı
Konuşmaların ardından okullardaki yetim çalışmalarının işlendiği İHH Prodüksiyon Birimi tarafından hazırlanan ’Mektup’ isimli kısa filmin gösterimi gerçekleştirildi. Ardından projede emeği geçenlere teşekkür plaketi takdim edildi. Program, hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.