Suriye zalim diktatörü Beşşar Esed’in Humus’a toplarla saldırması, çoğu kadın ve çocuk yaklaşık 500 kişiyi katletmesi, 1000’den fazla kişiyi yaralamasına tüm Türkiye’den tepki yağıyor. İHH İnsani Yardım Vakfı öncülüğünde İstanbul-Nişantaşı’ndaki Suriye Konsolosluğu önünde toplanan yüzlerce kişi Beşşar Esed’i ve yaptığı zulmü lanetledi. İHH’nın organize ettiği eyleme pek çok STK destek verirken Türkiye’de bulunan Suriyelilerin ilgisi oldukça yoğundu.
Suriyelilerin Arapça, Türkiyelilerin Türkçe sloganlar atarak Beşşar Esed’i lanetlediği eylemde “Zalimler için yaşasın cehennem”, “Katil Esed Suriye’den defol”, “Humus kan ağlıyor, dünya sessiz”, “Şükran Şükran Erdoğan”, “Teşekkürler Türkiye halkı”, “Humus direnişe devam edecek” sloganları atıldı. Ayrıca eylemde Türkçe ve Arapça hazırlanmış “Baasçı elçi gönderilsin”, “Katil Esed hesap verecek”, “Azadi, Hürriyet” yazılı dövizler taşındı.
Eylemde konuşan Suriyeliler “Suriye’de, Humus’ta büyük bir katliam yapılıyor. Bu katliamlar babası Hafız Esed’in yaptıklarının aynısıdır. Beşşar’a da babasının ruhuna da lanet olsun. Türkiye’ye bize kucak açtığı için çok teşekkür ediyoruz. Esed’e karşı savaşan muhalifler onurları için savaşıyorlar. Onlar için dua edin. Onlar zafer kazanacaklar. Onların direnişi gerçek bir direniştir. Esed’i devireceğiz ve demokratik sisteme geçeceğiz” dediler.
Suriye’de Esed’in askerleri bebeklere işkenceler yapıyor
Eylemde konuşan İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Av. Bülent Yıldırım ise Beşşar Esed’in zulümlerinin bebeklere işkence yapmaya kadar vardığını belirterek “Kadınlara, çocuklara işkence ediliyor. Esed bu zulümlerden dolayı hiç suçluluk duymuyor. 8-9 yaşlarındaki çocuklara, hatta 3-4 yaşlarındaki bebeklere işkence yapıyorlar. Bu çocuklara, bebeklere anneleri ve babalarıyla ilgili sorular soruyorlar ve kemiklerini matkaplarla deliyorlar. Sabrımız taşmıştır. Birileri diyor ki bunun arkasında Amerika var, Avrupa var, Fransa var. Bu zulümleri Esed’in ta kendisi yapıyor” dedi.
Esed rejimi toplam 100 bin kişiyi katletti
Beşşar Esed ve babası Hafız Esed’in 30 yıl önce Hama kentinde yaptıklarına değinen Yıldırım, “Sizlere rakamlar vereyim. Suriye İçişleri Bakanlığı’nın dışarıya açıklamadığı resmi kayıtlarından bahsediyorum. Hama’da kaç insan katledildi biliyor musunuz, 20 bin zannediyorsunuz değil mi? Hama’da 30 yıldır saklanan rakam belli olmaya başladı. Tam 54 bin insan katledilmiştir. Ayrıca Lübnan’da 12 bin Filistinli yine Esed tarafından katledilmiştir. Yani toplam 66 bin katliam yapılmıştır. Bu da toplu katliam. Bunun dışında yaptıklarıyla beraber Esed rejimi 100 bine yakın insanı öldürmüştür. Bu canavar, bu kan emici canavar, kadın ve çocukları öldürmeye doymamış, şimdi de bütün halkını yok etme kararı vermiştir. Esed’in kardeşi Mahir ne diyor biliyor musunuz, ben 10 milyon insanı öldürme gücüne, kuvvetine sahibim diyor. Şimdi hala Esed’in, Mahir’in yanında yer alanlara ‘Yaşasın zalimler için cehennem’ demekten başka şansımız yok.
Ey İslam alemi çocuklarına sahip çık, Suriye’ye sahip çık!
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Av. Bülent Yıldırım konuşmasında İslam âlemine ‘Suriye halkının yanında olun’ çağrısı yaptı. İşte Yıldırım’ın öne çıkan mesajları:
“Ey İslam âlemi çocuklarına sahip çık. Suriye halkına sahip çık. Politik kaygıların peşinde koşma. Diplomasinin soğuk labirentlerinde gezme. Üzerine bomba düşen, işkenceye götürülen çocukların yüreğinde ol ki Allah sana rahmet etsin. Daha dün 400’ü aşkın insan şehid edildi. Etrafı sarılmış bombalanıyor. Şimdi Humus oldu, belli ki bu devam edecek. Ne yapıyorsunuz siz? Uluslar arası toplantılara mı katılıyorsunuz, konferanslar mı düzenliyorsunuz, gözlemci mi götürüyorsunuz. Siz gözlemci gönderdiğinizde daha çok katliam oluyor. Birazcık yüreğiniz yok mu sizin? Ey liderler, saraylarınızda otururken, tahtlarınızda otururken seninle aynı dili konuşan, aynı dinden olan insanları zalim Esed katlediyor. Hala halkını mı kandırıyorsun? Açıkça söylüyorum; eğer zalim Esed’in karşısında yer almazsanız, bütün liderler geleceğinden korksun. Çünkü bu halk, bu insanlar hiçbir zaman artık sessiz kalmayacak. Sokaklardayız, meydanlardayız, gerekirse hep beraber Suriye halkıyla beraber Hama’dayız, Humus’tayız, Şam’dayız, Halep’teyiz.
Ey İslam âlemi, Hama’da komşularını zalimlere teslim etmeyen Hıristiyanlar kadar da mı onurlu olamadınız, onlar kadar da mı Müslümanların yanında yer alamadınız? Şimdi tutturmuşsunuz, ‘Amerika’nın Oyunu’ diyorsunuz. Canı çıksın Amerika’nın! Canı çıksın İsrail’in! Canı çıksın Fransa’nın! Herkese ilan ediyorum. Suriye halkı yalnız da kalsa bu mücadelesini devam ettirecektir. Bunu meydanlarda yaptıkları yeminlerle gösterdiler. Değerli kardeşlerim, değerli Türkiye halkı. Sizin de kafanızı karıştırdılar. Bakın Filistin meselesi oluyor, bu meydanlar doluyor, başka bir mesele oluyor bu meydanlar doluyor. Yahu Humus’ta öldürülen kadınlar ve çocuklar Filistin’dekiler kadar değerli değil mi? Onların kanının hiçbir hükmü yok gibi. Birazcık utanın! Evlerinize gidip çocuklarınızı severken birazcık utanın. Çocuklarınızın başını okşarken şu anda Suriye zindanlarında işkence gören çocukları hatırlayın. Bizden söylemesi, ya Suriye halkının yanında yer alırsınız ya da adınız zalimlerle beraber yazılır.
Arap Birliği’ne ve İslam Konferansı Örgütü’ne çağrıda bulunuyorum: Görevinizi yapın, toplanıp toplanıp dağılmayın. Çok konuşup iş yapmıyor konumuna düşmeyin. Suriye’ye nasıl müdahale edecekseniz edin. Eğer bölgede Amerika’yı veya Batı emperyalizmini istemiyorsanız bu işi kendiniz çözün. Ama şunu asla demeyin insanlara; ‘Çocuklarınız ölürken, kadınlarınız kaybedilirken başkasının kapısına gitmeyin’ demeyin. Suriye halkı buna rağmen başkasının kapısına gitmedi. Bu zulümler devam ederse sokakları, meydanları doldurmaya, Suriye halkının yanında olmaya devam ederiz.”