İHH İnsani Yardım Vakfı
0
Bağış Yap
Takip Et
TR
TRY
Kapat
  • Biz kimiz
  • Ne yapıyoruz
  • Ne yapabilirsiniz
  • Oturum aç
Zimbabvede 150 bayram!
Afrika, Zimbabve 22.01.2008

50 bin kurban 500.000 aileyle buluştu

Kurban Bayramı tüm İslam dünyası için bambaşka bir havada geçti. İHH İnsani Yardım Vakfı’mızın dünyanın 111 ülke ve bölgesinde ve ülkemizin 57 vilayetinde başarıyla gerçekleştirdiği kesimler yeni nice hayırların kapılarını araladı. Bu coğrafyalarda Türkiyeli hayırsever kardeşlerimizin bağışlamış olduğu tam 50 bin kurban 500 bin aileyle buluştu. Kafkasya’da ya da Afrika’da; Ortadoğu ya da Uzakdoğu’da; Latin Amerika ya da Balkanlar’da yürekten gönderilen kurban hediyeleri bayramları öksüz ve yetim hissiyatıyla geçiren nice ümmet evladı için bir kandil oldu, tarifsiz bir mutluluk oldu.

Rodezya’dan Zimbabve’ye…

Bizler de Kurban Bayramı’nı İHH görevlisi olarak dünyanın uzak coğrafyalarından Afrika’nın dibi diye tabir edebileceğimiz “taştan yapılmış evler ülkesi” Zimbabve’de geçirdik. Zimbabve, Afrika’nın Batı’yla yaşadığı imtihanın tamamını bin bir türlü acıyla yaşamış bir ülke. Sömürgecilik, köle pazarları, sınır işkenceleri, nedensiz kabile savaşları… 1880’li yıllarda İngilizlerin adamı Checil Rodez’den almış ilk ismini: Rodezya. Bu isim Zimbabve halkı için ta ki 1980 yılında bağımsızlık ilan edilene kadar yüzkarası olmaya devam etmiş. 1965 yılında İngiltere’nin sömürge valisi İan Smith’e, Zimbabve’de çoğunluğun yani siyah ırkın iktidarı ne zaman olur diye sorulduğunda, Smith şımarıkça “Bin yıldan önce olacağını zannetmiyorum.” diyebilmişti. Afrika’nın en kadim medeniyetlerinden birinin, Zimbabve’nin, Batı çilesi halen sürmeye devam ediyor.

Bir sakıza bir deste para!

2003 Aralık ayında uzun yıllardır üye olduğu İngiliz Milletler Topluluğu’ndan ayrılmasıyla birlikte dört yıldır ambargolar nedeniyle boğulmaya çalışılan Zimbabve’nin, 13 milyonluk nüfusunun üç milyonu, siyasi ve ekonomik çalkantılar nedeniyle komşu ülkelerde yaşam mücadelesi veriyor. Yoğun baskıların nedeni ülkenin rotasını Batı’ya döndürmesi. Bu ülkede hemen her şey ihtiyaç. Şimdi sıkı durun, Zimbabve’de enflasyon oranı tam %15.000. Bu çok kolay açıklanabilir bir şey değil belki ama her türlü spekülasyona açık olan Zimbabve’de, bir gece yarısı kullanımdaki banknotlar değişebiliyor ve yerine yeni paraların tedavüle sürüldüğü açıklanabiliyor. Marketlerde, bakkallarda su bile bulmak mümkün değil. Bir sakız için bir deste para ödemek gerekiyor. İşin aslı çok uzun yıllar Afrika’nın tahıl ambarı olarak görülen, komşularını besleyen Zimbabve’yi üç kuruşa muhtaç eden ve büyük bir darboğaza iten baskı süreci, hayatı tam olarak yaşanmaz kılmış durumda. İnsanlar kendilerine ait olan hesaplarından birkaç dolar çekebilmek için bu ülkede gece yarıları banka kuyruklarına geçiyorlar ve Batı’nın uzun yıllardır beklediği sosyal patlamaya belki de ramak kalmış durumda.

En zor kurban

Resmi yollardan para bozdurmanın, benzin almanın neredeyse imkansız olduğu, her şeyin kağıt üzerinde devlete bağlı olup fiiliyatta devletin esamesinin okunmadığı, taksi tutmak ve araba kiralamanın bile saatlerinizi, günlerinizi aldığı Zimbabve’de, Kurban Bayramı’nı geçirmek de bir o kadar enteresan ve farklı oldu. Uzun yıllardır kurban organizasyonlarına katılan biri olarak Türkiyeli hayırseverlerin emanetleri olan 402 hisse kurbanımızı ülkenin dört bir yanında kurban ederken hiç bu kadar yorulduğumu hatırlamıyorum. Buna rağmen Rabbimizin müsaadesiyle yoksulluğun rüzgar olup estiği, yağmur olup yağdığı Zimbabve’de, Maunt Darvin, Chiutsa, Mudzengerere, Mpunzi, Masvingo, Çinika, Hamandishi, Dambara, Tongogara, Chidune, Hvange ve Hvange’ye bağlı iki farklı kasabada kurbanlarımızı eda edebildik.

En mutlu gün… Bir bayram, 150 bayram!

Bu kadar zorlu bir programda Rabbimizin zahmetler karşılığı vermiş olduğu bir de büyük rahmetle karşılaştık. Sayılı kurban günlerinde kurbanlarımızın tamamını eda etme uğraşı içerisindeyken, Mount Darvin’e bağlı Mudzengerere kasabasında, kurban kesimlerinin tamamlanmasının ardından tam 150 kişi İslam’la şereflendi. Bir bayram, oldu 150 bayram! Gerçekten İslam’la şereflenen her bir kardeşimiz bizim için ayrı ayrı bayram oldu. Sevindik, onur duyduk, mutlu olduk.  Mudzengerere kasabasının kabile reisinin de aralarında bulunduğu topluluğa İslam dini ile ilgili bilgiler verildi ve yaklaşık 10 dakikalık konuşma ardından kasaba halkı toplu bir şekilde kelime-i şahadet getirerek kendilerini ebedi mutluluğa götürecek olan tercihi yaptılar. Bu benim hayatımda yaşadığım en güzel günlerden biriydi şüphesiz. Kardeşlerimizin İslam’ı seçmelerinin ardından hemen bölgede bir cami yapımı projesine start verdik; aynı zamanda bu bölgede İslam’ı yeni tercih eden kardeşlerimize dinimizi anlatacak bir de imam görevlendirdik. Aynı işlemi iki sene evvel Müslüman olan Chiutsalı 800 kardeşimiz için de tekrarladık.

Müslümanlar vatandaş kabul edilmiyor!

Zimbabve’nin başkenti Harare’de bulunan Müslüman organizasyonları da elimizden geldiğince ziyaret etmeye çalıştık. Resmi olarak %1 gösterilmesine rağmen ülkede en az %10 civarı bir Müslüman nüfus bulunmakta. Baskılardan dolayı İslami isimler kullanmadıkları ve dahi 1963 öncesinde Kuzey Rodezya olarak bilinen Malavi’den göç etmiş olan Müslümanlar, Zambiyalı ve Mozambikli kardeşlerimiz vatandaş olarak kabul edilmediğinden Müslümanlar yok sayılmışlar. Gerçekte de sayılan gruplar ülke Müslümanlarının %90’lık kısmını teşkil ediyor. Geri kalan kısmın yarısını Hint kökenliler oluştururken, Şona ve Nidebeli kabilelerin oluşturduğu Zimbabveliler, Müslümanların son dilimini oluşturuyorlar. Fakat bu ülkede dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi İslam bir çığ gibi yükselmeye devam ediyor. Sadece İHH İnsani Yardım Vakfı’nın iki kurban organizasyonu esnasında bile 1000 civarı Şona kökenli Zimbabveli İslam dinini seçti.

Zimbabve’de AİDS olmak nezle olmak gibi bir şey!

Ülke hakkında son bir gerçekten daha bahsederek yazımızı noktalayalım. Zimbabve, tıpkı Güney Afrika Cumhuriyeti, Zambiya, Namibya, Malavi ve Botsvana gibi AİDS hastalığının çok yaygın olduğu ülkelerden birisi. Zimbabve’de AİDS olmak nezle olmak gibi bir şey! Bu ülkede sokakta gördüğünüz her beş insandan birisi HIV virüsü taşıyor, çoğu çocuk olmak üzere her hafta 3000 insan AİDS nedeniyle hayatını kaybediyor. Yine aynı nedenle her sekiz çocuktan biri beş yaşını göremiyor. Zimbabve’de 1980’lerin başında ortalama yaşam 69’ken bugün AİDS nedeniyle 40’lara gerilemiş durumda. İşin enteresan yanı insanların çoğu hasta olduğunu bilmiyor ve bu durum da hastalığın hızla artmasına neden oluyor. Bu korkunç manzara ile karşılaştığımızda Müslüman olduğumuz için bir kez daha Rabbimize şükrediyoruz. Sınırsız cinsel özgürlük ve ahlaki zafiyetin toplum için ne denli tahripkar olabileceği, korkunç AİDS gerçeğiyle bir kez daha insanlığı yüzleştiriyor.

İlgili haberler
Tümünü Gör
İHH’dan Lübnan’da acil yardım çalışması
İHH’dan Lübnan’da acil yardım çalışması
İHH İnsani Yardım Vakfı, işgalci İsrail'in saldırıları altındaki Lübnan'da yardım çalışmalarında bulunuyor. Vakıf tarafından, Beyrut’ta ve Lübnan’ın güneyinde gıda, sıcak yemek, hijyen ve barınma alanlarında yüzlerce ihtiyaç sahibine destek ulaştırıldı.
28.09.2024
Sudan’a İyilik Gemisi yola çıktı
Sudan’a İyilik Gemisi yola çıktı
İHH İnsani Yardım Vakfı ve Kuveytli kuruluş Kuwait Society for Relief tarafından ortak hazırlanan insani yardım gemisi, Mersin Limanı’ndan Sudan’a doğru yola çıktı.
20.09.2024
İHH ve BM’den Suriye’deki ailelere kapsamlı nakdi ve ayni destek projesi
İHH ve BM’den Suriye’deki ailelere kapsamlı nakdi ve ayni destek projesi
İHH İnsani Yardım Vakfı ve Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi’nin Suriye Sınır Ötesi İnsani Yardım Fonu (SCHF) iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, Suriye'nin Afrin ilçesindeki Racu bölgesinde yaşayan bin 150 aileye 9 ay boyunca toplamda 371 bin 475 dolar nakdi yardım ve 3 bin 450 adet gıda kolisi dağıtıldı.
17.09.2024