İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Mavi Marmara Ceza Davası’nın 13. Duruşması Çağlayan Adliyesi’nde görüldü.
Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine, Akdeniz'in uluslararası sularında katil İsrail’in düzenlediği saldırıya ilişkin, aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de yer aldığı 4 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesince büyük salonda yapılan duruşmaya, haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar katılmazken, tarafları avukatları temsil etti. Şehit yakınları, gemi katılımcısı yabancı uyrukluların da bulunduğu çok sayıda mağdur da duruşmaya katıldı.
Bir üst mahkemeden henüz karar çıkmadı
Duruşmada, yoklamanın yapılmasının ardından Mahkeme Başkanı Maksut Karakulak, celse arası bir kısım mağdur avukatlarınca reddi-hâkim talebinde bulunulduğunu ancak talebin henüz İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesince karara bağlanamadığını açıkladı.
Mahkeme Başkanı Karakulak, reddi-hâkim talebinin karara bağlanamaması nedeniyle duruşmaya devam edilemeyeceğini söyledi. Bunun üzerine söz alan mağdur avukatlarından Yasin Şamlı, bilirkişi raporu almak için girişimlerde bulunduklarını, İngiltere ve Hollanda'dan olmak üzere ön raporlar aldıklarını belirterek, ''Ancak bize sürenin yetersiz olduğunu söylediler. Bu nedenle süre verilmesini talep ediyoruz'' dedi.
Avukat Selçuk Kar da reddi-hâkim talebinin vereceği karar ile ret sürecinin tamamlanmayacağını çünkü bu karara karşı da itiraz yolunun açık olduğunu ifade ederek ve bu hususun da dikkate alınarak, duruşma günü verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, reddi-hâkim talebine ilişkin kararın İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinden dönüşünün beklenilmesine karar vererek, duruşmayı 2 Aralık'a erteledi.
“Katil İsrail hesap verecek”
Duruşmanın ardından adliye önünde Mavi Marmara şehit yakınları, mağdurlar ve avukatlarının katıldığı bir basın açıklaması yapıldı. İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ve birçok gemi katılımcısının konuşma yaptığı basın açıklamasında sık sık tekbirler getirildi ve “Katil İsrail hesap verecek”, “Mavi Marmara onurumuzdur”, “Kahrolsun İsrail” sloganları atıldı.
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım yaptığı konuşmada Mavi Marmara davasının biteceğini düşünenlerin hayal kırıklığına uğradığını söyledi.
Büyük başarıya imza atma sürecinin önemli bir adımını daha geçtiklerini kaydeden Yıldırım, “Bunda sizin çok büyük bir katkınız var. Siyonist terör rejiminin bugün bu duruşmayı, Türkiye mahkemelerinin bitirmesini beklediğini çok iyi biliyoruz. Siyonist rejimin 20 Milyon Dolar ‘lütuf tazminatı’ vererek, ‘Ben sizi öldürdüm, katlettim ve bunun karşılığında bu parayı verdim. Susun ve mahkemeleri bitirin diyor.’ Sizler de Filistin ve Mavi Marmara davasına sahip çıktınız. Bugün bu davanın sürebileceğini herkese gösterdiniz. Hepinize bu desteğinizden dolayı çok teşekkür ederim” dedi.
“Bu dava zulüm gören herkesin davasıdır”
Bu davaya Türkiye dışından yüzlerce kişinin katıldığını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bu davayı takip etme amacıyla dünyanın çeşitli yerlerinden katılan misafirlerimiz var. İçimizden her dinden insan var, Hristiyanlar var. Hepimiz bu davanın takipçisiyiz. Bu sadece bir dinin mücadelesi değil, bu sadece bir milletin mücadelesi değil. Bu bütün insanlığın mücadelesidir. Mavi Marmara’ya katılanların davası, zulüm gören herkesin davasıdır. Peki, bu davayı nasıl bitirebilirsiniz? Asla bitmeyecek, işte sizler burada bunu ortaya koydunuz. Bakın burada olan bir amcamız 90 yaşında Mavi Marmara gemisine binmişti. Yani bu dava insanlığın davasıydı ve bu bitirilmeye çalışılıyor.”
Konuşmasının sonunda; din, dil, millet ayırmaksızın zulüm gören herkesin yanında olduklarını anlatan Yıldırım, "Mavi Marmara insanlığın gemisiydi. Bu davanın bitmesine hiçbir vicdan izin vermez. 'Dava bitecek' diyenler hayal kırıklığına uğradı. Halkın karşısında hiçbir güç duramaz. Herkes dimdik ayakta. Yalnız bırakmayın davayı. Unutmayın, yalnız bırakan yalnız bırakılır" ifadesini kullandı.
“Suçu işleyenler hesap vermeli”
Bülent Yıldırım’ın ardından kürsüye, Mavi Marmara gemisinin saldırıya uğramasıyla ilgili açılan uluslararası davaları yürüten avukat ekibinin başında bulunan avukat Rodney Dixon çıktı. Dixon, Mavi Marmara davasının mahkemede devam etmesi isteğinin peşinde olan insanların arasında bulunmaktan mutlu olduğunu belirterek, şu anda Türkiye'deki gibi Uluslararası Ceza Mahkemesi ile Amerika, İngiltere ve Afrika'daki davaların da devam ettiğini söyledi. Dixon konuşmasını “Anlaşma ile davaların düşmesi asla hukuki olamaz, suçu işleyenler hesap vermeli” sözleriyle sonlandırdı.
Dror Feiler: Ne özür, ne de para istiyoruz
Mavi Marmara katılımcısı İsveçli Aktivist Dror Feiler da “Siyonistlerden özür istemiyoruz, para da istemiyoruz. Biz sadece onların yargılanmalarını istiyoruz” dedi. Feiler, gemide dünyanın her kesiminden, tüm topluluklarından insanların olduğunu belirterek “Şehit olanlar tüm insanlığın şehidiydi. O yüzden dünyanın her yerinde davanın takipçisi olacağız” diye konuştu.
Huveyda Araf: Davamız, siyasete kurban edilmemeli
Mavi Marmara gemisi yolcularından Filistin vatandaşı Huveyda Araf ise, "Bu davanın peşinden gidenler politikanın kurbanı olamamalı. Böylesi önemli bir dava siyasete kurban edilmemeli. Bir Filistinli olarak söylüyorum, orada öldürülenlere kimse ses çıkarmamıştı. Şu anda, Gazze'de, Kudüs'te, Filistin'deki bütün Müslümanlar bu davları izliyor. Onların Türkiye'de yaşanan gelişmelerden memnuniyet duymasını istiyoruz" dedi.
İsmail Beşfan: Bu davayı bitirenlerden olmayın
Ömrü İslami çalışmalarla geçen Mavi Marmara katılımcısı 92 yaşındaki Filistinli İsmail Beşfan, “Ümmetin şehitleriyle olmaktan onur duyuyorum” dedi.
Yakınlarının, akrabalarının çoğunun Filistin'de şehit edildiğini vurgulayan Beşfan, şunları kaydetti:
“Dün de kız kardeşimi şehit verdim. Bugün ise sizlerin yanında, şehitlerimizle birlikteyim. Buraya El-Halil’de terk etmek zorunda kaldığım evimin anahtarı ile geldim. Onlara Yahudi demiyorum, onlar Siyonist katillerdir. Bütün herkese çağrım bu mübarek davanın devam etmesi için elinizden geleni yapın. Bu davayı bitirenlerden olmayın."
“Filistin özgürleşmeden, Afrika hürriyetine kavuşamaz”
Son olarak kürsüye çıkan Güney Afrika Cumhuriyeti’nde görülen Mavi Marmara Davasını takip eden Avukat Ziyad Patel, ülkesindeki davanın devam ettiğini ve engellemelere rağmen davaların takipçisi olacaklarını söyledi. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ilk siyahî devlet başkanı Nelson Mandela’dan alıntı yapan Patel, Filistin özgür olmadan, Afrika’nın da özgürleşemeyeceğini belirtti.
Diğer aktivist ve avukatların konuşmalarının ardından basın açıklaması sona erdi.
18 bin 32'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında, "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna azmettirmek"ten 9 kez ağırlaştırılmış müebbet, "mala zarar vermeye azmettirmek", "yağma suçuna azmettirmek", "eziyet suçuna azmettirmek", "haberleşmenin engellenmesine azmettirmek", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna azmettirmek", "yaralama suçuna azmettirmek" ve "silahla yaralama suçuna azmettirmek"ten de toplam 18 bin 32'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.