Aile, insanın gelişim serüvenindeki ilk basamağı sayılır. İnsanın var oluşunun esasını teşkil eden ve insanı kucaklayan sıcak bir yuvadır. İnsanoğlu, kültürel ve toplumsal mirasını, birikimini aileden kazanır ve bu miras nesiller boyunca aktarılır. Ancak toplumun temel çekirdeğini teşkil eden aile, genel olarak tüm dünya ülkelerini, özelde ise Arap ve İslam dünyasını kuşatan sıkıntılar ve sorunların gölgesinde kalmaya başladı. Öyle ki bu sorunlar ve tehlikeler, toplumların yaşadığı hızlı değişimler ve dönüşümler, ekonomik sıkıntılar, kültürel tehditler ve hatta şiddet içeren çatışmalar, sürtüşmeler ve sıkıntılar yumağı içinde sürekli bir büyüme kaydetmekte.
Bu nedenle bugünün ve geleceğin teminatı olan aile müessesesinin korunması amacıyla Ghirass Toplum Gelişimi Derneği, birinci aile konferansını İstanbul’da düzenleme kararı aldı.
İHH İnsani Yardım Vakfı’nın da sponsor olduğu konferans, World Family Organization, My CARE Humanitarion Care Malaysia ve Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM)’in ev sahipliğinde icra edildi.
“Suriyelilere kendi vatandaşlarımız gibi hizmet ettik”
Kürsüye ilk olarak Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Genel Müdürü Mehmet Örnek çıktı. Ailenin öneminden bahsederek başladığı konuşmasında Genel Müdür Mehmet Örnek, evlilik sorunlarından ve evlilik öncesi alınması gereken eğitimin önemini anlattı.
Bakanlık olarak yapılan faaliyetlerden örnekler veren Örnek’ şöyle konuştu:
“Ailenin önemi ve neler yapılması gerektiği hususunda kendi vatandaşlarımıza yönelik olarak verdiğimiz eğitimlerin aynısını mülteci kamplarında yaşayan Suriyeli kardeşlerimize de yaptık. Bunu da yine Suriyeli eğitmenler tarafından yaptık. Ama bunun yanında bizlerin ulaşamadığı ve yahut onların bize ulaşamadığı mağdur ailelere de bir şekilde ulaşmamız gerekiyor. Verdiğimiz danışmanlık hizmeti ise şu şekilde işliyor: Bakanlığımıza bağlı ekipler, aileleri evlerinde ziyaret ediyor ve onların sosyal ve psikolojik sorunları tespit ediliyor. Daha sonra ise mağdur aileleri ilgili bakanlık ve kamu kurumlarına ya da ilgili bakanlık ve kamu kurumlarını mağdur ailelere yönlendiriyoruz. Böylelikle sorunları yerinde tespit etmiş oluyoruz ve daha kısa sürede sonuç alıyoruz.”
“Avrupa’ya göçen mülteci çocukların durumları meçhul”
İHH İnsani Yardım Vakfı adına ise İHH Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Oruç konuşma yaptı. Konferansın İstanbul’da yapılıyor oluşundan dolayı sevincini paylaşan Oruç, şöyle devam etti:
“Keşke şehitlerimizi ve bombalar altında hayatını kaybeden çocuklarımızı ve kadınlarımızı tıpkı biraz önce izlediğimiz videodaki gibi tekrar geri getirebilseydik. Savaş bölgelerindeki babalar bir şekilde hayatlarını koruyabiliyorlar lakin kadınlar ve çocuklar bunu maalesef başaramıyorlar. 100’den fazla ülke ziyaret ettim ve bu sorunun tüm İslam coğrafyasında sürdüğünü gördüm. Ve bu konferansın da İstanbul’da yapılacağını öğrendiğimde gerçekten çok sevindim. ‘Hemen ne gerekiyorsa yapmamız gerekiyor’ dedim. Biz İHH olarak ilk günden bu yana sınır kapılarının açılması gerektiğini belirttik ve öyle de oldu hamdolsun. Çünkü onlar bizim kardeşimizdi, onlar bize muhtaçtı.”
Aile olmak deyince, mülteci olmak deyince Suriyelilerin dramını aktarmadan geçemeyeceğini ifade eden Oruç, Avrupa’ya göç eden mültecilerin yeni bir sorunla karşılaştıklarına dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Suriye hususunda içimizi acıtan bir gerçekle devam etmek istiyorum. Biz 3 milyon Suriyeliye hamdolsun bakıyoruz. Lakin botlarla Avrupa’ya gidebilmek için denizlerde boğulan binlerce kardeşimiz var. Bunlar için bir şey yapamıyoruz. Bunun yanı sıra aynı şekilde Avrupa’ya ulaşmış olan Suriyeli kardeşlerimizin evlatları kaybolmakta. Binlerce kayıp Suriyeli çocuk var Avrupa’da. Bunların nereye gittikleri ya da nereye kaçırıldıkları meçhul. Bizim bunlar için de ayrıca bir çalışma yapmamız gerekiyor. Bu konferansı da bu manada ayrıca manidar ve başarılı buluyorum.”
Program daha sonra kum kraliçesi Sheyma Al Moghiri’nin Gazze’nin sorunlarını kum sanatına yansıtan güzel sanat gösterisi ile devam etti.
“Adı Müslümanlar bu vahşi senaryonun içerisinde”
Gösterinin ardından kürsüye Türkiye – Lübnan Parlamentoları Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan çıktı.
Ailenin bağlılıklarının öneminden ve İslam’ın aile üzerindeki hassasiyetlerinden bahsederek konuşmasına başlayan Hasan Turan, “Bu programın bu derece önemli bir program olduğunu bilmiyordum, o yüzden çok fazla çalışmamış olmaktan ötürü hepinizden özür diliyorum” dedi.
Turan şöyle konuştu:
“Biz hepimiz Adem’in çocuklarıyız. Müslümanlar olarak bu çocukların hiçbirisinin acı çekmemesini isteriz. Dinimiz bize bunu vaaz eder. Ama gelin görün ki, bu acı hep İslam coğrafyasında yaşanıyor. Belki adı Müslümanlar da var bu vahşi senaryonun içerisinde. Üst akıl dediğimiz o odaklara hizmet ediyorlar. O nedenle aileyi korumak buradan geçiyor, bu oyunları bilmekten ve bozmaktan geçiyor.”
Konferans iki gün sürecek
İki gün boyunca sürecek olan konferansa İslam ülkelerinin yanı sıra Asya ve Avrupa ülkelerinden de katılım olacak. Bakanlık ve kamu kurumları düzeyindeki katılımla gerçekleşen konferansta şu başlıklar işlenecek:
1. Toplumun temel taşı olması itibariyle ailenin rolünün önemi ve ailenin içinde bulunduğu şartların toplumun kenetlenmesine veya çözülmesine yönelik etkileri.
2. Ailenin ve toplumun temel taşı olarak kadının liderlik rolüne vurgu yapmak.
3. Savaşların ve çatışmaların aile yaşamı üzerindeki ekonomik ve toplumsal etkileri, savaşlar ve çatışmalar gölgesinde aile oluşumu ve parçalanması; bu ve benzeri şartlardan geçen ailelerin desteklenmesi gayesiyle ulusal hükümetten ve uluslararası toplumdan yapması beklenen ve istenen icraatlar.
4. Ailelere yönelik basın malzemesinin beşeri toplumların özelliklerine ve özel değerlerine uygun olması.