İHH, kurulduğu günden beri Anadolu insanının vicdanını temsil ediyor. Bosna savaşı ile başlayan serüven, son yıllarda özellikle Filistin başta olmak üzere acının olduğu bütün coğrafyalarda devam ediyor. İHH, sadece Türkiyeli Müslümanların değil, bütün dünya Müslümanlarının vicdanı olma yolunda hızla ilerliyor mu? Peki, İHH böyle bir rol için hazır mı? Kanaatimce, önümüzdeki günlerde yapmayı planladıkları ‘Gazze’ye gemi ile yardım götürme organizasyonu’ bu iş için çok önemli bir gösterge olacak. Bu nedenle biz de İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ile bütün yönleri ile bu gemi organizasyonunu ve İHH’nın geleceğini konuştuk. Buyurun;

GAZZE’DE ŞİMDİ BİR SESSİZ SOYKIRIM YAPILIYOR

- İHH, son yıllarda yaptığı faaliyetlerden anladığımız kadarı ile artık dünyanın ve ümmetin vicdanı olma yolunda ilerliyor. Böyle bir durumu kaldırabilir misiniz?

- İHH, Türkiyeli Müslümanların kurmuş olduğu ilk uluslararası yardım kuruluşu. Esasen son 20 yıla baktığımızda yeryüzünde birçok savaş yaşandı ve bu süreçte biz de İHH olarak bu savaşların hemen tamamını takip ettik, oralardaki mazlumlarla birlikte olduk, yanlarında olduk. Çok büyük tecrübeler kazandık. Bu arada İHH, tarih ve günümüzü birleştirecek birçok faaliyet yaptı ve yeni bakış açıları ortaya koydu. Bizden sonra da birçok yardım kuruluşu kuruldu ve İslam dünyasında zayıf olan bu alan dolmaya başladı. Şu anda birçok ülkeden birçok yardım kuruluşu faaliyet yapıyor ve biz bu noktada katkılarımızın olduğunu düşünüyoruz. Biz hemen hepsi ile irtibatlıyız. Açıkçası, biz her büyüme sırasında kendimizi yeniliyoruz ve bu büyümeye uygun bir kadrolaşma ve yönetim şeması belirliyoruz. Yeni organizasyon şemaları çıkartıyoruz. Biz bunu da kaldıracağımıza inanıyoruz. Çünkü hâlâ hedeflerimizin çok gerisindeyiz.

HER TARAFTA GÖZYAŞI VAR

- İHH’nın son yıllarda çok daha fazla önem verdiği Filistin bizim için neden bu kadar önemli?

- Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılma sebebi Filistin’dir. Rahmetli Abdülhamit Han’ın dik duruşu ve Siyonistlere o bölgeden toprak satmaması üzerine Osmanlı’nın sonu hazırlandı. Aslında bu devam eden bir mücadelenin o aşamasıydı. Filistin merkezdir. Kudüs, 3 dinin de kutsal şehridir. Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler için merkezdir. Bu nedenle dünya hâkimiyetinde Kudüs önemlidir. Kudüs’e hâkim olan dünyaya hâkim olur. Nitekim bugün Siyonizm birçok açıdan dünyaya hükmetmektedir. Dünya şimdi savaş yumağı içerisinde. Her tarafta gözyaşı var. Biz Filistin’den asla vazgeçemeyiz. Kudüs bizim için çok önemli. Mescid-i Aksa bizim için çok önemli. Filistin bir bütündür. Biz her tarafta çalışıyoruz. Batı Yaka’da, 48 Topraklarında ve Gazze’de çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Fakat şimdi Gazze’deki acı durum bizi Gazze’ye yönlendiriyor. Orada bir sessiz soykırım yapıldığı için oradaki çalışmalarımız daha önce geçti. Ancak bizim diğer bölgelerdeki çalışmalarımız devam ediyor. Gazze’de zaten bir ofisimiz var. Batı Yaka’da da açacağız. Açmak üzereyiz. İnşallah Filistinlilerin kendi topraklarında özgürce yaşayacaklarını göreceğiz.

- İsrail ne durumda?

- Şu anda İsrail’de öyle bir hükümet var ki Netanyahu gibi bir zalim bile ılımlı kalıyor. O Netanyahu ki birçok suikasta imza atmıştır. Her türlü yanlışın bir tarafı olmuş bu adam bile ılımlı kabul ediliyor hükümet kanadındaki diğer isimlere göre. Böyle bir tablodan dünya bile ürkmektedir. Nitekim ABD-İsrail arası dahi bu nedenle soğumuştur.

- İHH’nın düzenlediği ve bugün İstanbul sokaklarını süsleyen ‘Gazze gemisi’ nedir, ne zaman gidiyor, kimler gidiyor, ne amaçla gidiyor?

- Dünyanın çeşitli yerlerinden aktivistler katılıyor. 30’dan fazla ülkeden katılım olacak. Şu anda çok ciddi talepler var. Hem Batı dünyasından hem de İslam dünyasından yoğun bir ilgi var. Gemiye katılmak isteyenlerin sayısı oldukça fazla. Her geçen gün de bu sayı giderek artıyor. Şu ana kadar 8 gemi alındı. 15’i bulabilir bu sayı. Daha fazla da olabilir. 2 gemiyi biz aldık. En büyük gemiler de bunlar. Bir tanesi 3500 tonluk bir yük gemisi. Diğeri ise 1080 kişilik bir yolcu gemisi. Tabii halkımız bu konuda bize destek oluyor. Yardımlarını gönderiyor. Şu anda kermesler, konferanslar düzenleniyor. İnsanlar bu gemilerin ücretlerini ödemeye ve ayrıca gemilerin içini de doldurmaya çalışıyorlar.

- Neler olacak bu gemilerde?

- Gıda, inşaat ve tıbbi malzemeler olacak. Ne zaman yola çıkacağız, kimler bizimle gelecek türünden bilgiler için http://www.ihh.org.tr/filistin adresli internet sitemize bir göz atılabilir.

- Peki, uluslararası destek anlamında kimler var?

- Şu ana kadar Avrupa’dan 50’den fazla milletvekili bizimle gelmek istediğini dile getirdi. Tabii, geminin yola çıkış tarihi de önemli. O tarihte müsait olanlarla gideceğiz. Onu da ayarlamaya çalışıyoruz. Ama gördüğüm kadarı ile artık dünya bu ambargonun kalkmasını istiyor.

- Türkiye’den kaç kişi gidiyor?

- Başvuru çok, ancak biz sanırım 500 kişi ile filan gideceğiz. İnsanlarımız da belki darılacak, kırılacak ama önemli olan bu gemi giderken oradaki insanların konumları çok önemli. Çünkü karşımızda İsrail var ve bu insani yardım gemilerine karşı olan tavrının ne olacağını tam bilemiyoruz.

- Peki, bu gemiler İsrail’i aşıp, Gazze’ye ulaşabilecekler mi?

- Biz orada birkaç şey ile karşılaşabiliriz. Bunlardan biri, İsrail bizim geçişimize izin verir ve ambargo kalkar. Bu da aslında İsrail’in işine gelir, tepkiler yavaşlar. İsrail de bundan kazanım elde eder. İkincisi bizi orada tutmak ister. Ki uluslararası hukuka göre böyle bir hakkı yok ve böyle bir durumda yine zor durumda kalır. Biz bekleriz ve ambargoya dünyanın dikkatini çekeriz. Orada deniz üstünde bekleyeceğimiz her gün İsrail’in zulmüne daha bir dikkat çekilmesine sebep olur. Üçüncüsü ise İsrail bir çılgınlık yapıp, gemilerimizi vurmaya kalkar. Bu da elbette İsrail’in aleyhinedir.

- İsrail bütün dünya medyasını ve elbette Vakit’i de takip ettiriyor. Bu anlamda buradan vereceğiniz mesaj direkt onlara ulaşacaktır. Ne söylemek istersiniz?

- Tabii, düşünün 30 ülkeden insan bu gemiye katılacak. Dünya kamuoyu bu geminin gidişini takip edecek. Bu insani yardım organizasyonunun önü kesilmeye çalışılırsa bütün dünyada İsrail’in diplomatik kanalları kilitlenecek. Gösteriler, mitingler olacaktır. Bu konuda İsrail’i dünya yadırgayacaktır. Konsolosluklara başvuracaklardır. Bu nedenle İsrail akıllı davranmalıdır. Evet, bir savaş yapıyorsunuz ama artık ambargonun bir anlamı kalmamıştır. Bu ambargonun delinmesine ses çıkartmayın. Kaldırın. Bu sizin için de faydalıdır. Aksi takdirde zaten giderek artan İsrail karşıtı hava bu vesile ile daha da artacaktır. Batı’da da, İslam dünyasında da İsrail’in meşruiyeti azalacaktır. Zaten İslam dünyasında en güvendiği ülke olan Türkiye’de bile İsrail’i seven yüzde 1 bile kalmadı. İsrail’e sahip çıkanı da toplum yadırgar. Bu savaşın bedelini çocuklara ödeterek zaten kazanamaz.

- Yardım kampanyalarına ilgi nasıl? Devletler, kuruluşlar yardım teklif ediyor mu?

- Çok fazla yardım talebinde bulunan var. Ancak biz bu yardımları sadece halktan istiyoruz. Hatta biz özellikle maddi durumları kötü olanlardan yardım istiyoruz. Çünkü biz işin samimi temellere oturtulmasını istiyoruz. Ayrıca kermesler ve organizasyonlar yapılmasını istiyoruz. Bu işi topluma yaymak istiyoruz. Biz bir gemiyi bir kişinin almasını değil, 10 bin kişinin almasını istiyoruz. Bu daha anlamlıdır. Bu nedenle bu tür organizasyonlara önem veriyoruz. Bunun haricinde birçok devlette aslında daha diplomatik yollarla ifade ettikleri bir sevinç var.

- Tarih belli mi?

- Mayıs’ta gidilecek inşallah. Ya başında ya da ortasında. Gemiler satın alındı. Bu konuda halkımızın yardım kampanyasına desteğini bekliyoruz. Herkesin elinden geleni yapması gerekiyor. Biz çok gemi ile değil, çok insan ile gitmek istiyoruz. Çok insanın desteğini ve duasını alıp gitmek istiyoruz.

- Kampanyanın sonuna doğru farklı etkinlik olacak mı?

- Etkinlikler devam ediyor. Mesela bugünlerde Üsküdar’da sahilde bir etkinliğimiz oluyor. Basın toplantıları, kermesler, konferanslar, geceler oluyor.

Gemi maketleri dağıtılacak. Daha birçok faaliyetimiz olacak. Ben bu noktada halkımıza gösterdiği ilgi, alaka nedeni ile çok teşekkür ediyorum. Halkımızın bu desteğine güvenerek yola çıktık. Önce Allah’a, sonra onlara güveniyoruz. Biz bu yola çıktık, lütfen bizi yalnız bırakmayın.

A PLANIMIZ DA, B PLANIMIZ DA, C PLANIMIZ DA GAZZE’YE GİRMEK

- Peki, böyle bir durumda, İsrail’in gemileri vurması vs durumunda sizin A, B planlarınız var mı?

- A planımız Gazze’ye girmek, B planımız Gazze’ye girmek, C planımız da Gazze’ye girmek...

- Neden gemiler kiralanmadı ve bu gemiler daha sonra ne olacak?

- Gemi firmaları kiralamaya yanaşmıyorlar. Çünkü İsrail’in orada nasıl davranacağı, neler yapacağı belli değil. Gidiş, geliş zamanları da belli değil. Orada ne kadar bekletileceğimiz de meçhul. Satın almaktan başka çaremiz yoktu. Bu gemiler daha sonra zaten yine Filistin için değerlendirilecek. Tekrar tekrar yardım götüreceğiz. Bütün hesaplamalarımızı yaptık. Daha sonra bunları satabiliriz.

- Gazze’de nasıl bir bekleyiş var?

- Gazze’de çok büyük bir heyecan var. Kendilerinin yalnız kalmadığına inanıyorlar. Karşı karşıya kaldıkları ambargonun çocuklarına koyulmuş bir pranga olduğunu düşünüyorlar ve savaş hukukuna riayet istiyorlar. Savaş anlarında dahi bu hukuka dikkat edilmelidir.

- Gemiler Gazze’de ne kadar kalacak?

- Gemilerimizin yükü boşaltılacak. Bu sürede orada olacağız. Sonra geri döneceğiz. Kısa zamanda gidip, geri dönmek istiyoruz. Eğer bir engel olmazsa 10-15 günde bütün işi bitirip, geri dönmeyi düşünüyoruz.