Irak’ta Amerika Birleşik Devletleri’nin işgali ile başlayan kargaşa ortamı hala devam ediyor. ABD işgaliyle birlikte halk, kendi toprakları içinde mülteci durumuna düşmüş ve bir nevi sürgün hayatı yaşıyor. Bu nedenle ülkede istikrar tamamen çökmüş, mezhep savaşlarıyla ortalık alevlendirilmiş, bölge güvenli olmaktan çıkmış durumda.
Bu nedenle bölgede akan kanın durdurulması için kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla İHH ile Irak İnsan Hakları Birliği tarafından Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Haliç Yerleşkesi’nde bir sergi açıldı. Üniversitenin Haliç yerleşkesinde düzenlenen sergide, ABD işgalinden bu yana bir türlü istikrara kavuşamadığı belirtilen Irak'ta yaşanan insan hakları ihlalleri, güncel fotoğraflarla ortaya konuluyor.
Ülkede akan kanın durdurulmasına yönelik çağrının yer aldığı sergi, cuma gününe kadar devam edecek ve ardından da Üniversite’nin Topkapı yerleşkesinde devam edecek.
Her fotoğraf acı hikâyelerle dolu
Irak İnsan Hakları Birliği’nden Süheyb Ez-Zübeydi, yaşanan dramı sergideki bir fotoğrafı göstererek, “mesela bu fotoğrafta Ebu Gureyp Hapishanesi’nde bir mahkûmun işkenceye uğradığını görüyoruz. Hâlbuki bu insanlar mahkûm da değiller, hiçbir suçu olmayan insanları bu şekilde hapishanelere doldurarak işkenceye tabi tutuyorlar” cümleleri ile özetledi. Ez-Zübeydi’nin açıklamalı şu şekilde:
“Irak’ta yaşanan hak ihlallerini sergilemek amacı ile bu çalışmayı yaptık. Uluslararası medya Irak’ta yaşanan ihlalleri görmezden geldiği için bu sergiyi artık okullara da yaydık. Her fotoğrafın ayrı ayrı acı dolu hikâyesi var. Sergimizde; hapishanelere atılan çocukları, aç kalan insanları, 2011’deki halk ayaklanmasında zulme uğrayanları ve mülteci durumuna düşüp göç edenlerin dramını yansıtmaya çalıştık.”
Ez-Zübeydi, ayrıca sergiyi tüm Türkiye’de açacaklarını ve dünyaya açılarak çeşitli ülkelerde de izlenime sunacaklarını söyledi.
Irak sorunu
Haziran 2014 itibariyle DAEŞ’in eline geçen Musul ise işgal gününden bu güne kadar tam bir açık cezaevi görevi görmekte. İşgal ile birlikte 1.5 milyon kişi -yani nüfusun yarısı- Dohuk, Kerkük, Süleymaniye ve Erbil’e göç etti.
DAEŞ’in kapıları tamamen kapamasıyla geri kalan yaklaşık 2 milyon kişi, içeride kalmış olup tamamen sefalet içerisinde yaşamak zorunda kaldı. İçeriye giriş ve çıkışlar engellendi, uluslararası hiçbir yardım ve yardım kuruluşu bölgeye giremedi.